Sosyolog / BETÜL BAYKAL DİNÇ
ATMA MUARREM DİN KARDEŞİYİZ
Kuş, yuvasında yavruları ile otururken yavrunun biri sorar:
- “Anne bizim yuva dışkı kokuyor. Yuvayı değiştirelim.”
Annesi;
- “Yavrum bu ( k.ç ) bizde olduktan sonra her yer aynı kokar” der.
Velhasıl bunlarınki bu hesap işte...
CHP’yi beslemekte olan ideolojik kaynaklar, zihniyetlerinin haritası, olayları açıklamakta kullandıkları kavramlar, kısacası dünya görüşleri ve ideolojileri ortalama bir PKK sempatizanınkinden farklı değil.
Hasbiliği (sözde) önde olanı var, hesabiliği önde olanı var.
Malzemeleri aynı…
Ortaya karışık..
Partide Kurultay tartışmalarından sonra yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Muharrem İnce, delegelere yönelik baskı, tehtit ve “başka şeyler” olduğunu söyledi.
“Partide olanları anlatsam bunlar insan içine çıkamazlar, bunları partiyi yıpratmak için söylemiyorum” dedi.
Madem bunu söylüyorsun o zaman devamını da getir, dediğim Muharrem İnce açıklaması.
Partiye zarar vermek istemiyorsan ya bunu da söylemeyeceksin susup çekileceksin kenara; ya da ayrı parti kuracaksın çıkacaksın er meydanına.
“Madem partinin içinde anlatamayacağın şeyler var, neden bir daha CHP’ye oy verelim” demezler mi?
Seçim akşamı saat onsekiz civarıyken, oy sayımı bitmemişken, korna çalıp konvoy yaparak ve havaya ateş açarak “seçimi kazandık” diyenler vardı.
Bu tuhaflığın bile açıklamasını yapmayan ve sonra kameralar karşısına çıkıp, kendi seçmenine “şizofrenler” diyen biri çıkmış: “Partinin içinde olanları anlatsam insan içine çıkamazlar” diyor.
Sen seçim ertesi insan içine çıktıysan, onlarda çıkar merak etme.
Peki bugün durum ne?
1 oy HDP’ye 1 oy İNCE’ye
Bak nereden nereye gelmiş CHP…
Bir muhalefet hiç mi ders almaz!
“KENDİ SEÇMENİNE HİÇ Mİ SAYGISI YOK ”
İşleri güçleri slogan ve şov.
Sağ elinin aldığı rezidansları sol eli görmeyecek kadar samimi solcular.
Rip Van Winkle’ı anımsayanlar vardır belki aranız da!
Bir ağacın altına, biraz kestirmek için uzanır, uyandığında bambaşka bir manzarayla karşı karşıya gelir, o uyurken her şey değişmiştir.
CHP bir yanıyla Rip Van Winkle’a çok benzer, uykuyu sever; ta ki zorla uyandırılıncaya kadar.
Ama öyle tatlı bir buseyle falan değil.
“Koğuşşşş kalllk” usulü bir kükremeyle, talimatla!
Halkın talimatını duymak istemez, duymaz CHP.
Ona göre en cici şey, bedavadan gelen oy ve o tadından yenmez muhalefet koltuğunda oturmaktır. O yüzden işine gelmeyen hiçbir şeyi duymaz.
Neden?
Sever böyle kendisine sunulan tatlı ikramları. Atatürk’ün rantını yemeyi oldum olası severler.
Üç maymunun hakkını öyle güzel verir ki, bu maymunlara film çektirip kendi aralarında izlemeye bayılırlar.
Birbirlerini alkışlamaksa keyiflerin en büyüğüdür.
Ne gerek var ki halkı dinlemeye di mi ya.
Çoğu sosyal demokrattan gelmeyen, kimileri terör sevici ve aşırı irite edici isimlerle (kocası bir oturuşta bir domuz yiyen, kemiklerini sıyırıp, iliğini çekip) sosyal medyada paylaşan, Karamollaoğlu gibi içinde CHE aşkı yeşeren (çocukluğuna inmek lazım bu arada) en son bir araya gelinecek siyasetçilerle aynı yastığa baş koyan bir partidir CHP…
Herhangi bir stratejisi yoktur, elinde bir avuç tuzla dolanır durur.
Bir vatandaş olarak mevcut muhalefetin etkisiz olması hasebiyle değişmesini, özellikle Kılıçdaroğlu’nun gitmesini istiyorum.
Şu nedenle etkili bir muhalefet iktidarın da daha iyi hizmet sunmasını sağlar.
Arada Kemal hafif bir sufle veriyor, tansiyonu ölçüyor.
Muharrem aldığı gazla tweet atıp, çıkıntılık yapıyor. Bu arada adamcağız kendi köyünden bile oy alamıyor.
Mustafa Kemal’in askerleri Apo’nun askerleri oluyor.
1950’den bu yana (68) yıl iktidar olamamışlar, Atatürk’ten sonra bir Ecevit vardı o da CHP değil DSP ismiyle başarılı oldu.
CHP’yi ideolojik manada KAFTANCILAR yönetmeye devam ettiği sürece bir 68 yıl daha iktidar olamaz, hayal kurarsınız.
Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasının hikayesi zihinlerde parlıyor adeta.
Meselenin özü;
İmzalar yeterli sayıya ulaştığına dair tutanaklar incelendikten sonra doğruluğu tespit edilirse CHP’nin bir buçuk ay içinde kurultay kararı alması gerekiyor.
Sonrası seçim zaten aday olsa da son kararı oy kullanacak olan üyeler verecek, seçime kalırsa Kılıçdaroğlu’nun gideceği kesin anacak imzalar yeterli değilse koltuğa yapışacağı da!
Muharrem’e gelince… Malumun ilanı
Koltuğu devralmazsa öter, devralırsa susar.