ZİHNİ ÇAKIR
1960'da 'Ermeni Yetimlerini' darbeye davet edenler 2017'de kardeşlerini mi çağırıyor!
Sezgin Tanrıkulu, Avrupa’nın Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulaması çağrısı yapmış. Kaygısı vatan olan herkes infial halinde bu serserilikten dolayı.
Kimse haksız değil. Kim ne demişse misliyle hak eden bir gaflet, delalet ve hatta ihanet o sözleri sarf etmek. Siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayıp, yüreği vatan diye çarpan kime sorsanız bu gaflet, delalet ve hatta ihanete imza atan Sezgin Tanrıkulu’nun Cumhuriyet Halk Partisi mensubu olduğunu bilir. Üstelik sadece mensubu değil bir de bu partinin mebusu…
Sürpriz mi peki? Değil. Türkiye’nin İran ile savaşması durumunda İran saflarında yer alacağını açıklayabilecek kadar bu topraklara yabancı, bu millete mensubiyet şuuru bile olmayan birini bile hala o parti mebusu olarak tutuyorlar nihayetinde.
Bunların gaf(let)leri saymakla bitmez. İhanetleri tarihin sayfalarında çarşaf çarşaf. Bunlar İzmirli’nin Egeli’nin namusuna göz diken Yunan’ın işgalci subaylarının kollarına kendi karılarını takacak kadar da geniştirler. O nedenle bunları tartışacak, bunların fütursuzluklarını hatırlatacak, kelimeleri bunların gaflet, delalet ve hatta ihanetleriyle yoracak değilim.
Bambaşka bir şey anlatmak maksadım…
1960 Darbesi’ni hemen hepimiz biliriz. Yaşı hatırlamak için yetmeyenler yakın tarih kitaplarında bu kanlı darbenin detaylarını muhakkak öğrenmiştir.
Bilhassa Kemalist kesim şiddetle karşı çıksa da yineleyecek olursak, merhum Kazım Karabekir’in Askeri Okullara yerleştirdiği “Ermeni Yetimlerinin” başrolde olduğu 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yarattığı zeminde gerçekleşen bir darbeydi.
Halk partinin “Milli Şef” lakaplı Gayri Milli paşası, sistemli bir şekilde TSK içerisindeki “kardeşlerini” tahrik etmekle kalmayıp merhum Menderes hükümetine karşı Darbeye davet etmişti.
TBMM çatısı altında bile bu davetlerden birini yaptığını tarih yazdı. Yine Talat Aydemir’in ifadelerinde, İnönü’nün TSK’ye haber göndererek “seçimi kazanacaklarını o edenle ihtilal yapmak yerine beklemelerini” istediği, seçimleri kaybedince de “ihtilal yapsınlar” dediği yer alır.
27 Mayıs Darbesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin kamusal egemenliğini tahkim, askeri vesayetin kurumsallaştırılması gibi sonuçlar içerir aynı zamanda.
Aradan geçen 57 yıla rağmen değişen bir şey var mı derseniz, YOK!
CHP yine darbeden medet umar halde.
CHP’nin başındaki zat yine darbeye zemin hazırlama telaşında.
15 Temmuz Kanlı Darbe ve İşgal girişimi için tiyatro diyen birinin başka bir maksadı olabilir mi? Mebusları Türkiye için ekonomik yaptırım çağrısı yapan bir siyasi partinin ne maksadı olabilir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve öfkesiyle PKK, DHKP-C ve FETÖ gibi terör örgütleriyle bile dirsek temasında bir görüntü çizebilenlerin, TSK içinde mevcudiyetini koruduğundan şüphemiz olmayan cuntacı damara kriptolu mesajlar yollaması kimseyi şaşırtmıyor aslında.
Bilhassa Kemal Kılıçdaroğlu’nun 16 Nisan referandumunu kaybettiği günden bu yana hem partisinin grup toplantılarında hem de basına verdiği demeçlerle katıldığı programlardaki konuşmalarında tıpkı İnönü’nün “Ermeni Yetimlere” darbe çağrısı yaptığı gibi şimdi onların kırıntılarına benzer çağrıları örtülü olarak yapmasının neresi sürpriz olacak ki.
Hep söyledim yine söylüyorum; Cumhuriyet Halk Partisi için iktidar olmanın tek yolu vardır o da Askeri Darbe.
Şimdi de o yolu zorluyorlar.
Ama 15 Temmuz gösterdi ki; eğer bu ülkede milli iradeye kastedecek bir askeri kalkışma denemesi olursa millet asla cevaz vermez ve bu kez onunla da kalmaz, darbecileri de onlara destek verenleri de o süreçte dahli olanları da gömmek için bir karış toprağı bile feda etmez…
Bu böyle biline duymayanlara söylene…