Sosyolog / BETÜL BAYKAL DİNÇ
GELDİKLERİ GİBİ GİTMEDİLER
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrası Anadolu dört bir yandan işgal edilirken de içimizdeydiler. Geldikleri gibi gitmediler, sadece isimlerini değiştirdiler.
Açtıkları gazeteler, kurdukları televizyonlar ile etki ajanlarını çok iyi yetiştirdiler, devşirdiler, içimize yerleştirdiler.
Yıllarca sağcı- solcu, Alevi- Sünni diye vatan evlatlarını ötekileştirdiler. Hepimizi kutuplaştırarak bizi birbirimize düşürdüler.
Özümüzden, kültürümüzden, tarihimizden kopararak yeni bir tarih yazdılar. Geldikleri gibi gitmediler.
İlginçtirler, her seferinde bu topraklara ait olmadıklarını belli ederler. Bakmayın bizden gibi göründüklerine onlar hep içimizdeydiler.
Her sıkıntıyı devlete mâl ederler, tek sorumlu devlettir. Onlara göre hırsız, arsız, terbiyesiz gibi kimseler yoktur, hiç olmamıştır onlar uzaydan gelmiş UFO’dur.
*
Geçim derdi çeken fakir fukara edebiyatında doktora yapmalarına rağmen tek bir ihtiyaç sahibinin kapısını çalmamışlardır, bu dertten muzdarip semtlerin de yanından bile geçmezler.
*
Akıl, feraset, vatan sevgisi gibi erdemlere oldukça yabancılardır, yeter ki provokasyon olsun, olay yerinde bitmeleri yalnızca on dakika sürer.
Çoğu soyunarak protesto eder.
Soyundular mı onlardan çağdaşı, medenisi, doğaseveri, insan seveni yoktur. İşlem tamam.
*
Sesleri hiç kesilmez. Mimar Sinan, İbn-i Sina, Farabi gibi ilim, bilim adamlarının tarihe, ilime, bilime katkılarını atın çöpe.
Onlar için en önemli icraat heykeldir.
*
Onlara göre sadece ve sadece Müslümanlar hata yapar. İslamiyet haricinde herhangi bir inanışa sahip olan herkes medenidir, özgürdür.
*
Hayvan hakları, çocuk hakları, kadın hakları onların tekelindedir. Kadınları cinsel obje olarak görmeye, doğayı kendilerine göre şekillendirmeye bayılırlar. Hele bir de villa dikebiliyorlarsa doğa ve ağaç onlara haktır, sanattır.
Medya ve basın yayın organları onları savunuyorsa özgürdür, onlara çomak sokuyorsa gericidir, yobazdır, ahlaksızdır, dincidir.
*
Onlar için PKK’lıları gerilla gibi görmek normaldir. Terörist cenazelerine gidenleri övmek, İstiklal Marşımıza saygısızlık edenleri görmemek, baro duvarlarına terörist resmi asmak, teröristler için imza toplayan akademisyenleri aydın olarak görmek doğaldır.
Terör onlar için meğri meğri den ibarettir. Devlet politikalarına akılları ermez.
Dumura uğramış devlet aklını düzeltip aktif hale getiren Erdoğan’ın çözüm süreci ile tornadan geçirdiği, kim Kürt, kim Ermeni, kim Taşnaklı vatan evlatlarına gösterdiğini bilmezler.
*
Suratları asla kızarmaz, utanmazlar, yalanı dibine kadar söylerler. İşin enteresanı; yalanları ortaya çıkınca da “Şaka yaptım.” diyip o kösele gibi suratları ile devam ederler. Öyle bir de kitleleri vardır ki; bunu yerler.
*
Atatürk onlar için kalkandır. Kullanırlar, kullanırlar... Atatürk’ü o kadar güzel kullanırlar ki!
Ronaldo’ya bile Nutuk okuturlar.
*
Her şey onların tekelinde olmaz ise çıldırırlar. Sanat onlardan yana olmalı, demokrasi onların kalbi ile atmalı, en çağdaş en medeni onlar olmalı, her şey onlardan sorulmalı.
Hani geldikleri gibi gitmişlerdi?
Düşünün, daha dün bunlarla Kurtuluş Savaşı başlatmıştık, düşman nasıl bir tohum atmışsa bir asırdır kurtulamadık.
Hayır, onlar geldikleri gibi gitmediler. Kamufle olarak ülkemizde hep faaliyet halindeydiler. Her türlü kumpas ve oyunda başroldeydiler.
Kimisi CAN’ını,
Kimi CANAN’ını,
Kimi KARDASHIAN’ını bırakmış.
Hala içimizdeler…