FAKIBABA'NIN İSTİFASI, URFA SİYASETİ VE AK PARTİ'NİN ÇIKARMASI GEREKEN DERSLER!

Ahmet Eşref Fakıbaba’nın AK Parti’den ayrılması da İyi Parti’ye katılma aşamasında olması da bölge siyasetini bilenler için kesinlikle sürpriz bir gelişme değildi.

Ama neler olduğunu ve daha nelerin olabileceğini anlamak için öncelikle çok yakından bildiğim Şanlıurga siyasetinin bir fotoğrafını analiz etmekte yarar var.

AK Parti’nin Şanlıurfa’daki siyasi lokomotifi haline gelen, parti siyasetinin bu ildeki mekanizmasını elinde bulunduran “çete”, orada halka dokunacak bütün aktörleri birer birer bertaraf etti ki; meydan onlara kalsın. Bunu da büyük oranda başardılar zira partiyi bu konuda enforme eden kanallar da onların dümenine girmişlerdi maalesef.

Partiye önemli değer katan her bir aktör, son derece profesyonel operasyonlarla ve karalama kampanyalarıyla bertaraf edildi.

İsim isim irdelemekte yarar görüyorum.

Mesela Prof. Dr. Mazhar Bağlı ile halasının kızı, yani aynı evden iki kişi bin küsür aday adayının başvurduğu bir dönemde aynı listeye konuldu ve bunun hesabı hiç kimseye sorulmadı.

Bir halk adamı olan, Şanlıurfa’da parti ile millet arasındaki en önemli köprülerden biri kabul edilen Seydi Eyyüpoğlu liste dışı bırakıldı.

İlçesinde insanların yüreğinde taht kuran, sergilediği milletten yana tarz-ı siyasetle Şanlıurfa genelinde gönüllere girmeyi başaran Mehmet Akyürek itibarsızlaştırıldı.

Şanlıurfa’deki siyasi işleyişi iyi kötü sevk ve idare eden Faruk Çelik türlü ayak oyunları türlü kumpaslarla bertaraf edildi.

Şanlıurfa’daki siyasi tablo AK Parti açısından bir Türkiye örneğidir.

Oy oranı % 15 olan HDP/PKK’nın oyları, Urfa halkının gönlüne dokunan politikalar ürettiği için mi % 30’lara çıktı sanıyorsunuz. AK Parti’ye operasyon çeken bu “çete”, Urfa’daki adlarıyla “baronlar” HDP/KK’daki bu artışa neden oldular. 1991 yılından 2002’ye kadar oy artışı olmayan HDP/KK niçin 2002’den sonra oylarını sistematik olarak arttırdı?

2002’den bu yana Urfa’da aday olan milletvekillerinden hangisi özellikle AK Parti’nin oy kaybettiği 2015 seçimlerinde kendi bölgesinde oy artışında bulunabilmiş?

Üzücü olan bu soruların cevabını AK Parti hala merak etmiyor ama CHP merak edip gidip orada araştırmalar yapıyor, toplumun nabzını ölçüyor.

Lafı eveleyip gevelemeye hiç gerek yok; “ben gidersem HDP gelir” tehdidinde bulunan sahte şeyh müsveddesine hak etmediği makamlar verirseniz olacağı budur.

Urfa siyasetinin başına getirildi, bakan yapıldı her istediği yerine getirildi ama zevat yine de tatmin olmadı.

Sahi AK Parti Fakıbaba’ya daha ne verebilirdi?

Şu an var olan vekil listesini o yaptı.

Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, bakan da oldu.

Kendisi ile ilgili “gizli Yahudi” iddiaları olan bu 28 Şubat sürecinde başörtülülere kan kusturan zevatı cumhurbaşkanı mı yapsın AK Parti ve Erdoğan, ne yapsın daha?

Özetle son birkaç seçimdir AK Parti Urfa’da partiyi büyütmek yerine, partili dava adamlarına suikast yapan kişileri iş başına getirdi ve yerel bir ihanete uğradı.

İşte bu ihanetin ana aktörlerinden biri olan Fakıbaba’nın attığı son kazıktan ders çıkarıp hainlere kanmamayı öğrenmelidir AK Parti.

Gelen o ihanetin de anatomisini çıkaralım:

“Üstün ırkın gizli mensubu” diye bilinen Fakıbaba ilk önce AK Partiden aday oldu, kazandı. Birinci ayında bütün teşkilatlara benden asla bir şey istemeyin dedi. Kendisini başkan adayı yapan milletvekiline, “benden rant bekliyor ben onun dediğini yapmayacağım” diyerek önce bir dürüstlük algısı oluşturdu.

Sürekli parti teşkilatı ile polemiğe girdi. Başkan olduğu zaman Recep Tayyip Erdoğan’a hiçbir açılış yaptırmadı. Yerel bürokratlarla da sürekli kavga etti, kendi medyasını kurdu, kendi lobisini oluşturdu.

