2023’e ramak kaldı.

20 yıllık AK Parti, başlatmış olduğu kalkınma hamlelerinin sekteye uğramaması için 2023 seçimlerinde milletin yeniden teveccühünü elde etme amacında.

Gerek sosyal refahın artması noktasında olsun, gerek kaliteli yaşam düzeyinin yükselmesinde olsun, AK Partinin yaptıklarını kimse göz ardı edemez. Özgürlükler ve kişisel haklarda belki de dünyada tek ülke sayılırız. Bunun olumlu yanları olduğu gibi olumsuz taraflarını da göz ardı etmemek gerekir. Alabildiğince verilen özgürlükler bazen maalesef aynı kanaldan dezenformasyona sebep olabiliyor. Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan asılsız haberlerin hergün kamuoyunu ne kadar meşgul ettiğine şahit oluyoruz.

Yine özellikle sağlık sektöründe atılan dev adımlar kaliteli ve sağlıklı bir toplumun oluşmasında son derece önem azretmektedir.

Onlarca sektörde atılan dev adımlar yükselmeye devam ediyor..

Ülkemiz Ortadoğu ile Avrupa, Asya ile Avrupa’nın tam ortasında bir ülkedir. Doğu ve güney komşularımız yıllardan beri sıkıntılı durumdadır. Hiçbir on yıl yoktur ki yanıbaşımızda huzurlu olsun. Kimi etnik, kimi siyasi, kimi inanç merkezli sıkıntılar içerisindedir.

Tarihi ve kültürel bağları iç içe geçmiş bir çok millet ile aynı kaderi paylasan bir ülke olarak, doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmememiz zaten imkansızdır.

Nitekim de öyle olmaktadır. 7 bin kilometre ileride, Kabilde atılan bir bomba dahi önce bizim oradan duyulmaktadır. İşte bunun sebebi tarihi bağlarımızın ne kadar birbirine geçtiğine misaldir. Bana ne diyemeyeceğimiz olaylar olmaktadır. Suriye, Irak gibi, hatta Karadağ gibi, biraz daha ileri gidersek, Libya, Sudan, Somali gibi ülkelere olan ilgimiz de hep bu sebepler nedeni iledir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin her kim ne derse desin, kaale alsın veya almasın, bu topraklar üzerindeki tarihi sorumluluğunu kimse göz ardı edemez.

600 yıl Bingazi’de olan Osmanlı'ya, 40 sene Şam’da kalan Fransız ne işin var orada diyemez.

Osmanlının hükümran olduğu topraklar aşağı yukarı 26 milyon km kareye ulaşmıştır. Fakat Osmanlı İslam Halifesinin sorumluluğunda olan topraklar, dünyanın yarısından fazladır. Biz istesek de istemesek de durum budur. Bugün kaos ve iç savaşların, emperyal güçlerin fiilen veya ekonomik olarak zulmü altında inleyen milletlerin tek umudu Türkiye’dir. Filistin, Keşmir, San'a, Addis Ababa, Hartum, Mogadişu,Trablus hep böyledir. Türkiye hiçbir coğrafyaya maddi menfaat olarak bakmaz. Mazlumların refahı olarak bakar. Bu da o milletlerin ulkemize olan teveccuhlerini her geçen gün artırmaktadır. Yani sorumluluk hergün artıyor.

Türkiye’nin silah, savunma, ekonomik ve siyasi olarak güçlenmesi demek, yıllardan beri kan, gözyaşı ve sömürülmenin bir türlü bitmediği bu coğrafyaya huzurun da gelmesi demektir. Batının hiçbir zaman huzur ve barışı getirmediği aşikardır. Irak önümüzde. Afganistan önümüzde. Suriye önümüzde. Bana ne dediğimiz an ikinci Suriye Türkiye olur. Ben karışmam dediğiniz an ikinci Libya Türkiye olur. Yemen’den bana ne dediğiniz an Ankara yeni San'a olur.

Olmaması için yapılacak tek şey vardır.

GÜÇLÜ TÜRKİYE.

Yetmez.

DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE.

Bunun da tek yolu 2023’te yapılacak seçimlerden daha GÜÇLÜ bir şekilde çıkmaktan geçiyor.

Yeni Hükümet Sistemine göre Meclis ve Cumhurbaşkanlığı ayrı ayrı oylanmaktadır. Bugüne kadar hamdolsun muhalefeti oluşturan partiler hala bir aday dahi bulabilmiş değiller. Bu bizi içten içe sevindiriyor olsa da asla rehavete düşünmemeli. En küçük bir zafiyet her şeyin bitmesine de vesile olabilir.

Ayrıca en tehlikeli durum ise şudur ;

Efendim Cumhurbaşkanımız için canımı veririm, AK Parti’ye oy vermem.

İşte hain FETÖ’nun son günlerde özellikle işlemeye başladığı en büyük ve tehlikeli oyun budur. Maalesef bu oyuna belki bilmeden gelen birçok arkadaşımızın olduğunu görmek bizi son derece üzmektedir. Tam da muhalefetin istediği bu değil mi?

Mecliste azınlık olan bir partili Cumhurbaşkanı.

Ne işe yarar?

Hiçbir işe yaramaz.

Cumhurbaşkanı eğer Mecliste güçsüz olursa, iktidar olmuş olur mu?

Reis için varım, AK Partiye asla diyenler kimin ekmeğine yağ sürmüş olurlar çok iyi düşünmek gerekir.

AK Parti’nin Lideri Recep Tayyip Erdoğan'dır.

İyi veya kötü, doğru veya yanlış, teşkilat onun teşkilatıdır. Burada hiç birimizin, şahsi hırs, kin, husumet ile hareket etme lüksü yoktur. Yapan AK Partili olamaz. Hele hele Reisçi hiç olamaz.

Bugün dereyi geçmeye ramak kaldı dediğimiz dönemdeyiz. Dere geçilirken at değiştirilmez. Atı, yükü, dereyi, karşıyı her şeyi çok iyi hesap etmek lazımdır.

2023 seçimlerinde AK Parti kaybederse, sadece icraatlar durmaz, sadece kalkınma hamleleri durmaz..

Bilinmelidir ki; 2023’te kaybeden bir AK Parti’den Bosnalı, Gazzeli, Mora'lı, Yemenli, Somalili, Cezayirli… Hasılı ümidini Türkiye’ye bağlayan bütün milletler hesabını sorar.

Ha bu dünyada değilse bile ahirette mutlaka sorar.

Gücümüz asla hafife alınamaz.

1071’den 1453’e, 1923’ten 2023’e…

Birliğimiz daim olsun.

Selam ve Dua ile…