İstanbul Depremi İçin ‘Sıvılaşma’ Uyarısı! Hangi İlçelerde Sıvılaşma Tehlikesi Var?
İstanbul depremi için sıvılaşma uyarısı yapan Prof. Dr. Okan Tüysüz, riskli bölgeleri ve alınması gereken önlemleri anlattı. İstanbul’un kentsel dönüşüm ihtiyacını vurgulayan Tüysüz, bazı semtlerin insansızlaştırılması gerektiğini söyledi.
İstanbul, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük ve en önemli şehirlerinden biri. Ancak bu şehir, aynı zamanda büyük bir deprem tehdidi altında. Deprem uzmanları, İstanbul’un yakın zamanda 7’nin üzerinde bir depremle sarsılacağı konusunda hemfikir.
Deprem sadece binaların yıkılmasıyla değil, aynı zamanda zeminin sıvılaşmasıyla da büyük hasara yol açabilir. Sıvılaşma, zemindeki suyun basınç altında yüzeye çıkması ve zeminin kayganlaşması olayıdır. Bu durumda, binalar temellerinden kayabilir, köprüler çökebilir, yollar bozulabilir.
Sıvılaşma Riski Yüksek Bölgeler
İstanbul’da sıvılaşma riski taşıyan bölgeleri belirleyen Prof. Dr. Okan Tüysüz, şunları söyledi:
"İstanbul depreminde sıvılaşma riski yüksek olan bölgeleri tek tek sıralayalım:
- Avcılar bölgesinin kuzeyi
- Haliç’in İstanbul Boğazına yakın kıyıları
- Ee Ayağına Deresi
- Güzel Yaşı
- Halkalı tren istasyonu
- Harami Dere
- Küçükçekmece Gölü’nün kuzey kesimleri
- Bakırköy
- Güngören
- Gürpınar
Avrupa yakasında da şu bölgeler sıvılaşma riski taşıyor:
- Seyit Ahmet Deresi
- Kurbağalı Dere alüvyonları
- Çamaşırcı Dere
- İdealtepe Deresi
- Küçükyalı Deresi
- Esenyurt Deresi
- Tugay Deresi alüvyonları
Anadolu yakasına bakarsak, şu bölgeler dikkat çekiyor:
- İstanbul Boğazına ve Marmara Denizine birleşen tüm dere yatakları
- Sahil dolguları
- Sancaktepe ve Sultanbeyli ilçe merkezi kısımları
- Tuzla ve Pendik’in kuzey kısımları"
Alınması Gereken Önlemler
Prof. Dr. Okan Tüysüz, sıvılaşma riski taşıyan bölgelerde özel önlem alınması gerektiğini vurguladı. Bu önlemler arasında şunları saydı:
- Zemin etütleri yapılmalı ve zemin güçlendirme çalışmalarına öncelik verilmeli.
- Dere yatakları ve sahil dolgularında yapılaşmaya izin verilmemeli veya mevcut yapılar güvenli hale getirilmeli.
- Kentsel dönüşüm hızlandırılmalı ve 600 bin riskli yapı dönüştürülmeli veya yıkılmalı.
- Bazı semtler insansızlaştırılmalı veya nüfus yoğunluğu azaltılmalı.
- Deprem anında ve sonrasında sıvılaşma bölgelerinden uzak durulmalı ve güvenli alanlara ulaşılmaya çalışılmalı.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, İstanbul için olağanüstü hal ilan edilmesi ve özel bir deprem yasası çıkarılması gerektiğini de belirtti. Tüysüz, “İstanbul depremi konusunda artık zaman kaybetmemeliyiz. Bu şehir, Türkiye’nin kalbidir. Kalbi korumak için her şeyi yapmalıyız” dedi.