NECDET PEKMEZCİ
Erdoğan, Bahçeli'yi böyle böyle rehin aldı
An gelir devletler de üşür. An gelir devletler de kızışır. Devletin üşümesini yaşadık 15 Temmuz'da; sonrasında da kızışmasını!
Milletin üşüdüğü zamanlar da vardır haliyle. Devlet kızıştıkça millet üşür! Ya da şöyle anlatalım; devlet kızıştıkça millet üşür. Millet üşüdükçe devlet kızışır! Devlet üşüdüğünde de millet kızışır. 15 Temmuz'da milletin kızışmasını da gördük.
Şimdi sırada malum referandum var; ateşli bir üşütme hali var millette...
Çarıklı erkan; erkan-ı harbiye; kalem erbabı; okur-yazar, okumaz-yazar aynı soruya yanıt bulmaya kafa yoruyor:
"Devlet Bahçeli düne kadar parlamenter sistem diyordu; ne oldu da bir sabah uyandı; cumhurbaşkanlığı sistemi istedi!"
Aslında soru bilmem kaç bilinmeyenli denklen falan değil!
Bilenler biliyor; bilmeyenlere de anlatayım; "Bahçeli'nin rehin alınmasını”!
İster komplo teorisi, ister maval ister; tercih sizin...
Tarih 10 Ekim 2106
Devlet Bahçeli; Çayyolu'ndaki "Kartal Yuvası" olarak arlandırılan 4 katlı konutunda, bir yandan çayını yudumluyor; diğer yandan da TV kanallarını dolaşıyordu. Gecenin tehirli bir vaktiydi!
Alışık olmadığı birn vakitte kapısı çalındı!
Bahçeli, mütereddit oldu ancak yerinden kalktı; kapıya doğru yürüdü. Ülkü Ocaklı genci gördüğünde kapıyı açtı ve rahatsız edilmesinin nedenini sordu!
Ülkücü genç yanıt veremeden hemen arkasında iki siyah pardesülü ve gecenin o vaktine rağmen kara gözlük takan iki kişiyi fark etmesi bir oldu Bahçeli'nin.
Biri 45'lerindeydi gelenlerin diğeri de 80'lerinde.
Devlet Bahçeli, Ülkücü gence ikinci bir soru sorma fırsatı vermeden genç olanı hafifçe pardesünün sol omzunu indirdi ve bol apoletlerini gösterdi, belli belirsiz. Ülkücü gencin arkası konuklara dönük olduğu için olanı biteni görmedi. Omzu apoletli ve yaşlı adamı içeri aldı Bahçeli...
Genci de olası baskına karşı dikkatli olması konusunda uyardı. Devletin polislerine çok da güvenmediğini ekledi Bahçeli...
Ülkücü genç yeni görevinin hazzıyla şimşek gibi kayboldu.
Sonrasında malum Bahçeli, iki önemli konuğunu "Sağır Oda"ya aldı. Bu oda Bahçeli'nin özel isteği üzerine inşa edilmişti. Aslı "Panik Odası" olsa da Bahçeli, buraya "Kuyu" adını vermişti kendi kendine.
Nükleer patlamada bile etkilenmeyen malzemeden inşa edilmişti burası. Villasının dışına uzanan bir de tüneli vardı buranın.
Bahçeli, omzu apoletliden çok 80'lik ihtiyarla ilgilendi. Elleri ile çay demledi, servis yaptı., Bu sırada yaşlı olan zat kara gözlüklerini ilk kez çıkarttı, sehpanın üzerine koydu ve "Oturun Devlet bey" dedi.
Bahçeli, sözü emir telakki etti. tam karşısındaki koltuğa ilişti.
Elini cebine attı ve bir zarf çıkardı "Yaşlıkurt"!
Bahçeli'ye kendini böyle tanışmıştı ihtiyar ve "Kurtların Efendisiyim" demişti.
Zarfın rengi mühim değil, haki olduğuna yemin edenler var ama...
Bahçeli, zarfı açtı!
İçinden "Çift Başlı Kartal" başlıklı bir kağıt çıktı. , okudu. Okudukça yüzünün rengi değişti. Ter boşandı yüzünden; tir tit titremeye başladı Bahçeli:...
Ancak, "Emredersiniz efendim" diyebildi.
Zaten bu sözden sonra iki siyah pardesülü ve kara gözlüklü adam da Bahçeli'nin "Kuyu"sunun kapısından değil de dehlizinden terk etti villayı. Ülkücü gence gelince o sabaha kadar tetik durdu; sık sık olası baskına karşı silahını kurcaladı. Görünmez düşmanları kurşuna dizmekten yorgun düştü.
İşte Bahçeli, böyle rehin alındı...
Çift Başlı Kartallı kağıtta yazanlar ve Bahçeli'yi rehin alan yazı bence malum. Biliyorum ama yerim dar, anlardınız siz onu...
İşin aslı; hiç bir gerçek yalanın önüne geçemiyor. Ne kadar yalan yazarsak o kadar iyi !
Bir yalan tekrarlana tekrarlana gereği öldürüyor. Benden şeytanlık beklemeyin, çünkü mühim biri değilim...
Vallahi yazdıklarıma ben bile inanmadım; siz siz olun her yazılana siz de inanmayın...