Başörtüsü referandumu geliyor!
CHP’nin başörtüsü teklifi, AKP’ye yerel seçimlerde büyük avantaj sağlayacak. Erdoğan, anayasa değişikliği teklifini meclise getirmeye hazırlanıyor. Bu teklif, ekonomik krizi örtecek, sağ partileri birleştirecek, muhalefeti zayıflatacak ve aile bütünlüğünü
Seçim öncesi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), muhafazakar oyları alacağım derken tarihi bir hata yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, helalleşme seferberliği kapsamında kamuda başörtüsü kullanımını güvence altına alacak bir yasa değişikliği önerdi. “Bedeli ne olursa olsun yaraları kapatmaya and içtim” dedi. Oysa bahsettiği yara çoktan kapanmıştı. Başörtüsü meselesi tarihe karışmıştı. Asıl örtülmeyenler sorun yaşamaya başlamıştı. Ama nasılsa Erdoğan fırsatı kaçırır mı? “Pası aldık, golü atmamız lazım” diyerek el yükseltti. “O halde anayasa değişikliği yapalım” dedi. Bu arada aileyi güçlendirecek bir düzenleme sözü de verdi. Hatta “Sıkıyorsa başörtüsü meselesine referanduma götürelim” dedi.
O seçim karmaşasında unutulan bu tuzak, şimdi yeniden kuruluyor. Önümüzde yerel seçimler var. İktidar gözünü kaybettiği büyük kentlere dikmiş durumda. Ama ülkede açlık, yoksulluk, işsizlik kol gezerken seçim kazanmak zor. O halde ne yapmalı? CHP’nin altın tepside sunduğu başörtüsü fırsatından yararlanmalı.
Şimdi AKP, anayasa değişikliği teklifini yerel seçimden önce meclise getirmeye hazırlanıyor. CHP sayesinde Erdoğan 4 önemli avantaj sağlayacak.
Ekonomik Krizi Örtecek
Birinci avantaj, seçim öncesi ekonomik krizin üzerine örtüyle örtecek. Türkiye ekonomisi son yıllarda büyük darbe aldı. Döviz kuru rekor kırarken, enflasyon 3 hanelere dayandı. İşsizlik oranı %15’i aştı. Yoksulluk sınırı 40 bin lirayı geçti. Esnaf kepenk kapattı, işçi işten atıldı, çiftçi borç batağına saplandı.
Bu tablo karşısında iktidarın vatandaşa verebileceği bir umut yoktu. Ama CHP’nin başörtüsü teklifi sayesinde iktidar gündemi değiştirdi. Artık ekonomik sorunlar değil, başörtülülerin hakları konuşulacak.
Sağ Partileri Birleştirecek
İkinci avantaj, bu vesileyle diğer sağ partileri kendi etrafında toplayacak. AKP, son seçimlerde oy kaybetti. Muhafazakar seçmenin bir kısmı İYİ Parti’ye, bir kısmı da Saadet Partisi’ne kaydı. Bu partiler, AKP’nin ekonomik ve siyasi politikalarına eleştirel yaklaşıyorlardı.
Ama CHP’nin başörtüsü teklifi, sağ partileri AKP’ye yakınlaştırdı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Başörtüsü meselesi bizim için bitmiştir” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “Başörtüsü konusunda CHP ile aynı fikirde değiliz” dedi. Bu sözler, AKP’nin anayasa değişikliği teklifine destek vereceklerinin işaretiydi. Böylece muhalefeti parçalarken, kendi ittifakını güçlendirecek.
Muhalefeti Zayıflatacak
Üçüncü avantaj, teklifi desteklemeyecek olan CHP ve Yeşil Sol Parti’yi samimiyetsizlik ve başörtüsü düşmanlığıyla suçlayarak propaganda yapacak. CHP, başörtüsü teklifini helalleşme adına yaptığını söylüyor. Ama bu teklifin gereksiz olduğunu, başörtülülerin zaten kamuda çalışabildiğini biliyor. Bu yüzden anayasa değişikliği teklifine karşı çıkacak.
Yeşil Sol Parti de başörtüsü teklifine karşı çıkacak. Çünkü bu partinin kadın hakları ve lgbt+ hakları konusunda hassas bir duruşu var. Başörtüsünün kadınları baskı altına aldığını, lgbt+'ların ise yok sayıldığını düşünüyor.
Erdoğan, bu iki partiye yüklenmek için fırsat kolluyor. “CHP’nin başörtüsü teklifi samimiyetsizdir” diyecek. “Yeşil Sol Parti’nin kadın hakları savunuculuğu yalandır” diyecek. “Bu iki parti, başörtülülerin ve ailelerin düşmanıdır” diyecek. Böylece CHP’yi Kılıçdaroğlu’nun kurşunuyla vuracak.
Aile Bütünlüğünü Güçlendirecek
Dördüncü avantaj, başörtüsü vesilesiyle anayasa değişiklik teklifine aile bütünlüğüne dair cümleler sıkıştırarak hem kadınları koruyan bazı hükümlerden kurtulmuş hem de lgbt+'ları ezmek için anayasal dayanağa kavuşmuş olacak.
AKP, aile yapısını korumak ve güçlendirmek istiyor. Bu amaçla kadınların boşanma hakkını kısıtlamak, çocuk yaşta evliliği meşrulaştırmak gibi politikalar izliyor.
Bu politikaların anayasal güvenceye kavuşması için iktidar, anayasa değişikliği teklifine aile bütünlüğünü ilgilendiren maddeler ekleyecek. Bu maddeler, kadınların haklarını ihlal edecek. Ama iktidar bunu gizleyecek. Sadece başörtülülerin haklarını savunduğunu söyleyecek.
Muhalefeti kendi silahıyla vurmak ne akıllıca hamle değil mi? Muhalefet aklı böyle çalıştıkça iktidar hiç çalışmasa da olur.