Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun Önünü mü Kesiyor?
CHP’de Sular Durulmuyor: Özgür Özel’in Açıklamaları, İmamoğlu Tartışmasını Derinleştirdi
CHP içinde yeni bir fırtına mı kopuyor? Siyasi kulislerde kulaktan kulağa yayılan iddialar, partinin en tepe iki ismini karşı karşıya getirecek kadar ciddi bir gerilim hattına işaret ediyor. Bir yanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, diğer yanda ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel. Ve arada, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçiminin gölgesinde büyüyen, her geçen gün daha da derinleşen bir soru: CHP’nin gerçek adayı kim olacak?
Parti tabanı hâlâ İmamoğlu’nu halkın umudu olarak görmeye devam ederken, Özgür Özel’in yaptığı son açıklama kafaları fena halde karıştırdı. Özellikle de “Ekrem Bey içerideyse, en yüksek oyu kim alırsa o aday olur. Ekrem Bey geldikten sonra, o arkadaş da başka bir göreve gelir” sözleri, siyaset kulislerine adeta bomba gibi düştü. Açıkça isim vermese de, bu ifadelerin perde arkasında ciddi bir planlamanın olduğu konuşuluyor.
Özgür Özel’in bu açıklaması, kamuoyunda sadece alternatif bir aday modeli olarak değil, aynı zamanda İmamoğlu’nun adaylık ihtimalini zayıflatmaya yönelik stratejik bir hamle olarak yorumlandı. Bazı yorumcular, bu sözleri “İmamoğlu’nu cezaevinde görmeye hazırlıklı olun” mesajı olarak değerlendirirken, bu yaklaşımın CHP içinde derin bir ayrışmayı da beraberinde getirebileceği uyarısında bulundu.
Özgür Özel, daha önce de İmamoğlu’nun adaylığına destek verir gibi görünen ancak arka planda kendisini de potada tutan açıklamalarıyla dikkat çekmişti. “Olmazsa birisi onun adına kazanır” çıkışı, o dönemde Özel’in kendi adaylığına kapı araladığı şeklinde yorumlanmıştı. Şimdi ise bu kapının biraz daha aralandığı görülüyor.
Ancak Özel’in dile getirdiği “görev devri” modeli, mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde hukuken mümkün değil. Yani halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanının, görevini başka bir isme bırakması anayasal olarak mümkün değil. Bu durum da Özgür Özel’in sözlerinin ya yeterince düşünülmeden sarf edildiğini ya da kamuoyunu belirli bir fikre yönlendirme amacı taşıdığını düşündürüyor.
İşte tam da bu noktada, siyasi kulisler çok daha yüksek sesle konuşmaya başladı: Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun seçime kadar cezaevinde kalacağına mı inanıyor? Hatta bu doğrultuda parti tabanını yavaş yavaş İmamoğlu’nun olmayacağı bir senaryoya alıştırmaya mı çalışıyor? Eğer bu doğruysa, sonraki adım çok daha net: “CHP’nin adayı CHP Genel Başkanı olmalı” şeklindeki yeni bir kampanyanın fitili her an ateşlenebilir.
Yani bu tartışma sadece bir adaylık meselesi değil, aynı zamanda CHP içinde geleceğin liderliğine dair verilecek bir büyük savaşın habercisi olabilir. Sular şimdilik durulmuş gibi görünse de, perde arkasında fırtına çoktan kopmaya başlamış olabilir.