Dedenin aşısı torununu koruyor
Türkiye'nin çocuk aşılaması oranlarında dünya standartlarını yakaladığı ancak büyüklerin aşılanmasında aynı başarının gösterilemediği bildirildi.
Ankara 'da düzenlenen 7. Ulusal Aşı Sempozyumu'nda Türkiye'nin aşı karnesi ortaya konuldu. Son yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde aşı ile önlenebilen enfeksiyon hastalıklarında önemli başarılar elde edildiğini söyleyen Sempozyum Başkanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan "Bu çalışmalar sayesinde aşılama oranlarında yüzde 96'ya ulaşıldı. Ancak aynı başarıyı büyüklerin aşılanmasında gösteremiyoruz. Türkiye'de zatürre ve grip aşısı olması gereken risk grubunda 40 milyon erişkin var. Oysa erişkinlerde grip aşısı oranı yüzde 4, zatürre aşısının oranı binde 7'de kaldı" dedi. Büyüklerin aşılanmasının aynı zamanda çocukları koruduğuna işaret eden Prof. Dr. Ceyhan "Aşı olmadığı için hasta olan bir yetişkin çevresini de hasta ediyor. Çocuklar anne baba ya da büyükanne deden bulaşacak zatürre ve grip riski ile karşı karşıya kalıyor" diye konuştu.
AŞI YAPTIRMAMAK KİŞİSEL BİR TERCİH OLAMAZ
Dünyada 5 yaşından önce ölen tüm çocukların 5'te birinin hayatını aşıyla önlenebilir hastalıklar yüzünden kaybettiğini ifade eden GlaxoSmithKline Medikal'den sorumlu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Anıl Dutta "Günümüzde aşı ile başta tüberküloz, çiçek, boğmaca, difteri, grip olmak üzere 23 hastalığın ortaya çıkışı engellenebiliyor. Aşılama sayesinde her yıl 3 milyon ölüm önleniyor. Özellikle zatürre ve menenjit, 5 yaş altındaki çocukların en önemli ölüm sebebi" dedi. Aşılanmış kişilerin, aşı olmayanları da koruduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dutta "Aşı olmamak kişisel bir karar değil, toplumsal bir karardır. Çünkü aşı olmayan kişi bağışıklık zincirini kırdığı için, çevresindeki kişileri de riske atar. Çocuğuna kişisel kararları sebebiyle aşı yaptırmayan anne babalar, sadece kendi çocuklarının değil, çevredeki çocukların da hayatını tehlikeye atar" dedi.
SURİYELİ ÇOCUKLARDA YENİ KIZAMIK SALGINI BEKLEMİYORUZ
Suriyeli çocuklar arasında geçtiğimiz yıl görülen kızamık salgınının aşılama sayesinde bu yıl beklenmediğini söyleyen Prof. Dr. Ceyhan "Geçtiğimiz yıl yaşanan kızamık salgını Suriyeli çocuklardan kaynaklanmadı. Aşısız oldukları için bizden aldıkları virüs yüzünden hastalandılar. Ancak gerekli aşılamalar yapıldı. Artık böyle bir risk yok" dedi.
1,5 milyon çocuk aşı olmadığı için ölüyor
Aşılama sayesinde her yıl 3 milyon ölümün önlendiğini söyleyen GSK Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur "Aşılama çocuğa 72 yıl kazandırıyor. 750 milyon çocuk sakat kalmaktan kurtuluyor. Buna karşılık yılda 1,5 milyon çocuk aşıya erişemediği için ölüyor. 2017-2020 yılları arasında aşıya erişemeyen kişilere aşı yapılırsa 426 milyon kişi hastalanmayacak" dedi. Her yıl yaklaşık 130 milyon bebeğin dünyaya geldiğini bunlardan 30 milyonunun aşıya erişemediğini anlatan Prof. Dr. Badur "Günümüzde aşıdan faydalanamayan 2 grup var. Birincisi ekonomik ve sosyal sebeplerden dolayı aşıya erişemeyenler ikinci grup ise aşıyı reddedenler. Aşılar konusunda dile getirilen olumsuzluklar ve ortaya atılan komplo teorileri güveni sarsıyor. Programların aksamasına sebep oluyor. Aşılama programlarının kesintiye uğraması hastalık görülme sıklığını artırır. Aşı programlarının devamlı olması gerekir. Özellikle bazı Batı toplumlarında aşıyla ortadan kaldırılan ciddi enfeksiyon hastalıklarının artık görülmemesi aşılamanın hafife alınmasına sebep oluyor. Mesela kızamık, çocuk felci gibi aşılama sayesinde büyük oranda ortadan kaldırılan hastalıklara karşı aşı yapılmadığında bu salgınlar yeniden hortluyor. Bazı dönemlerde aşı kendi başarısının kurbanı oluyor" dedi.
OLUMSUZ KAMPANYALAR ETKİLİ DEĞİL
Bazı doktorların aşı karşıtı açıklamalarının toplum üzerinde etkili olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ceyhan "Geçtiğimiz yıl yürütülen aşı karşıtı kampanyalara ve Anayasa Mahkemesinin bir ailenin çocuğuna aşı yaptırmayı reddetmesi olayında aileyi haklı görmesine rağmen sadece 1.000 kişi çocuğuna aşı yaptırmadı. Ülkemizde çocuklara yaklaşık 40 milyon aşılama yapılıyor" dedi.
Prof Dr. Selim Badur, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Prof. Dr. Anıl Dutta, aşılama oranları ile ilgili bilgi verdi.
HALK, HEKİME DAHA FAZLA GÜVEN DUYUYOR
Aşılamanın tedaviden ekonomik olduğuna işaret eden Prof. Dr. Mehmet Ceylan "Ülkemizde ilaca 16,5 milyar dolar, aşıya ise 250 milyon dolar harcanıyor. Aşılama sadece ilgili olduğu hastalığı engelleyerek değil, hastaneye yatışları da önlediği için sağlık sistemini rahatlatıyor. Mesela grip sezonunda grip yüzünden hastaneye yatan kişilerin hastane yataklarını ve sağlık personelini meşgul ettiğini düşünürsek, grip vakalarının önlenmesi sayesinde sağlık sisteminin daha ciddi hastalıklarla ilgilenmesi mümkün oluyor" dedi. Özellikle yetişkinlerin aşılanmasında halkın devletin ve hekimlerin tavsiyelerine itibar ettiklerini belirten "Aşının çocuk hekimleri ile bağlantılı olduğu düşünüldüğünden, büyükler de kendilerine aşı yaptırırken çocuk hekimlerinden daha fazla etkileniyorlar" dedi.