CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Herkesin kazanacağı bir ortamı yaratmak zorundayız
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Herkesin kazanacağı bir ortamı yaratmak zorundayız. Ama bizi Londra'daki tefecilere mahkum ederlerse toplanan vergilerin yüzde 60'ını, 70'ini, 80'ini oradaki adamlara faiz olarak öderlerse memleket düzelmez" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kırıkkale'ye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Toprak Mahallesi'nde esnafı ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Nalbur dükkanında bir esnafla sohbet ederek ikram edilen çayı içen Kılıçdaroğlu, kararlı olduğunu, kesinlikle ekonomiyi düzelteceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, memlekette herkesin kazanması, herkesin huzur içinde evine gitmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bu memleket zengin bir ülke. Bütün mesele, yarattığımız katma değeri hakça bölüşeceğiz. Sen de kazanacaksın, yanındaki fırıncı da kazanacak, yanındaki pastacı da kazanacak. Herkesin kazanacağı bir ortamı yaratmak zorundayız ama bizi Londra'daki tefecilere mahkum ederlerse bütün toplanan vergilerin yüzde 60'ını, 70'ini, 80'ini oradaki adamlara faiz olarak öderlerse memleket düzelmez. Bunu bilmeniz lazım. Ben biliyorum, ben görüyorum, rakamı da görüyorum, olmaz. Devleti akılla yönetmek lazım, kavga ile değil. Devleti bilgi ile yönetmek, liyakatle yönetmek lazım. Devlet böyle yönetilirse çözülür, niye çözülmesin. Biz büyük bir ülkeyiz, güçlü bir ülkeyiz. İyi yetişmiş kadrolar var bu devlette, üniversite mezunu binlerce kişi var. Üniversiteden tutun bürokrasiye kadar ama bunların hepsi bir köşeye atılmış vaziyette. Bunları alıp yetiştirmek ve yönetim kadrolarına katmak lazım."
"Biraz da bizim kabahatimiz var"
"Biraz da bizim kabahatimiz var." diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı olarak da söylüyorum. Yani daha fazla vatandaşa gitmek, daha fazla konuşmak, daha fazla derdini dinlemek gerekiyordu. Biz bunu uzun yıllar belki ihmal ettik ama şimdi sizler ile bizler artık bir anlamda Türkiye'nin geleceğini oturup düşünmeye başladık. Ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız, Türkiye'yi nasıl büyütmeliyiz, nasıl saygın kılmalıyız, iç kavgaları nasıl bitirmeliyiz? Kavgayı aldık kan davasına dönüştürdük. Artık bundan da Türkiye'mizin kurtulması lazım. Geçmişi bırakıp helalleşmemiz lazım. Ya arkadaş gelin biz hep beraber, bizim çoluk çocuğumuz var, bunlar aç kalacak, bunların karnını doyuralım. Dışarıya ihracatsa ihracat yapalım, üretimse üretim yapalım, herkes kazansın. Biz bunu yapacağız. Kararlıyım, vallahi billahi yapacağım. Yapacağız biz bunu ama desteği sizden istiyorum. Destek verdiğiniz takdirde."
Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'nin emekliler şehri haline geldiğini savunarak "Eskiden Kırıkkale ne idi? Savunma sanayinin merkeziydi, silah sanayinin merkeziydi, barutun merkeziydi, silahın, teknolojinin merkeziydi, rafinerinin merkeziydi. Şimdi emekliler şehri oldu. Niçin oldu? Savunma sanayini niye daha büyütmedik? Daha büyütebilirdik, daha güçlü olabilirdik. Emekliye para vermezseniz nasıl gelip alışveriş yapacak?" ifadelerini kullandı.
Ziyaretleri sırasında "emeklilikte yaş şartına takılanlar" ile bir engelli annesinin sorunlarını da dinleyen Kılıçdaroğlu, her şeyin yoluna gireceğini, umutlarını yitirmemeleri gerektiğini kaydetti.
Yol kenarında simit satan seyyar satıcıyla da kısa süre sohbet eden Kılıçdaroğlu, ikram edilen simidi aldı.
"Bu memleketin çözülmeyecek sorunu yok"
Kırıkkale programı kapsamında bir kahvehanede esnaf ve emeklilerin sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, esnafın bu memleketin orta direği olduğunu ve son zamanlarda zayıfladığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, sosyal devletin gereği olarak, esnafın gelir elde etmesi, üretmesi ve kazanması için desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bunu sadece ben söylemiyorum. Anayasada açık hüküm var 'Esnaf desteklenir' diye. Mali, moral ve sağlık açısından desteklenmesi lazım. Bu maddeyi boşuna koymamışlar" diye konuştu.
Esnafın büyük sıkıntıları olduğunu ve yeterince destek almadığını bildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Benim sizden bir isteğim var. Bütün esnaf arkadaşlara da söyledim. Hiç kimse moralini bozmasın. Bu memleketin çözülmeyecek sorunu yok. Hepsi çözülür. Akılla, bilgiyle, deneyimle çözülür. Kavga ile değil. Bu memlekette kavga ettik de kime faydası oldu. Kavga değil akılla, mantıkla, bir araya gelerek... Bu memleketin bir meselesi, bir sorunu var. Sorunu çözecek olanlar sorunu yaşayanlarla muhatap olmak zorunda. Kahveci esnafı şikayet ediyorsa kahveci esnafını dinlemek zorunda. Bu dertler dinlenmeden 'Ben Ankara'da oturacağım çözüm üreteceğim.' O da olmuyor, sorun çözülmüyor. Çözeceğiz moralinizi bozmayın."
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından emeklilerin sorun ve taleplerini dinledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, daha sonra Bitlis'in Tatvan ilçesinde kaza kırıma uğrayan askeri helikopterde şehit olan Muhabere Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ömer Umulu'nun kent merkezinde yaşayan ailesine ziyarette bulunarak, taziyelerini iletti. Ziyaret basına kapalı gerçekleşti.