Altın Avcılarının Tehlikeli Oyunu: Aktif Fay Hattı Üzerindeki Maden Faciası

Altın Avcılarının Tehlikeli Oyunu: Aktif Fay Hattı Üzerindeki Maden Faciası

Jeoloji Mühendisleri Odası'nın şok edici açıklamasıyla gündeme gelen, aktif fay hattı üzerine kurularak büyük bir felakete davetiye çıkaran altın madeni skandalı detaylarıyla bu makalede. Altın madenciliğindeki ihmaller, riskler ve alınması gereken önleml

Türkiye'nin doğal güzelliklerle bezeli toprakları, altının parıltılı çağrısına karşı koyamayan madencilik firmalarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Ancak bu ilgi, zaman zaman doğanın ve insan hayatının pahasına olabiliyor.

Jeoloji Mühendisleri Odası'nın (JMO) yaptığı son açıklamalar, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Altıngold Madencilik firmasına ait bir altın madeni sahasıyla ilgili yapılan tespitler, adeta bir doğa ve insanlık dramının habercisi.

altin-avcilarinin-tehlikeli-oyunu-aktif-fay-hatti-uzerindeki-maden-faciasi-2.jpg

Madenin, hiçbir zarar vermeyecekmiş gibi 'inaktif' olarak gösterilen ancak aslında hayati bir aktif fay hattı üzerinde kurulduğu ortaya çıktı. Bu durum, madencilik sektöründe sıkça rastlanan bir durum olmasına rağmen, her defasında büyük bir şaşkınlık ve tepkiyle karşılanıyor. JMO'nun açıklamalarına göre, facianın yaşandığı saha, sadece bir altın madeni değil, aynı zamanda potansiyel bir doğal afet alanı.

altin-avcilarinin-tehlikeli-oyunu-aktif-fay-hatti-uzerindeki-maden-faciasi-1.jpg

Haziran 2022'de, Çöpler Altın Madeni İşletmesi'nde yaşanan ve siyanür karışımı çözelti taşıyan borularda kırılmaya yol açan olay, JMO'nun bölgede detaylı bir inceleme yapmasına neden oldu. İncelemeler sonucunda, MTA Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılında yayınlanan Türkiye Diri Fay Haritası'nda aktif olduğu ifade edilen Munzur Fay hattının, maden sahası içerisinde tespit edildiği belirlendi.

Ancak, bu fay hattı, madenin işletme projeleri hazırlanırken göz ardı edildi. Fayın inaktif olduğu iddia edilerek, atık depolama, üretim ve diğer tesis projeleri, gerçek riskleri yansıtmayan düşük ivme değerleri üzerinden hazırlandı. Bu durum, olası büyük bir depremde tesislerin yıkılma riskini artırıyor. Gerçek deprem büyüklüğünün bilinmemesi, riski daha da artırıyor.

JMO Başkanı Hüseyin Alan'ın ifadelerine göre, bölge için verilen 0.30 g ivme değeri, gerçekçi bir temele dayanmıyor. Alan, fay üzerinde yapılacak çalışmalarla ancak gerçek değerlerin ortaya çıkarılabileceğini belirtiyor. Bu çalışmanın, AFAD başkanlığı veya üniversitelerle birlikte ilgili firma tarafından hazırlanması gerektiğini, ancak ne kurumların ne de firmanın bu yönde bir adım attığını vurguluyor.

Bu olay, madencilik sektöründe sıkça göz ardı edilen bir gerçeği daha ortaya koyuyor: Doğa ile uyumsuz, riskleri göz ardı eden madencilik faaliyetleri, sadece çevresel bir yıkıma değil, aynı zamanda insan hayatını da tehlikeye atıyor.