Açık konuşayım bal, süt ve dondurma dendi mi, ondan başkasını bilmem... Adı gibi tadı da muhteşemdir... Gerçi Ankara’da çiftlik dendi mi ilk akla gelen yiyecek kokoreçtir. Eşini, dostunu, sevgilisini, çocuğunu kapan gecenin köründe bile gider.

Hele hayvanat bahçemiz vardı ki, görmeye değer... Aslanlar, kaplanlar, filler kuşlar daha neler neler...

Sonra Melih Gökçek geldi!!! İlk iş olarak ne yaptı biliyor musunuz? Suyunu çıkardı!... Şimdi her markette var. Adam belediye kökenli olunca tabi, elinde değil illa su satacak.

Düşmanıma istemem böyle belediye başkanı ama Ankaralılar pek çok kez istedi, o da kırmadı. Şehri elden geçirdi, taş taş üstünde koymadı. Her tarafı halledip AVM, otopark ve gecekonduları bitirdikten sonra gözünü çiftliğimize dikti. Hayvanat Bahçesini yıktı yerine park yapıyor. Canlı aslan gitti heykelinin yanında doğadaki halinin resimlerine bakacağız artık. Çocuklarımıza su aygırını gösterip, sevinç çığlıklarını duymak yerine heykelinin g*tünden çıkan kaydırakta kucaklayacağız çocuklarımızı.

Ona sorarsanız turist sayısında patlama olacakmış bu park sayesinde. Dalga geçiyor diyeceğim ama değil, kendisi inandığı gibi milleti de inandırmış. Turist sayısı patlar mı diye soracak olursanız, buna inananın uyurken neticesi açıkta kalmış derim.

Dünyanın en fazla turistinin ziyaret ettiği ilk üç şehirden biri olan Paris’te ki Disneyland’ı 15 milyondan fazla ziyaretçinin gezdiği yıl (2009) zarar etti (Bir önceki yılda zarar etmişti). Yani Ankara nüfusunun üç katı kişi gezmesine rağmen dünyaca ünlü marka, dünyanın en fazla ziyaretçi çeken kentinde zarar etti ve hala kendini toparlamaya çalışırken bizim Şampiyon(!) turist akını bekliyor! Şaka değil gerçek... Ayrıca oradaki özel sermaye yatırımı yani Fransızların parası da yanmadı.

Ankapark’ın girişinde bizi tarihimizin mimari örnekleri karşılayacakmış. Gerçeği dururken kopyasını göstermek ancak bizim Şampiyon’un aklına gelecek bir fikirdir zaten. Ayrıca diğer tema parklarda en fazla 4 tane olan lunapark hız treninden (Roller Coaster) bizde tam 14 tane olacakmış. Çünkü diğerleri salak, bir bizim şampiyon akıllı. Türkiye ve Ortadoğu’ya hizmet verecek bir hayvan hastanesi de cabası. Ortadoğu’da kan gövdeyi götürürken köpeğinin diş eti rahatsızlığından endişe eden uçağa atladığı gibi Ankapark’a gelip hayvanını tedavi ettirip, paraları bayılarak ülkesine dönecek demek ki!

Hatta bir de kart dağıtacakmış Ankaralılara... Turistler iki katına gezecekmiş... Valla bazen eyalet falan diyorlar ya sırf bu yüzden düşünmüyor değilim. Merkezi bütçeden desteklenen ve sürekli zarar eden belediye yerine iflas eden bir eyalet olduğumuz da Ankaralılar artık şapkasını önüne koyup düşünür belki “nerde hata yapıyoruz” diye!

Unutmadan 70 metrelik dinozor heykeli ile Guinness Rekorlar kitabına girecekmişiz. E artık rekorlar kitabına giren Dinozorun bilmem nesinin önünde Özçekim (Selfie) yaparız da rekora koştuğumuzu herkes görür...