Türkiye’de yaşanan döviz kurundaki yükseliş, ilaç sektörünü de olumsuz etkiledi. Döviz kuruna endeksli ilaç fiyatları nedeniyle, ilaç firmaları ülkeden çekilmeye başladı. Bu durum, hayati öneme sahip ilaçlara ulaşmakta zorlanan hastalar için büyük bir kriz yarattı.

Organ Nakli Hastaları İlaç Bulamıyor

Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, organ nakli hastalarının kullandığı ilacın artık Türkiye’ye getirilmeyeceğini açıkladı. Saydan, “Bu ilaç, organ nakli hastalarının hayatını sürdürebilmesi için gerekli. Bu ilacın olmaması demek, organ nakli hastalarının ölümü demek” dedi.

Saydan, ilaç firmalarının döviz kuru nedeniyle zarar ettiklerini ve geri ödemelerde sorun yaşadıklarını belirtti. Saydan, “Sağlık Bakanlığı, ilaç fiyatlarını 14 lira olan Euro kurundan belirliyor. Oysa piyasadaki Euro kuru 30 liranın üzerinde. Bu durumda firmalar, ilaç getirmek istemiyor. Çünkü zarar ediyorlar” diye konuştu.

Saydan, ilaç krizinin çözümü için Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yaptıklarını ancak henüz bir sonuç alamadıklarını söyledi. Saydan, “Bakanlık, ilaç fiyatlarını güncellemek için Avrupa Birliği’nin onayını bekliyor. Ancak bu süreç çok uzun sürüyor. Bu arada hastalar mağdur oluyor” dedi.

Gravit Sendromlu Çocuklar İlaçsız Kalıyor

İlaç krizinin en çok etkilediği hastalardan biri de gravit sendromlu çocuklar. Gravit sendromu, beyin gelişimini engelleyen ve nöbetlere neden olan nadir bir hastalık. Gravit sendromlu çocuklar, özel bir ilaç kullanmak zorunda. Ancak bu ilacın da Türkiye’ye gelmediği ortaya çıktı.

Gravit sendromlu çocukların aileleri, ilaç bulamadıklarını ve kendi aralarında ilaçları bölüşmeye başladıklarını belirtti. Bir anne olan Özlem Ülüştüran, “Çocuğumun ilacına ulaşmak için her yeri aradım ama bulamadım. Sonra sosyal medyada diğer ailelerle iletişime geçtim. Onlar da aynı sorunu yaşıyorlarmış. Elimizdeki ilaçları paylaştık. Bir kutu ilacın yarısını başka bir çocuğa verdik” dedi.

Ülüştüran, çocuğunun ilacının çok pahalı olduğunu da söyledi. Ülüştüran, “Bu ilacın kutusu 30 Euro. Ama biz bunu raporla alamıyoruz. Eczaneler bize para istiyor. Biz de mecburen veriyoruz. Çünkü çocuğumuzun hayatı söz konusu” dedi.

Ülüştüran, Sağlık Bakanlığı’ndan yardım istedi. Ülüştüran, “Bu çocuklar çok zor şartlarda yaşıyorlar. Bu ilaca ihtiyaçları var. Lütfen bize yardım edin” dedi.

Epilepsi Hastaları İlaç Paylaşıyor

İlaç krizinin mağdurlarından biri de epilepsi hastaları. Epilepsi, nöbetlere neden olan bir beyin hastalığı. Epilepsi hastaları, nöbetleri önlemek için düzenli olarak ilaç kullanmak zorunda. Ancak bu ilaçlar da piyasada bulunmuyor.

Epilepsi hastaları, ilaçlarını tek doz bile eksik aldıklarında nöbet geçiriyorlar. Bu da ölüm tehlikesi yaratıyor. Bu yüzden hastalar, bulabildikleri ilaçları birbirleriyle paylaşmaya başladı. Bir epilepsi hastası olan Murat Yılmaz, “İlacımı bulmak için eczane eczane dolaştım ama yoktu. Sonra sosyal medyada diğer hastalarla konuştum. Onlar da aynı durumdaydı. Birisi ilacını bulmuştu ve bana haber verdi. Ben de ondan ilacın yarısını aldım. Sonra başka bir hastaya verdim” dedi.

Yılmaz, ilaçların çok pahalı olduğunu da söyledi. Yılmaz, “Bu ilaçlar dövizle geliyor. Biz de dövizle almak zorundayız. Ama bizim paramız yok. Devlet bize bu ilaçları bedava vermiyor. Biz nasıl yaşayacağız?” dedi.

Yılmaz, ilaç krizinin çözülmesini istedi. Yılmaz, “Biz bu ilaçları hayatta kalmak için kullanıyoruz. Bu ilaçlar olmazsa ölürüz. Lütfen bize yardım edin” dedi.

İlaç Krizi Nasıl Çözülebilir?

İlaç krizi, Türkiye’de yaşayan milyonlarca hastayı mağdur ediyor. Bu hastalar, hayati öneme sahip ilaçlara ulaşmakta zorlanıyor veya çok yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalıyor. Bu durum, hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük bir sorun.

İlaç krizinin çözümü için uzmanlar, şu önerilerde bulunuyor:

• Sağlık Bakanlığı, ilaç fiyatlarını güncel döviz kuru üzerinden belirlemeli ve geri ödemeleri hızlandırmalı.
• İlaç firmaları, Türkiye’ye ilaç getirmeye devam etmeli ve stok sorununu çözmeli.
• Hastalar, doktor tavsiyesine uygun olarak ilaç kullanmalı ve gereksiz ilaç tüketiminden kaçınmalı.
• Hastalar, ilaçlarını paylaşmamalı veya başkalarından almamalı. Bu hem sağlık hem de hukuk açısından riskli bir davranış.
• Hastalar, ilaç sıkıntısı yaşadıklarında Sağlık Bakanlığı’nın Alo 184 hattını arayarak bilgi ve destek almalı.

İlaç krizi, Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Bu sorunun çözümü için hem devlet hem de özel sektör hem de vatandaş işbirliği yapmalı. Aksi takdirde, bu kriz daha da büyüyerek daha fazla can kaybına neden olabilir.