Siyaset, mümkün olanı gerçekleştirme değil; önceden öngörülmez olanı, resmetme, kaderin karalaması sanatıdır. Çünkü vatandaş, aykırılıklardan beslenir ve hatta çelişkilere aşık olur. Seçim bunun için vardır..

.Aksi halde iktidar boşluğunu paşa canlarının çektikleri doldurur...

Milli Mutabakat Hükümeti; 15 Temmuz kalkışmasının ikinci ayağı…

Tehlike geçmedi. Gladyonun B planını işe yaramaz hale getirme vakti, geldi çattı.

Türkiye’ye umudu getirmenin  yolu;  erken seçim…

Ama  muhalefetiyle hükümetiyle iktidarda kalmak için o kadar çok  makul ve mantıklı mazeret var ki…

Haliyle bulanık  suda balık avlamak isteyenlerin sayısı da bir hayli fazla…

Çünkü milletvekillerinin hem kusurları hem de erdemleri var. Gladyo, bu kusurları da erdemleri de kullanıyor.

Ve bu ülke son 60 yıldır hiçbir vakit, kendi kendini yönetmedi.

Yönetmeye talip olduğunu ilan ettiğinde ise 15 Temmuz’da gladyonun hayaleti çöktü üstüne…

Sınırların hali malum; karadan , havadan denizden giren girene…

Sınırların kontrolü kaybedildi.
Güneydoğu’nun tamamı huzursuz…

Belanın sonu yok,!

FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C

Say sayabildiğin kadar!

Türkiye’de her şey satılabilir hale geldi; buna vatan da dahil…

Peki, Tanrı ve Vatan kaç kez satılabilir…

Üzerine basa basa söylüyorum; olası bir erken seçimde, muhalefet iktidardan korkacak, yalnızca muhalefette kalmak için muhalifler olacak..

Ya da Türkiye’nin pek çok yarası var, ama saracak vakti yok…