Paralel Devlet Yapılanması; devletin gizli anayasası olarak bilinen Kırmızı Kitap’taki adı. Cemaat-hizmet adlandırması artık çok geride kaldı. Devletin bir vakitler itibarlı şahsı Fethullah Gülen artık, terör örgütü başı. Yapılan operasyonlar, açılan davalarda Fetullahçı Terör Örgütü’nün sırlarının peşinden koşuluyor.

FETÖ’nün hakimi de savcısı da polisi ve askeri de var; üstüne iş adamı ile siyasetçiyi de koyun. Eli kolu uzun FTÖ’nün…

Fethullah Gülen’in seyir defteri “karanlık”, “derin” kirli..

İlişkileri ise malum!

Oysa sırrın ortaya beklenmedik bir zamanda çıkmak gibi bir huyu var. Hele politik sır; en kötü düşman, sır sahibi için…

Devlet içindeki derin yolculuğu 1960’lı yılların sonlarında başlıyor Fethullah Gülen’in. 12 Eylül 1980 darbesi ile sütre gerisinde kalmak yerine, vites yükseltiyor. Merhum Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in de himayesini görüyor. Başbakanların da…

Süleyman Demirel, işi Fethullah Gülen’i dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’a zimmetlemeye götürmeye kadar vardırıyor. Gülen’in yurt içi ve yurt dışındaki okulları merhum Demirel’i de etkiliyor. Gülen’e sahip çıkılması için MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’a talimat veriyor.

Ve takip eden ve edilen zoraki olarak bir yemekte görüşüyorlar. Sonrasında Sönmez Köksal; nedendir bilinmez ama Fethullah Gülen’den uzak duruyor.

Hatta yüz vermiyor…

Gülen’den hediye üstüne hediye gelse de  görüşme davetlerini reddediyor…

Ve gelelim Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’e…

İkisi de bir vakitler iktidar sahibiydi. İktidar gittikten sonra birden bire bir başka hal geldi iki isme..

Dün övdüklerini bugün yerer oldular.

Bilenlere göre; CNN Türk’te “Avukat cübbemi giyerim” diyen Arınç’ın tedirginliği FETÖ ile ilişkisinden. Üstelik  her an savcı tarafından ifadeye çağrılması mümkün.

Çünkü başta Manisa olmak üzere FETÖ’ye karşı yürütülen operasyonlarda, FETÖ’cülerin telefon açtıkları ve yardım istedikleri ilk kişi Arınç.

Telefon konuşmaları dinlemelere takılıyor ve orada ilk söz hep “Bülent Abi” oluyor. İşte bu söz savcının da dikkatini çekiyor! Arınç yerine yakın çevresinin bilgisine başvuruyor savcı. “Bülent Arınç, hakikaten  abilerden mi” diye soruyor.

Aldığı “Abi değil, ama ‘abilik’ yapmaya çalışıyor” yanıtı ile tatmin olacak ki, henüz Arınç’ın ifadesine başvurmayı gerekli görmüyor savcı.

Hüseyin Çelik de aynı dertten muztarip. Çünkü İpek-Koza Holding’in yurt dışına kaçan sahibi Akın İpek ile arasında illiyet bağı bulunduğu belirleniyor yürütülen operasyonlarda….

Demek ki her kılıç, kılıç değilmiş, bazıları kılıç  taklidi yapan değneklermiş!