NECDET PEKMEZCİ

NECDET PEKMEZCİ

'Yeşil gayr-i resmi öldü!

MİT Kontr Terör Dairesi’nin meşhur Mercedes Operasyonu fiyasko ile sonuçlanmıştı. Şam’da ikamet eden Abdullah Öcalan, evinin önünde bir ton C-4 yüklü Mazda marka minibüsün infilak ettirilmesinden sağ kurtulmuştu. Devletin zirvesinin hışmı MİT Kontr Terör Dairesi’ne çökmüştü.

Operasyonun başındaki isim Duran Hoca; neredeyse intihar eylemi düzenlemeyi öneriyor, operasyonun bu kez yine bomba yüklü araçla  yapılmasını istiyordu. Ancak bir farkla!

Bomba yüklü araç Öcalan’ın kullandığı kırmızı Mercedes sokaktayken gerçekleştirilecekti.

Hazırlıklar başlamıştı. Devlet kararlıydı; Öcalan  öldürülecekti!

Tam da bu sıralar   bir dönem PKK’nın Ağrı komutanlığını yürüten Azman Kod Adlı Azman Öztürk’ün İran’da yakalandığı bilgisi ulaştı Ankara’ya. Azman Öztürk, itirafçı olmaya çoktan karar vermişti.

Abdullah Öcalan’ın  çok yakında Beyrut’a gideceğini söylemişti. Kontr Terör Dairesi için yeni bir fırsat çıkmıştı. Dönemin MİT Kontr Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, “Kırmızı” kod adını verdiği Mahmut Yıldırım’ı yarım kalan işi tamamlaması için buraya gönderdi.

Ancak istihbarat asılsız çıktı. 23 Kasım’da yola çıkan Yeşil 28 Kasım 1996'da Türkiye’ye geri döndü. 1 Aralık 1996 Pazar günü bu görevle ilgili bir toplantı yapılacaktı, toplantıya gelmedi. Onun üzerine ilgili personel evinden aradılar. Bir gece önce evden çıkmış ve halen dönmemişti. Çağrı cihazına gönderilen mesajlara da cevap vermiyordu.

Yeşil’in  peşine DGM’de takıldı. Kayıptı, ama herkes yaşadığına inanıyordu. Binbaşı Cem Ersever ve iki arkadaşının  infazlarının sanıklarının başındaydı Yeşil’in adı.

Dönemin Ankara DGM Savcısı CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’a verilmişti; ki yıl 2001’di. Aldan, Ersever suikastı  dosyasını okurken  kapısı çaldı. İki rütbeli subaydı ziyaretine gelen. İsteklerini  gayr-ı resmi anlattılar Aldan’a. Açık söylemeseler de devletin yüce menfaatleri söz konusuydu. Sonrasında zaten dosya Aldan’dan alınıp bir başkasına verildi.

Peki Yeşil, kayıp mı, ölü mü sağ mı?

O sorunun yanıtını bir sohbette anlattı Aldan:
“ Yeşil’in Etlik’teki evine hakim kararı ile böcek adı verilen dinleme cihazı yerleştirildi. Yaklaşık iki yıl evi dinlendi. Ancak ailesi bir kez olsun Yeşil ile ilgili tek sözcük konuşmadı. Yaşıyor olsaydı, mutlaka dinlemede bilgi elde edilirdi.”
Resmi kayıtlarda Yeşil, kayıp kişi olarak yer alsa da, devletin kanaati; Yeşil yaşamıyor.

Bu konuda da farklı duyumlar var; kimine göre Yeşil Ankara’da infaz edildi, kimine göre Özbekistan’da böbrek yetmezliğinden vefat etti. İstihbarat birimlerinde konuşulan efsane ise Afganistan’la ilgili.

Yeşil, Afganistan’da kaza kurşununa kurban gitti.

Önceki ve Sonraki Yazılar