İstanbul'un Dönüşüm Rüyası Lüks Konut Gerçeğine Çarpıyor: TOKİ'nin Projeleri Üzerine Şok Eden Gerçekler!

İstanbul'un Dönüşüm Rüyası Lüks Konut Gerçeğine Çarpıyor: TOKİ'nin Projeleri Üzerine Şok Eden Gerçekler!

İstanbul'un kentsel dönüşüm vaatleri, lüks konut yapımının gölgesinde kayboluyor. TOKİ'nin İstanbul'daki projelerindeki şaşırtıcı oranlar ve kentsel dönüşümün gerçek yüzü bu detaylı analizde!

İstanbul, modern bir şehircilik anlayışı ve kentsel dönüşüm projeleriyle geleceğe umutla bakarken, gerçekler bu umutları gölgede bırakıyor. İstanbul Planlama Ajansı'nın son raporu, kentsel dönüşüm projelerindeki vaatlerin yerine getirilmediğini ve kaynakların büyük bir kısmının lüks konut yapımına aktarıldığını gözler önüne seriyor. Bu durum, şehrin sosyal ve ekonomik dokusunu derinden etkileyen bir meseleye dönüşmüş durumda.

Rapora göre, 2002'den bu yana TOKİ'nin İstanbul'da tamamladığı projelerin yüzde 80'i, üst ve orta sınıf konutlarından oluşuyor. Bu, milyonlarca vatandaşın dönüştürüleceği vaadini veren yetkililerin sözlerinin aksine bir tablo ortaya koyuyor. TOKİ'nin resmi verilerine göre, İstanbul'da toplam 98 bin 846 konut projesi bulunuyor. Bunların 60 bin 632'si tamamlanmışken, 38 bin 214'ü hala devam ediyor. Dikkat çeken bir diğer nokta ise, 14 bin 980 projenin, kentsel dönüşüm amacı dışında üretilen üst segment konutlar olması.

Son 20 yılda ülke genelinde Emlak Konut GYO tarafından inşa edilen 90 binin üzerindeki konutun yüzde 69'u lüks konut kategorisine giriyor. Bu durum, kentsel dönüşümün temel amacından sapıldığını gösteriyor. Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinde yer alan konutların, TOKİ tarafından üretilen konutların sadece yüzde 15,2'sini oluşturması, sosyal konut ihtiyacının ne kadar göz ardı edildiğini ortaya koyuyor.

TOKİ'nin 2019-2023 yılları arasında başlattığı ve devam eden 25 bin 490 projesinin sadece yüzde 10'u tamamlanmış durumda. Bu projelerde 2 bin 539 konut hak sahiplerine teslim edilirken, TOKİ ürettiği konut sayısının 9 katı kadar "TOKİ mağduru" yaratmış durumda. Ayrıca, TOKİ'nin yüksek rantlı bölgelerde, kamu gücünün avantajını kullanarak orta ve üst sınıfa yönelik konut üretme pratiği, özel sektör aktörleri gibi bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor.

2000-2019 yılları arasında kamu arazilerinin imara açılmasıyla ortaya çıkan 130 yüksek rantlı proje, 85 milyar dolarlık bir rant yaratmış. Bu rakam, İstanbul'u dört kere depreme hazırlayacak büyüklükte bir kaynağı temsil ediyor. Ancak bu kaynak, şehrin sosyal konut ihtiyacını karşılamak yerine, imtiyazlı şirketlerin faydalandığı lüks konut projelerine aktarılmış durumda.

İstanbul'un kentsel dönüşüm rüyası, lüks konut projelerinin gerçeğiyle çarpışıyor. Şehir, modernleşme ve gelişim vaatlerinin ardında, sosyal adalet ve eşitliğin göz ardı edildiği bir tabloyla karşı karşıya. Kentsel dönüşüm projelerinin asıl amacına dönmesi ve her kesimden insanın yaşam kalitesini artırma hedefine odaklanması gerekiyor. İstanbul'un geleceği, sadece belli bir kesimin değil, tüm İstanbulluların refahını gözeten politikalarla şekillendirilmeli.