GEZİ İSYANI’nın Antalya ayağını bastırmakla görevli polis memuru Ali Osman Parlar’ın başına gelmeyen kalmamış!
Geçtiğimiz ay 'Gezi soruşturması' yeniden gündem olurken, o süreçte görev yapan Polis Memuru Ali Osman Parlar’ın başına gelenler ‘yok artık’ dedirtti. Parlar’ın hayatı, FETÖ’cü müdür ve amirlerin raporunu dikkate alan mahkeme kararıyla zindana döndü.
Türkiye, 2013 yılı Haziran ayında Gezi Parkı’ndaki düzenlemeler bahane edilerek başlatılan tarihinin en önemli kalkışmalarından birine sahne olurken, Emniyet teşkilatı, seçimle iş başına gelen meşru hükümeti görevini yapamaz hale getirmeyi amaçlayan Gezi kalkışması karşısında destan yazmıştı.
İsyancıların sokakları yakıp yıktığı, yüz milyonlarca dolarlık kamu zararına sebep olduğu, İstanbul’daki Başbakanlık ofisi, Ankara’daki Başbakanlık binası ve o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara Subayevleri’ndeki evini işgal etme teşebbüsünde bulunduğu kalkışmada bir yandan sağduyuyu elden bırakmayan emniyet teşkilatı diğer yandan marjinal terör örgütlerinin de içinde bulunduğu eylemlerde, taktik hamlelerle büyük bir felaketin ve yıllarca sürmesi muhtemel iç savaşın önüne geçmişti.
Gezi kalkışmasının Ankara İstanbul başta olmak üzere alevlendiği merkezlerden biri olan Antalya’da, isyanın bastırılması ve büyümeden önlenmesinde de Emniyet mensuplarının büyük rolü olmuştu. İşte o süreçte Antalya Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliğinde görevliyken, isyancıların hedefi haline gelen Antalya Valiliği’nde görevlendirilen polis memuru Ali Osman Parlar’ın başına gelenler, “Gezi’ye direnenler cezalandırılıyor mu” dedirtti.
İSYANCININ İFADESİNE REĞMEN MAHKEME CEZA VERMİŞ
Türkiye’nin bir çok ilinde olduğu gibi isyancıların, Antalya merkezini, özellikle Valilik karşısında bulunan Cumhuriyet Meydanını savaş alanına çevirmesi ve yağmaya başlamasıyla birlikte müdahale emri verilmiş ve içlerinde polis memuru Ali Osman Parlar’ın da bulunduğu Emniyet mensupları yasalar çerçevesinde müdahalesini yaparak isyancıların Valilik dahil kamu binalarını işgal planını önlemiş. Bu esnada polis müdahalesine direnen bir çok eylemci çıkan arbede sırasında yaralanmış.
Polis memuru Ali Osman Parlar, olaylar yatıştıktan 1 ay sonra ikinci şark görevi için süresi dolmadığı halde dilekçe vererek Diyarbakır’a gönüllü tayin istemiş. Diyarbakır'da görevliyken, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 2014/481 dosya numarasıyla “Görevi Kötüye Kullanma ve Yaralama” suçlamasıyla “Gezi kalkışması sırasında bir göstericiyi dövdüğü”gerekçesiyle dava açıldığını öğrenmiş.
2014 yılı Ocak ayındaki ilk duruşmaya, olaylar sırasında dövüldüğünü iddia eden Mustafa Mahir Düştegör isimli müşteki, tanık Kenan Cinkiş isimli arkadaşı ve Türkiye geneli DHKP-C terör örgütü şüphelilerine avukatlık desteği verdikleri bilinen Hakan Evcin ve Münip Ermiş isimli avukatlar hazır bulunmuş. Duruşma sırasında, isnat edilen suçlamalar yüzüne karşı okunan polis memuru Ali Osman Parlar’ın, olaylar sırasında görevli olduğunu belirtip kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmesi üzerine, Mahkeme Başkanı, müşteki Mustafa Mahir Düştegör ve arkadaşı olan tanık Kenan Cinkiş’i ayağa kaldırarak müşteki olan Düştegör’e hitaben; “Seni döven polis bu polis mi? İyice yüzüne bak ve söyle” demesi üzerine Düştegör, “beni döven polis bu polis değil”cevabını vermiş. Bunun üzerine tanık Kenan Cinkiş’e, “Arkadaşın Mustafa’yı döven polis şu an ayakta olan Ali Osman Parlar isimli polis mi? Yüzüne iyice bak ve söyle”demesi üzerine, Kenan Cinkiş de “Arkadaşımı döven kesinlikle polis bu polis değil”cevabını vermiş. Müşteki Düştegör ve tanığı Cinkiş’in bu ifadeleri duruşma tutanaklarına da geçmiş.
Bu arada ilk duruşma yapılmadan önce Antalya Emniyeti olay görüntülerinin incelenmesi amacıyla bütün birimlerin Müdür ve Amirlerinden oluşan geniş bir komisyon kurarak, olaya karışan polis memurlarının tespit edildiğine dair 33 emniyet mensubunun imzasının bulunduğu bir CD inceleme ve tespit tutanağı hazırlanıp dava dosyasına gönderilmiş. Söz konusu tutanakta 7 polisin dayak olayına karıştığının tespit edildiği yer alırken, bunlardan birinin de müşteki Mustafa Mahir Düştegör ve tanığı Kenan Cinkiş’in kesin bir ifadeyle reddettiği polis memuru Ali Osman Parlar gösterilmiş.
