2023 bir geçiş noktası değildir.

2023 bir hedeftir.

2023’ü AK Parti’yi yeniden iktidar yapma hedefi olarak görmek, meselenin salt particilik kavgasına indirmek demektir.

Cumhur İttifakı dışında yer alan partilerin bir yıldan beri uyguladıkları politika da budur.

2023 seçimlerini AK Partiyi iktidardan indirme hedefi.

Bunu uygularken üç şeyi tamamen unutturma gayreti ile yapmaktadırlar.

1- 2002 den önceki ülkenin sosyo-ekonomik, siyasal ve dünya ülkeleri nezdindeki durumu,

2- 2002 ile 2021 arasında gelinen durumu,

2023’ten sonra yapılmak üzere çizilen hedefler tablosunu…

Bu üç noktayı ortadan kaldırdığınızda zaten ortada patates, soğan, saray, özel uçak muhabbeti kalmakta.

Muhalefet de tam da bunu yapmaktadır.

Muhalefetin şahıs bazlı ataklarını bizler görmezden gelmekteyiz. Daha doğrusu kaale almıyoruz. Onlar konuşur moduna indirgiyoruz.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımıza olmak üzere yapılan bu şahıs odaklı algı ve iftira kampanyaları, yerelde birebir markaj tekniği ile desteklenerek güçlendirilmektedir.

Milletin her zaman ilk düşündüğü mutfaktır. Mesele ne olursa olsun, dönüp dolaşıp geleceği yer illaki mutfak olur. Bu bugün değil her zaman böyle olmuştur.

İktidar eğer mutfaktaki yangın ile ilgili geçici olmayan tedbirler almazsa, bu algı ve şahıs odaklı yıpratma politikaları 2023 e yaklaştıkça önü alınamaz hale gelecektir. Seçimden hemen evvel alınacak veya alınması muhtemel birkaç rahatlatıcı pansuman tedbirlerle önüne geçilmesi kesinlikle mümkün olmayabilir.

Yaşı 60 ın üstünde olanların çok fazla sosyal medya ile ilgisi olduğu söylenemez. Özellikle kırsal kesimde ve emekli olanlar açısından böyledir.

60 yaş üstü seçmenin kafasında birebir dinlemek, birebir konuşarak ikna olmak yöntemi devam etmektedir.

Eğer siz, akşam sosyal medyada etkin olan CHP’liyi dinler, ertesi sabah mahalle kahvesinde FOX haberlerini erkenden dinleyen kahvecinin dedikleri ile güne başlar, az sonra da önünüze gelen Sözcü gazetesi ile beyninizi güzelce! bir yoğurursanız..

Akşam eve geldiğinizde tam bir AK Parti muhalifi oluverirsiniz.

Çünkü karşılığını bulamadığınız herşey doğru ve geçerli oluverir.

Hakikaten öyle mi yaa?

Oluverir.

Siz ona Ayasofya deseniz, İHA, SİHA, MAVİ VATAN, Köprü, yol deseniz de fark etmez.

Duyduğu,

Gördüğü,

Okuduğu..

Tersi?

Tersi yani doğrusu yoksa…

AK Parti’ye gönülden bağlı, hakikaten manevi değerleri nedeni ile muhafazakar adıyla anılan kesimi maalesef göz ardı ediyoruz sanki.

Muhafazakar kesim AK Parti’nin temelini oluşturur. Aynı zamanda itici gücüdür.

Muhafazakâr kesimi eğer birebir markaja alma tekniği kullanmaz iseniz, yan mecralara kaçar gider. O partiden atıldı masumdu, bu başka partide çünkü...

Soruları içinde kendini haklı bulmaya başlar.

Dokunmak, konuşmak, birebir izahat son derece mühimdir.

Refah Partisi kurulduğu gün itibariyle ülkenin dört bir yanına hatiplerini gönderirdi. Nerede kimi bulursa hemen başlardı anlatmaya. Bazen koca koca salonlar hıncahınç dolardı. Bazen de tam tersi. Fakat hiç bir zaman bir bezginlik, bıkkınlık olamazdı.

Bugün belki gazete okunma oranı neredeyse bitme noktasına gelmiştir. Artık gazeteden siyaset öğrenmek ortadan kalktı.

Sosyal medya ve internet bunun yerini almış vaziyette.

El hak doğrudur.

Cumhurbaşkanımızın her fırsatta bıkmadan usanmadan dediği de budur. Sosyal medyada güçlü olmak.

Bu asla göz ardı edilmemeli.

Ancak.

Sosyal medyadaki güçlü konum da şu ahvalde asla yeterli olmaz.

Bunun sahada aynı şekilde karşılığı olmak durumundadır. Hem yerel siyasi figürlerin, hem Teşkilat mensubu kardeşlerimizin bıkmadan usanmadan yukarıdaki 3 ana unsuru anlatmaları şarttır.

Peki.

Bize göre en mühim olan başka nedir?

Konferanslar

Kahve toplantıları,

Mahalle mahalle,

Köy köy..

Hiç durmadan önümüzdeki 1.5 yıl yollarda geçmeli.

Partinin genel merkez teşkilatı tarafından belirlenen teşkilatçı hatipler, konuşmacılar, saha siyasetini iyi bilen büyükler, arkadaşlar acilen ülkenin dört bir yanına salınmalıdır.

Bir köye bir kere değil, gerekirse 3, 5, 10 kere gidilmelidir.

Çok açık ve net diyorum ki bir kere yüz yüze anlatmak bile karşı tarafın bin tane attığı twitten daha etkili olacaktır.

Teşkilatın içinde yetişmiş, hakikaten anlatma kabiliyeti olan yüzlerce kardeşimiz , büyüğümüz asla bu görevden kaçmayacaktır. Ayağını sevmeyenlerimiz var hamd olsun.

Her bir nefer, karınca misalidir.

2023 seçimleri AK Parti’yi yeniden iktidar yapma gayreti değildir. Bugüne kadar verilen mücadele asla AK Parti’yi iktidarda tutma gayreti değildi zaten.

AK Parti iktidarında verilen mücadele, gelinen noktadır aslolan.

Gelinen nokta eğer 2023’te AK Parti ile ancak devam etmesi ile doğru orantılı ise, işte tam da bunun bilincinin millete ve gönüllere nakşedilmesidir aslolan.

Köprüleri satmaktan, uçakları satmaktan bahseden, S400’leri iptal etmekten, şehir hastanelerini kapatmaktan, TİKA’yı bile kapatmaktan bahseden muhalefetin ülke geleceğine neler verebileceğini anlatmak mecburiyetimiz vardır.

Bunun için AK Parti iktidar olmak zorundadır dememiz lazım.

Gönlünüz rahat olsun, kimse ye'se kapılmasın, her şey yolunda diye nefis rahatlatmalarla değil.

Bu bir fetih mücadelesidir.

Bu bir yeniden şahlanış mücadelesidir.

Bu Yeniden Büyük Türkiye mücadelesidir.

Bu ümmet olma şuurunun yeniden başlama mücadelesidir.

Bu tüm mazlumlara umut projesidir.

Bu Sakarya’nın ayağa kalkma mücadelesidir.

Ne mutlu bu mücadelede katre olanlara.

Selam ve Dua İle.