NECDET PEKMEZCİ

NECDET PEKMEZCİ

Anne kokar Türk'ün şehidi

Aralık; zemheridir Kırklareli'nde. Adı üstünde "Poyraz"dır bu!

Jilet ahmaklaşır, dünkü çocuk kalır Poyraz'ın yanında. Poyraz, çelikleştirir, kavileştirir Kırklarelileri.

Namlu dolusu delikanlıdırlar. Hele ki; söz konusu vatansa, malum gerisi teferruat bile değildir!

Kırklareli'nin meşhur Poyraz'ının çelikleştirdiği, hatta tunçlaştırdığı isimlerden biri de Kıdemli Astsubay

Göktan Özüpek'tir....

Özel Kuvvetler Komutanlığı'ydı görev yeri Astsubay Göktan'ın. Yani Bordo Bereli'ydi. 15 yaşında

koymuştu kafasına Bordo Bereli olmayı...

Ve gün geldi Göktan, bunca yıldır içine dolan hasrete kavuştu...

Annesi Sevim hanım, ilkin karşı çıktı bu hasrete, önüne durdu. " Bordo Bereli olursan,. Sütümü Helal

Etmem "bile dedi.

Ancak komando kurslarını, birincilikle bitirdi Göktan. Annesi Sevim hanımın sözünü de dinledi. Bunca

yıllık hasretini yüreğine attı!

Bir gün geldi, hasret, tak etti delikanlı yüreğine...

Annesinin karşısına geçti; anlattı bunca yıllık hasretini ve "helallik aldı" annesinden...

Artık Bordo Bereli'ydi Göktan...

Fırat Kalkanı operasyonunda görev alan Bordo Berelilerin arasında Göktan da vardı. El Bab'taydı. Tam

tamına 130 gün kaldı Suriye'nin kuzeyinde.

PKK-PYD'lilerle savaştı, İşidcilerle vuruştu...

Cennemden ateş çalan adamdı Göktan...

13 yıl önce astsubay eşini trafik kazasında kaybeden Sevim hanımın yüreğiydi, gözüydü, nefesiydi,

yaşamıydı Göktan...

Vakti geldiğine inandı, baş göz etmek istedi Göktan'ı...

Kasım ayında Göktan, evlilik izni için geldi Kırklareli'ne. Ayağında erkek postalları, yüreğinde korkunç

vatan sevdasıyla başladı düğün hazırlıklarına....

Düğüne sayılı günler kala aldı ilk acı haberi Göktan, El Bab'tan...

7 Kasım'da Tim Komutanı Yüzbaşı Alper Kocaman'ın şehadet haberi ulaştı Göktan'a...

Vazgeçti düğünden, El Bab'a dönmek istedi. Ancak komutanları engel oldu bu isteğe...

Cami cami dolaştı Göktan, şehit Yüzbaşı Alper'e fatihalar okuttu....

Ve abdest aldı aynı gece, yine çıktı annesinin karşısına. Karşısına değil de boynuna dolandı...

"Şehit annnesi olsan hani fena olmaz" dedi...

İçi yandı annesinin; "Cız etti" denir ya aynen öyle!

Sonra bir fotoğraf gösterdi annesine..

Duvarın dibinde üç kişi vardı. Fena delikanlı bakıyorlardı üçü de...

Göktan vardı fotoğrafta; İzmirli Astsubay Kıdemli Çavuş Furkan (Yavaş) ve yine Konyalı Astsubay Okan

(Altıparmak) vardı.

Göktan, Furkan ve Okan yaşanmayacak günlere bakıyorlardı gülerek...

Düğün, gelip geçti. Görev vakti eşini de yanına aldı Göktan.

Ancak yola çıkmadan evveli annesinden sırtındaki Polar'ını istedi...

Sevim hanım önce itiraz etti, "Eski Polar, ne yapacaksın, yenisini alayım" dedi. Fakat Göktan, "Anne

kokuyor" dedi...

Aldı Polar'ı yerleştirdi valizine...

An geldi, dedik ya Aralık ayıydı, zemheriydi ve aldığı haberle dondu Sevim hanımın anne yüreği...

El Bab'ta İŞİDçi teröristlerin bomba yüklü aracın infilak etmesiyle 14 arkadaşı ile birlikte şehit düşmüştü

Göktan...

Hem de o fotoğraf çektirdikleri meşum duvarın önünde...

Yanında da yine Furkan ve Okan vardı.

Birlikte içmişlerdi şehadet şerbetini...

Göktan, şehit düştüğünde anne kokuyordu. Üzerinde annesinden aldığı Polar vardı...

Burnunda anne kokusuyla şehit düşmüştü Göktan...

Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu'nun 27'cisini düzenlediği Karagöz Festivali etkinliklerinde

tanıdık şehit annesini...

Şimdi Sevim annenin müzeye çevirdiği odasında vatan kokuyar Göktan...

Anne kokuyor Kırklareli, Konya, İzmir, Yozgat, Çorum...

Vatan kokuyor, Edirne, Hakkari, Hatay ve Sinop...

Satıh satıh şehit, satıh satıh anne kokuyor Türkiye...

Önceki ve Sonraki Yazılar