Avrupa bir yandan içten olmaya çalışıyor, bir yandan da kendinin Tanrı rolüne layık olup olmadığını tartışıyor.

İçten ve tartışıyor dedimse; sözün gelişi. Yoksa ne içten ne de tartışıyor.Söz konusu Türk ve Türkiye olduğunda; düpedüz tanrı!

Oysa yaşamında içtenlik yok Avrupa'nın. İçtenlik, samimiyet ve özveri bu cıoğrafyanın kadim alışkanlığı.

Anlayacağınız mazlumlar adalet ister. Zinginden pay ister. Zengin ne adaletli davranır de ne pay verir. Çünkü adil

olursa ortada mazlum kalmaz. Zenginliğinden pay verirse de fakir!

Kim Avrupa'nın kapısına gidecek adalet için. Kim çalacak kapısını bir avuç ekmek için.

O nedenle Avrupa ne adeletli davnarır ne de zenginlikten pay verir adama...

İçten değildir derken, meramım bunu anlatmaktı..

Bir de meşhur Tanrı köstümü giyişi var Avrupa'nın...

Zeus'tur Avrupa'nın Tanrısı...

Kılıktan kılığa girer Zeus!. Aynı vakitte yalan, dolan, tuzak, kumpas ustasıdır da Zeus. Avrupa Zeus'tan öğrenmiştir öğrendiklerini.

Tıpkı GOD sözcüğü gibi "Babadır da Zeus."

Aslında bu yüzden dilinde ve dininde Tanrı yoktur Avrupa'nın!

Ayrıca Tanrı öz Türkçe bir sözcüktür, başka dilde bulamazsınız; orijinal Çin kaynaklarına göre aslı Tengri'dir!

Yani Türk'ün Tanrısı da "Türk"tür, demek had aşımına girmez.

Avrupa'nın son kararının izahı yok. Türkiye'yi izlenecek ülke statüsüne aldılar. Varsın alsınlar...

Ki şizofrenin kendine biçtiği rolün artık hükmü yok bu coğrafyada...

O karar; PKK ve FETÖ'nün ihanet kardeşliğinin bir delilidir artık. Göstere göstere geldi o karar. Yeni değildi.

Referandum öncesinde malum kulaklara fısıldandı.

O kararı günler öncesinden kimlerin bildiği de zaten malum...

Referandum sonrasının beklenmesi telkin edildi Avrupa'ya...

Avrupa da dinledi, kaydetti istekleri ve vakti geldiğinde malumun ilam etti..

Neyse; bazıları hala "Avrupa mı Türkiye mi" diye sorulduğunda şaşırıp kalıyor! Sanki Avrupa'dan başka memleket yokmuş gibi..

İnsanın da haliyle sorası geliyor, bunlar ne zaman mazlum oldular...