Söz konusu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olunca rivayetler de muhtelif oluyor. Netameli günlerde rivayetler neredeyse kesinlik kazanıyor. Durulan, bakılan yöne göre rivayet; ki işin aslı dedikodu mühim oluyor.

"Duydun mu" diye başlıyor söz sonrası zaten kendiliğinden geliyor; şöyleymiş, böyleymiş!

Anlatanın da dinleyenin de mutlak inancından şüphe edilmiyor.

Hele Bahçeli ile anlatılanlar ayrı bir merak uyandırıyor, malum ketum adam kendisi.

Sağ gözünün gördüğünü soldakinden sakınıyor Bahçeli!

Bu nedenle de efsane ve rivayete zemin hazır hale geliyor.

Kör vakitlerde yazılıp çizilenler, doğruluğuna yemin billah edilen iddialar tarihe de şaşı baktırıyor.

Aydınlık gazetesi yazarı Sebahattin Önkibar, Bahçeli ile ilgili çok sayıda iddianın ithamın sahibi olarak ortaya çıktı son günlerde.

O iddialarına bir yenisini daha ekledi Önkibar.

Kadim ülkücülerden Metin Kaplan'ın bir iddiasını şöyle dillendirdi Önkibar:

 "Metin Kaplan kısa bir süre önce kişisel facebook sayfasında şunları paylaştı:

- 'Ulaştığım bilgiye göre Devlet Bahçeli 1980 öncesinde NATO’nun Genç Liderler Projesi için eğitilen isimlerden biridir. Bunun için Brüksel’e gizli olarak seyahatler yaptığını tespit ettik.'

Yüzbinlerce ülkücü tarafından paylaşılan bu satırlara ilginçtir aradan haftalar geçmesine rağmen Bahçeli yalan demedi.

Telefonla beni arayan ve bu bilgileri paylaşan Metin Kaplan “Bahçeli’nin suskunluğu kabullenme midir” sorusunu soruyor. Asla itham etmeden gazeteci olarak, sadece Metin Kaplan’ın iddiasına cevap arıyorum...

Söyle Devlet Bahçeli, 1980 öncesinde Brüksel yani NATO ile herhangi bir temasın oldu mu, olmadı mı?"

Aslında Önkibar'ın dillendirdiği iddia yeni gibi dursa da  en az kadim ülkücü Metin Kaplan kadar eski.

Bir bilen var iddiayı...

Şu sıralar sağlık sorunları yaşayan eski Bakan Yaşar Okuyan!

Hafızamda kaldığı kadarıyla anlatayım öyküyü:

"1978 veya 79 yılında MHP'ye böyle bir davet var. MHP lideri Merhum Alparslan Türkeş, bir ismi görevlendiriyor. NATO Genç Liderler toplantısı için. İşte öykü burada gerilim ve derinlik kazanıyor. İddiaya göre o isim  pasaport alamıyor ve ikinci kişi olarak da Devlet Bahçeli'yi görevlendiriyor Türkeş. Hatta bu pasaport işleri ile de Yaşar Okuyan ilgileniyor. Ancak o toplantıya Devlet Bahçeli de gidemiyor..."

Neyse sanırım, Yaşar Okuyan konuşur da rivayet yerine gerçeği öğreniriz...