Gazze'de yaşanan trajik olaylar, ABD ve İsrail arasındaki ilişkilerde derin bir çatlak yaratmış durumda. ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını eleştirerek, İsrail'in binlerce Filistinlinin ölümüne neden olan, sivil-savaşçı ayrımı gözetmeksizin yürüttüğü bombardımanı nedeniyle uluslararası toplumun desteğini kaybetmeye başladığını dile getirdi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise, Gazze'nin geleceğine ilişkin ABD ile görüş ayrılıklarını vurgulayarak, bölgenin nasıl bir statüde olacağı konusunda ABD ile anlaşmaya varmayı umduğunu ifade etti.

Bu gerginlik, ABD'nin Gazze'deki savaş sonrası planlarına da yansıyor. ABD yönetimi, Gazze Şeridi'nin reforme edilmiş bir Filistin Yönetimi tarafından kontrol edilmesini istiyor. Ancak, Netanyahu'nun Gazze için "ne Hamas'ın ne de El Fetih'in kalesi olacak" şeklindeki ifadeleri, Filistin Özerk Yönetimi'nin gelecekteki rolüne dair belirsizlikleri gösteriyor.

Hamas'ın 7 Ekim'deki İsrail topraklarına yaptığı saldırılar ve İsrail'in karşılığında Gazze'ye başlattığı kapsamlı askeri harekat, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 18 binden fazla kişinin ölümüne ve 50 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açtı.

Birleşmiş Milletler (BM) Filistinlilere Yardım Ajansı Başkanı Philippe Lazzarini, Gazze'deki durumu "yeryüzündeki cehennem" olarak tanımlayarak, sivillerin güvenlik için yalvarır durumda olduğunu belirtti.

ABD'nin Gazze politikası, Washington'un bölgedeki genel stratejisini de etkiliyor. ABD, İsrail'in Hamas'ı yok etme çabalarını desteklerken, Gazze savaşı sonrası döneme ilişkin farklı düşünüyor. Özellikle, İsrail'in savaşçı-sivil ayrımı gözetmeksizin yürüttüğü bombardımanlar ve binlerce sivilin ölümü, uluslararası toplumda büyük tepkilere yol açmış durumda. Bu durum, ABD'nin İsrail'e desteğini sürdürmesini zorlaştırıyor ve bölgedeki Amerikan stratejisinin gerçekleştirilmesini tehlikeye atıyor.

Bu karmaşık durum, ABD ve İsrail'in Gazze konusundaki fikir ayrılıklarını ve gerilimlerini daha da derinleştiriyor. ABD'nin bölgedeki uzun vadeli stratejik hedefleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve sivil kayıplar nedeniyle risk altında. Bu çerçevede, ABD'nin Gazze politikası ve İsrail ile olan ilişkileri, bölgesel güvenlik ve siyasi dengeler açısından kritik bir öneme sahip.