Kürt'tü Yüksel!

Üstüne üstlük fena halde Kürtçüydü!

Rivayetleri vardı Yüksel'in Kürt ve Kürtlük üstüne..

Elazığlı’lıydı Yüksel; Karakoçanlı'ydı; kaydı vardı Hamurkesen Köyü'nde...

Alındık mı menkıbelerine, alındık mı tevatürlerine Yüksel'in...

Sonrasında yazıldı tarih!

Ve sonradan öğrendik Hamurkesen'in aslında bir vakitler Ermeni Köyü olduğunu..

Ama Yüksel, Yüksel'di işte; Kürt'tü, Alevi'ydi, Hamurkesen Köyü'ndendi.

Vazgeçtik mi Yüksel'den...

Ya Ali Nagi!

Kaydı vardı Yozgat nüfusunda...

Bayatören miydi neydi kayda geçirilen yer..

Ali Nagi de Alevi'ydi...

Yok saydık mı Ali Nagi'yi...

Geldik Gülseren'e!

Sivaslıydı Gülseren...

He o da Aleviy'di...

Sayayım; kişisel tarihimdeki Ayevi'yi Sünni'yi ;Kürt'ü ve de  Muhacir'i...

Muhacirdi Beyazıt!

Ve fena halde  Mümin'di Beyazıt...

Geldik Ümit'e...

Türk'tü Ümit!

Ümit; ki arkadaştır!

Biz  ki, ‘Ümit’le tanıdık... anladık. Alevi'yi, Rum'u...

Ki Ümit kesmedik, kimseden...

Nereden çıktı demeyin bu yazı

Ümit Karabacak ve Gülay Oruç Kıraççı'nın çıkınında bulunan 32 yıllık bir fotoğrafı gördükten sonra dedim ki; bu coğrafyada herkese ve her şeye rağmen ve inat 'Arkadaş'ız cümle ırk ve itikatla..