Daha sonra partinin aday göstermeyeceğini düşündü ve çıktı “ben umreye gidiyorum” dedi ve “ceketimi asıyorum ister aday yapsınlar ister yapmasınlar” söylemi de bizzat ona aittir. Esasında ceket ifadesi onundur. 2019 seçimlerinde AK Parti’ye karşı bütün partiler ittifak ettiler. HHDP, MHP ve CHP hep birlikte ona oy verdiler.

Oy oranı % 30 civarında alan HDP o seçimde % 10 oy aldı. CHP % 1, MHP %1 oy aldılar.

AK Parti milletvekilleri Kasım Gülpınar’ın babası Cenap Gülpınar, Müfit Yetkin, şimdi AK Parti milletvekili olan ve İl Kadın Kolları Kurucu Başkanı Gülender Açanal, bağımsız milletvekili Seydi Eyüpoğlu, Amerika’nın Adana Başkonsolosu Fakıbaba’ya açık destek verdiler ve zat bağımsız seçildi.

Fakıbaba, AK Parti karşıtı bu ittifakı kendi kişisel başarısı olarak sundu ve sunmaya devam etti. Urfa belediyesi elinde olduğu için istediği gibi propaganda yaptı ve kendisine ait bir lobi oluşturdu. Dağ eteği bölgesinde binlerce dönümlük araziyi sattı, seçim döneminde bitişik nizam gecekondulara izin verdi 500’den fazla kişiyi işe aldı.

Tüm propagandasını ceket üzerine kurdu ve Urfa’nın tüm vekillerini önce itibarsızlaştırdı sonra da onlara karşıymış gibi davrandı.

Fakıbaba, Faruk Çelik’in gelmesiyle birlikte partiye geçmek için özel kulisler yürüttü. Faruk Çelik de birlik ve beraberlik için bu işe sıcak baktı. Yapılacak olan hizmetlerin aksamaması için de bunu yapmak zorundaydı.

Partililerin olduğu bir ortamda “AK Parti’ye koşulsuz bir şekilde geçeceğini” beyan etti ve dönemin Meclis Başkanı ile görüştükten sonra da AK Parti’ye geçti.

Celalettin Cüvenç’in adaylığına da sıcak bakacağını söyledi.

O konuşmada da “ben ailemi çok özlemiştim geri geldim” ifadelerini kullandı.

Daha sonra da seçim zamanında çekti Singapura gitti.

17-25 Aralık sürecinde de ortadan kayboldu. FETÖ’yü kınayan bir açıklaması olmayan ender kişilerden biridir Fakıbaba.

7 Haziran’da Nureddin Nebati’nin aday olduğu dönemde listede 7’nci sırradaydı çalışmadı ve seçim bürosu bile açmadı.

1 Kasım seçimlerinde 3’üncü sırayı aldı, bu seçimde de kerhen çalıştı.

Seçimden kısa bir süre sonra Urfa vekillerindeki birlik ve beraberlik rubunu dağıttı, kimisini yanına aldı kimisini karşısına aldı ve ben bakan olmalıyım propagandası ile bakan oldu.

Bu arada da “Urfalı olmayan birisi bakan oluyor bu da benim zoruma gidiyor” söylemi ile partiyi bir hayli yıprattı.

Aslında Bakan olmadan önce İYİ Parti’ye geçecekti, ne acıdır ki onun bu şantajına parti boyun eğip onu bakan yaptı.

Bakan olduğu dönemde Urfa listesini de o yaptı.

Listeye kendi sekreterini, Güler Kama İzol, Başkan Yardımcısı olan Gülender Açanal’ı, dostunu ortağını ve ahbabını listeye koydu. Seydi Eyyüpoğlu bloğunu bertaraf etti.

İyi Partinin kuruluş aşamasında hep dirsek temasında oldu. Bu parti ile ilgili hayali yeni değildir.

Listeyi yaptı, yetmedi ilçe belediye başkanlarını da belirlemek istedi.

AK Partinin dikkat etmesi gereken şey Fakıbaba’nın bundan sonra çekeceği operasyonlar. Mesela özellikle Birecik ve Halfeti Belediye Başkanlarına özel operasyonlar çekeceğine bölgede bile kesin gözüyle bakılıyor.

Bu arada hedefi de İyi Parti’den milletvekilliği değil yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığı.

Özetle Fakıbaba, Urfa’da bir siyaset kahramanı falan değil kendisine uzatılan her eli ısırmış bir adamdır…

Ve Şanlıurfa sadece en sıcak bir örnektir, buna benzer ihanet günüün beklendiği en az “21” il ve isim daha sayabilirim buradan.

Umarım AK Parti Genel Merkezi enforme eden kanallarda bir an evvel “örümcek ağı temizliği” yapılır da bilgiler ağa takılmadan sağlıklı gelir karar masalarına.

Önceki ve Sonraki Yazılar