Bu arada; dava sürecinde müşteki Düştegör’ü darp eden şahsın videosu bilirkişiye gönderilmiş. Bilirkişi raporunda da Düştegör’ü darp eden kişinin polis memuru Parlar olduğuna dair net ifadeler kullanılmamakla birlikte “muhtemel” kavramı hep ön plana çıkarılmış.
Polis memuru Parlar’ın yargılama boyunca her duruşmada “darp eylemini yapanın kendisi olmadığını belirtmiş olmasına” dövüldüğünü iddia eden müşteki Mustafa Mahir Düştegör ve tanık olan arkadaşı Kenan Cinkiş’in teşhis sırasında Düştegör’ü döven polisin kesinlikle Ali Osman Parlar olmadığını söylemelerine karşın mahkeme başkanı hiçbir ifadeyi dikkate almayarak 10’a yakın duruşmanın yapıldığı 4 yılın sonunda 2017 yılı Mayıs ayında polis memuru Ali Osman Parlar’a 4 yıl 2 ay ceza vermiş.
EMNİYET TAHKİKAT RAPORUNA İMZA ATANLAR FETÖ’DEN İŞLEM GÖRMÜŞ!
Başkanı Enerji eski Bakanı Taner Yıldız’ın da yeğeni olarak bilinen Oğuzhan Yaşar olan mahkemenin, müşteki ve tanığının kesin bir dille darp eylemine karışan polis memurunun Ali Osman Parlar olmadığını beyan etmesine karşın hüküm vermek için dayanak yaptığı Emniyet Tahkikat Raporunda imzası bulunan heyetten bir çok kişi FETÖ’den işlem görmüş, bazıları tutuklanmış bazıları da ihraç edilmiş.
Tutanakta imzası bulunan Antalya İl Emniyet Müdür Yardımcısı Erdal Cengiz’in, yargılandığı mahkemede “FETÖ’yü terör örgütü olarak görmediğini”beyan edecek kadar örgütle ilişkili olduğu ortaya çıkmış. Tutanağa imza atan bir diğer Emniyet Müdürü Hüseyin Arıoğlu ise firarken Aksaray’da mahrem imam evinde sahte kimlikle yakalanmış.
Polis Memuru Ali Osman Parlar’ı suçlayan tutanakta imzası olanlardan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Önder Maç, 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mustafa Sincanlıoğlu, 4. Sınıf Emniyet Müdürü Erdal Manav, 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mahmut Bakındı, 4. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Arıoğlu, Emniyet Amiri İhsan Koka, Emniyet Amiri Veysel Köse de farklı zamanlarda FETÖ’den adli ve idari işlem görmüş.
İSTİNAF SAVCISI İTİRAZ ETMESİNE KARŞIN DAİRE ONAMIŞ
Mahkeme’nin bir çoğu FETÖ’den işlem gören ve tutuklanan isimlerce hazırlanan tutanağa dayanarak verdiği mahkumiyet kararını, polis memuru Ali Osman Parlar’ın avukatı Ali Ulvi Altuntaş, Bölge istinaf Mahkemesine taşımış. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, dosya savcısının mahkumiyet kararına itiraz eden raporuna rağmen, 04/10/2017 tarih ve 2017/2635 dosya numaralı Kararla itirazı reddetmiş.
Polis memuru Ali Osman Parlar, zincirleme bir hal alan hukuksuzluk sonucu, Gezi isyanının bastırılmasında görev almanın bedeli ödetilircesine, verilen hapis cezasının infazı için Seydişehir T Tipi Cezaevine konulmuş ve 1 ay hapis yattıktan sonra Denetimli Serbestlik hükümleriyle serbest bırakılmış. Mahkemenin verdiği ceza gereği; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 ve 98. maddeleri gereği devlet memurluğundan (polislikten) ihraç edilmiş.
CİMER’E YAPILAN ŞİKAYETE RAĞMEN MAĞDURİYET ÇÖZÜLMEMİŞ
Polis Memuru Ali Osman Parlar’ın mahkumiyetine temel oluşturan CD inceleme raporunda imzası bulunanların çoğunun FETÖ’cü çıkması, müşteki ve tanığın duruşma sırasında darp eylemine karışan kişinin polis memuru Parlar olmadığını kesin bir dille beyan etmesine rağmen ceza verilmesini de aktararak CİMER’e yaptığı başvuru Adalet Bakanlığı aracılığıyla Antalya 2 Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş. Bunun üzerine Savcı Ali Çam’a mağduriyetini anlatan Polis Memuru Ali Osman Parlar, “Yapılacak bir şey olmadığı”cevabıyla bir kez daha yıkıma uğramış.
AVAZTÜRK’ün ulaştığı polis memuru Ali Osman Parlar, “bir yandan yargılamanın yenilenmesi için çıkış yolu ararken diğer yandan da haksız ve hukuksuz bir şekilde elinden alınan görevine geri döneceği günü iple çektiğini”belirtti.
AVAZTÜRK Özel