Cumhurbaşkanı Erdoğan: Her tecavüzün, tacizin, hırsızlığın hesabını vereceksiniz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soruşturmaya uğrayan CHP'li isimlerle ilgili adeta çıt çıkarmıyorlar. Buradan sesleniyorum bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez. Her tecavüzün, tacizin, hırsızlığın hesabını vereceksiniz." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldığı partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Canlı bağlantıyla bile olsa sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. İnşallah salgın günlerini geride bıraktıktan sonra yüz yüze bir araya gelerek hasret gidereceğiz. Partimizi 2023 seçimlerine hazırlayacak yeni bir teşkilat yapısı inşa etmenin gayreti içindeyiz. Bu teşkilat yapısı sadece AK Parti'nin değil aynı zamanda Türkiye'nin umutlarının da taşıyıcısı olacaktır. Şu ana kadar 19 il kongremizi gerçekleştirmiştik. Geriye 62 il kongremiz kaldı. İnşallah şartların el verdiği ilk fırsatta hızlı bir takvimle il kongrelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz.
"Türkiye'nin 2020'yi nasıl kapattığını 2021'i nasıl karşılayacağını sadece rakamlara bakarak anlayamayız"
Yaklaşık 3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Tarih 2020'yi her bakımdan zor bir yıl olarak kayıtlarına geçirecektir. Türkiye'nin 2020'yi nasıl kapattığını 2021'i nasıl karşılayacağını sadece rakamlara bakarak anlayamayız. Önümüzdeki fotoğrafa ferasetli ve vizyoner bir yaklaşımla bakmak gerekiyor. Bunun için tarih bilmeye ihtiyaç vardır. Bunun için bayrağı ve ezanı ile sembolleşen vatanımıza aşkla bağlı olmaya ihtiyaç vardır. Bunun için 83 milyonun tamamını kalpten sevmeye ihtiyaç vardır. Bunun için ister siyasetçi ister çoban ister çiftçi olsun, her neyle uğraşırsa uğraşsın, işini en iyi ve en onurlu şekilde yapan bir toplumsal ahlaka ihtiyaç vardır
"Ülkemizi dize getiremeyenler aynı amaca CHP'yi kullanarak erişmek istiyorlar"
Bir insan tüm bu değerlerden nasiplenmemişse yönünü şaşıran bir ok gibi kendi halkını vurmaya başlıyor. Bunun en başında da CHP yönetimi ve başındaki zat geliyor. CHP yönetiminin bir süredir tüm mesailerini harcadıkları konulara bakın. Diğer her şeyi bir kenara bırakıyorum. Ülkemizin savunma sanayiindeki tavırlarına dikkat edin. Silahlı ve silahsız insansız hava araçlarımıza, tank projelerimize, helikopter, radar, füze, uydu projeleremize saldırıyorlar. Motor, gemi projelerimize Akdeniz ve Karadeniz'deki hidrokarbon aramalarımıza saldırıyorlar. Bölgemizde ve dünyada sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar.
Savunma sanayine yapılan hiçbir saldırı masum değildir. Projelerimizi hedef alan her saldırının gerisinde sinsi ve alçakça bir niyet vardır. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getirilen kimi devletler adına yürütülen bir beşinci kol faaliyetidir. Gezide, 17-25 Aralık'ta, Çukur eylemlerinde, Suriye sınırında, 15 Temmuz'da ülkemizi dize getiremeyenler aynı amaca CHP'yi kullanarak erişmek istiyorlar.
Savunma sanayimizi hedef alan saldırılar aynı zamanda yıllarca ülkemize kendi ürünlerini fahiş fiyatla satan, canları istediğinde bize bunların üzerinden şantaj yapan devletlerin ve şirketlerin lobi faaliyetlerinin tezahürüdür. Bu saldırıların her biri istiklalimizi ve istikbalimizi hedef almaktadır.
Yerli ve milli projelerimizi nasıl baltaladılarsa bugün de aynısını yalanla, iftirayla, sinsi oyunlarla yapmaya çalışıyorlar. Milletimiz bu defa CHP zihniyetinin ülkemizi bir asır daha geri götürmesine izin vermeyecektir.
CHP'nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği bir diğer konu da ülkemize gelen yatırımlardır. Yatırımcı Amerikalı, İngiliz, Fransız olunca ses çıkarmayıp Katarlı olunca alçakça saldırmaları, ruhlarına sinmiş faşizmin işaretidir. 20 milyar dolarlık tank palet fabrikasını Katarlılara peşkeş çektiler iddiasını defalarca dile getirdiler. Kılıçdaroğlu, salı günü grup toplantısında yine 20 milyar doları dile getirdi. Bu kadar rahat yalan söyleyen biri artık başka bir bilim dalının alanına girmiştir. Hastalıklı bir zihniyet haline dönüşmeye başlamıştır.
Türkiye'nin ikinci büyük partisinin böyle yüz kızartıcı konuların yuvası olmasından utanç duyuyoruz"
CHP yönetiminin tavrı nedeniyle milletime sorumulluğum nedeniyle bir hususa değinmek istiyorum. Bu can sıkıcı konu CHP'deki tecavüz, hırsızlık ve taciz furyasıdır. Türkiye'nin ikinci büyük partisinin böyle yüz kızartıcı iddiaların yuvası haline dönüşmüş olmasından biz utanç duyuyoruz. Bu iddiaların araştırılıp soruşturulup hakikatlerin ortaya çıkması konusunda en küçük bir adım atmıyorlar. Bu durum karşısında önüne arkasına bakmadan çoğu da gerçek olmayan haberler üzerinden sözde kadın hakları savunucusu sivil toplum örgütlerinin de suskunluğu manidardır. Kılıçdaroğlu da ayyuka çıkan tecavüz, taciz ve hırsızlık vakalarında tek bir kelime etmiyor. İstanbul İl Başkanı'nın tecavüz, taciz ve hırsızlık iddialarının üstünü örtmesi konusunda tek bir kelime etmiyor. Hadiselerin CHP teşkilatlarındaki ve belediyelerindeki rezilliklerin sadece buzdağının görünen kısmının olduğu anlaşılıyor.
"Bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez"
Derine inince kim bilir neler çıkacak? Her gün yeni bir itirafla her gün yeni bir ifşahatla yeni bir ithamla karşılaşıyoruz. CHP yönetimi teşkilatları ve belediyeleri ile bu utanç bataklığından çıkıp temizlenmek yerine partilerindeki tecavüz, taciz ve hırsızlık furyasını örtmek için seçimlerin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra eski yönetimleri suçlamaya başladılar. Soruşturmaya uğrayan CHP'li isimlerle ilgili adeta çıt çıkarmıyorlar. Buradan sesleniyorum bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez.