648 Kişilik Gıda Zehirlenmesinde Skandal Savunma: Dönerciden Şaşkına Çeviren Açıklama

648 Kişilik Gıda Zehirlenmesinde Skandal Savunma: Dönerciden Şaşkına Çeviren Açıklama

Kocaeli’de Skandal Olay: Tavuk Dönerden 648 Kişi Hastanelik Oldu

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde yaşanan olay Türkiye’yi sarsarken, 1 Nisan tarihinde tavuk döner tüketen 648 vatandaş mide bulantısı, kusma ve yüksek ateş şikayetleriyle hastanelere başvurdu. Olayın ardından yapılan incelemeler, gıda zehirlenmesi vakasının kaynağı olarak döner işletmesini işaret etti. 646 kişi taburcu edilirken, 2 kişinin tedavisi sürüyor. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında işletme sahipleri E.T. ve K.Y. tutuklandı. Ancak tutukluların yaptığı açıklamalar kamuoyunu adeta çileden çıkardı.

İşletme Sahibi E.T.'den Tepki Çeken Sözler: "Katık Döner Yememekten Olmuş Olabilir"

Olayın ardından gözaltına alınıp tutuklanan işletme sahiplerinden E.T.’nin ifadesi gündeme bomba gibi düştü. Yıllardır sektörde olduğunu ve hijyen kurallarına dikkat ettiğini savunan E.T., kendini şu sözlerle savundu:

“Ramazan ayında kapalıydık. Zehirlenen kişilerin uzun zamandır katık döner yememesinden kaynaklı sağlık sorunu yaşayabileceğini düşünüyorum.”

Ayrıca “Benim Hatay usulü sosum sektöre farklı bir tat kazandırmıştır” diyen E.T., bozuk tavuğu hemen anlayabileceğini iddia etti. Ancak laboratuvar sonuçları, alınan numunelerin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu net biçimde ortaya koydu.

"2 Bin Kişiye Döner Sattık, Zehirlenmenin Nedenini Bilmiyorum"

İşletmenin diğer ortağı K.Y. ise verdiği ifadede zehirlenmenin nedenini bilmediğini ve her zaman kurallara uygun çalıştıklarını söyledi:

“Biz kurallara dikkat ediyoruz. Tavuk bozuk olsa yapılış aşamasında belli ederdi. Son 2 günde yaklaşık 2 bin kişiye satış yaptık. Neden böyle bir şey oldu bilmiyoruz.”

Bu açıklamalar kamuoyunda "sorumsuzluk" ve "vicdansızlık" olarak yorumlanırken, sosyal medyada her iki işletme sahibine de büyük tepki yağdı.

Numuneler Skandalı Açığa Çıkardı: Gıda Kodeksi'ne Uygun Değil

Gıda mühürlemeyle sonuçlanan süreçte yapılan laboratuvar analizleri ise tüm bu savunmaları çürüttü. Numuneler üzerinde yapılan testlerde dönerin mikrobiyolojik kriterlere uygun olmadığı ve tüketilmemesi gereken seviyelerde bakteriler içerdiği tespit edildi.

Bu sonuçlar, işletmenin iddia ettiği “bozuk tavuk hemen anlaşılır” savunmasını hükümsüz kıldı. Gıda güvenliği uzmanları ise, sıcak ortamda bekleyen ve uygun koşullarda muhafaza edilmeyen tavuk ürünlerinin saatler içinde zehirleyici hale gelebileceğine dikkat çekti.

Valilik Harekete Geçti: Denetimler Artırıldı

Olayın ardından Kocaeli Valiliği derhal harekete geçti. Vali İlhami Aktaş başkanlığında gerçekleştirilen geniş çaplı toplantıda kent genelinde denetimlerin yoğunlaştırılması kararı alındı. Toplantıya kaymakamlar, emniyet ve jandarma birimleri, sağlık ve tarım müdürlükleri ile belediye yetkilileri de katıldı.

Toplantıda, vaka istatistikleri, hastane başvuruları, salgın gıda etkenleri ve denetim mekanizmalarının yeniden yapılandırılması gibi birçok konu masaya yatırıldı. Vali Aktaş, ilgili kurumların “vatandaş sağlığı” odağında ve daha sıkı bir denetim anlayışıyla çalışması gerektiğini vurguladı.

İl Sağlık Müdürü: “Panik Havası Var Ama Durum Kontrol Altında”

Kocaeli İl Sağlık Müdürü Yüksel Pehlevan ise olayın ardından yaptığı açıklamada, herhangi bir kritik durumda hasta bulunmadığını duyurdu:

“Şu anda sıkıntılı bir hastamız yok. Yoğun bakımda da kimse yok. Panik havasıyla çok sayıda başvuru oldu ancak kontrol altında.”

Bu açıklama kısa vadede iç rahatlatıcı olsa da, kamuoyunda gıda güvenliği konusunda ciddi bir sorgulama sürecini başlattı.

Halkın Tepkisi Çığ Gibi: “Bir Özür Bile Yok!”

Zehirlenen vatandaşlar ve yakınları ise işletme sahiplerinin açıklamalarına büyük tepki gösterdi. Özellikle “uzun süredir döner yememekten olmuş olabilir” gibi ifadeler büyük bir sorumsuzluk örneği olarak değerlendirildi. Sosyal medyada binlerce kişi, işletmenin ruhsatının tamamen iptal edilmesi ve gıda zehirlenmesine neden olanların en ağır cezayı alması yönünde çağrılar yaptı.

648 kişinin hastanelik olmasıyla sonuçlanan bu olay, Türkiye’de gıda güvenliği denetimlerinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Valilik ve ilgili kurumların harekete geçmesi sevindirici olsa da, kamuoyunun beklentisi sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması ve bu tür vakaların tekrar yaşanmaması için denetim sisteminin baştan sona yeniden yapılandırılması yönünde.