Esenyurt'ta Tekel Bayide Yaşanan Kanlı Hesaplaşmada Yeni Gelişme!
Esenyurt'ta Yaşanan Kanlı Hesaplaşma: Aileler Arası Alacak Davası Cinayete Dönüştü. İki kişinin öldüğü, bir kişinin yaralandığı telek bayi cinayeti olayında flaş bir yeni gelişme yaşandı.
Esenyurt'ta, aileler arasındaki alacak meselesi nedeniyle yaşanan cinayetin detayları: Şüpheliler, maktul ve olayın perde arkası.
Esenyurt, İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden biri, geçtiğimiz günlerde yaşanan kanlı bir olayla gündeme geldi. 28 Temmuz'da, aileler arasında alacak verecek meselesi yüzünden başlayan tartışma, bir tekel bayisinde cinayetle sonuçlandı. Olayın tüm ayrıntılarını ve perde arkasını detaylıca inceleyelim.
Olay, Güzelyurt Mahallesi'nde yaşandı. Alacak verecek meselesi yüzünden Cantürk Erzen ile Murat, Tarık, Servet Özer kardeşler arasında husumet tırmanmıştı. Fezlekede belirtilenlere göre, bu husumet, olaydan önce Servet Özer'in, Cantürk Erzen'in azmettirmesiyle Mehmet Erzen tarafından silahla yaralanmasıyla daha da alevlenmişti.
Şüpheli Murat Özer'in ifadesine göre, olay günü, Cantürk Erzen tarafından yapılan hakaret içerikli WhatsApp durum paylaşımı üzerine tekel bayisinde bir araya gelinmiş. Burada, Yunus Emre Erzen'in agresif davranışları sonucu tansiyon yükselmiş, Murat Özer'in anlatımına göre, Yunus Emre Erzen'i sakinleştirmek için elini omuzuna koymuş, bu esnada masanın altındaki silaha yönelen Yunus Emre Erzen'i iterek kafasına içki şişesiyle vurmuş.
Bu karşılık olarak, Yunus Emre Erzen'in silahı alarak Murat Özer'e ateş ettiği, bu esnada diğer şüphelilerin de müdahalede bulunduğu anlatıldı. Olayın sonucunda Yunus Emre Erzen ve yanındaki Batuhan Bayındır hayatını kaybetmiş, Yusuf Erzen yaralanmıştı.
Soruşturma kapsamında, şüpheliler Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer ağır suçlamalarla karşı karşıya. "Tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürme" ve "tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından müebbet ile 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor.
Ayrıca, "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet" ve "silahla birden fazla kişi tarafından tehdit" suçlarından da 3 yıl 6 aydan 11 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Bu vahim olay, Esenyurt'un sosyal dokusunu ve güvenlik sorunlarını bir kez daha gündeme getiriyor. Aileler arası husumetin bu denli şiddetli bir sonuca ulaşması, toplumsal barış ve güvenlik konularında derinlemesine düşünmeyi gerektiriyor. Özellikle silah kullanımının yaygınlığı ve alacak verecek meselelerinin kan davasına dönüşme riski, toplumsal bir sorun olarak ele alınmalı.
Esenyurt'ta yaşanan bu trajik olay, bir kez daha gösteriyor ki; kişisel husumetler ve anlık öfke patlamaları, sadece bireyler arasında değil, toplumun genel güvenliğini de tehdit eden unsurlardır. Şiddetin her türlüsüne karşı toplumsal bir farkındalık ve sıkı yasal düzenlemelerin önemi bir kez daha ön plana çıkıyor.