Devletlerin gücü bazen yapmış oldukları projeler ile ortaya konur.

Bunun iki ana sebebi kesindir.

Birincisi stratejik sebebi,

İkincisi ekonomik sebebi.

Kanal İstanbul da bu iki sebep üzerine bina olmuş durumda.

Konuyu lehte ve aleyhte, ilgili ilgisiz, yetkili yetkisiz herkes zaten konuşuyor. Meselenin rant elde etme amacını güttüğünü, hatta kanal ile birlikte meydana gelecek olan adayı, ola ki yarın bir işgal durumunda savunmanın mümkün olamayacağını dahi söyleyen kelli telli(!)lere bile rastlıyoruz maalesef.

Yani Trakya işgal edilmiş, kefere Anadoluyu almış, orduları Kanal İstanbul a dayanmış, arkadaş ortaya çıkan adanın savunmasından bahsediyor. Israrla ikna olmadığını da söyleyerek hem de. Cehalet maalesef bazı kimselerde rütbe ve makam ile kendini legalize eden bir çağda yaşıyoruz.

Bizim bakış açımız biraz bu tartışma ve sebepler dışında tamamen ekonomik değerler üzerine olacaktır.

Ekonomi, devletler için gücün olmazsa olmaz kuralıdır.

Kanal İstanbul gemi geçişleri için hem İstanbul Boğazı, hem de Boğazdan geçmek için Marmara veya Karadenizde haftalarca beklemek mecburiyetinde kalan gemiler için bulunmaz bir fırsat olacaktır. Bu kısmı tamam. Tartışmalar normal sayılabilir.

Peki Kanal boyunca üretilecek olan yerleşim alanları, ticari alanlar. Hafsalaya biraz zor sığsa da bu hakikaten bir güçtür.

Kanal sıradan bir yere yapılmıyor.

Tarihin tam göbeğinde olan bir şehre yapılıyor.

Ticaretin tam kalbinde olan bir şehre yapılıyor.

Geçiş güzergahlarının tam merkezinde olan bir şehre yapılıyor.

Seyahat listesinde illaki ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında olan bir şehre yapılıyor.

Dostun, hatta düşmanın bile gıpta ettiği bir merkeze yapılıyor .

Kuranın Mekke de indirildiği, Mısırda okunduğu, en güzel şekilde yazıldığı su götürmez kadim bir şehirde yapılıyor.

Gerekçeler çoğaltılabilir.

Rant dedik ya.

Elbette olacak.

Panama Kanalı yetmiyor, şimdi ikincisi yapılıyor. Ama tek bir Panamalı itiraz etmiyor.

Mühim mekanlar&bölgeler vardır. Hususi üretilmiştir.

60 yıl evvel Sina yarımadasının ucunda minicik bir balıkçı köyü olan Sharm El Sheyh bugün Mısır turizminin bel kemiğidir. 1+1 daire en az 2 milyon dolar.

Çölün tam ortasına kurulan Las Vegasta en küçük bir stüdyo daire 4 milyon dolardır.

50 yıl evvel kimsenin yaşamadığı Atlas Okyanusu adalarında bugün bırakın emlak sahibi olmayı, bir hafta tatil yapmak bile 50 bin dolardan başlıyor.

Yine mesela Belek bölgesi bundan 30 yıl evvel küçücük bir sahil köyü iken, bugün delux turizmin kalbi niteliğindedir.

Misaller çoğaltılır.

Kanal İstanbul neden bu açıdan değerlendirilmesin ki?

1- Bana göre bu bölge için Özel Statü uygulaması yapılabilir.

2- Uluslararası boyutta her ülkeye bir kota verilerek yerleşim ve ticari alan pozisyonu sağlanabilir.

3- Tüm emlak fiyatları mevkiine göre belirlenerek satışa, satış üzerinden de özel vergilendirme yapılabilir.

4- Yapılaşma kotası konarak blr defada tüm mülkiyet kontrol edilebilir.

5- Asya-Avrupa Ticaret Merkezi yapılabilir.

6- Uluslararası İkamet Merkezi yapılabilir.

7- Bir kişinin birden fazla mülk edinmesi yasaklanarak, rant tekelciliğinin önü de kesilebilir.

8- Ticaret alanları dışında kalan ikamet alanlarına giriş ve çıkışlar kapatılarak, saklanma, terör ve diğer hususlar açısından tam güvenli bölge yapılabilir...

Bunlar ilk etapta aklımıza gelenler.

Bu şekilde gemi ticaretini kenarda tutarsak en az 100 milyar dolarlık bir hacim söz konusu olabilir.

Asya ve Avrupanın tam ortasında böyle bir yere herkes muazzam ilgi gösterecektir. Ticaretin de devamlılığını göz önüne aldığımız zaman karlı çıkmayan hiçbir taraf kalmamış olacaktır.

Kısır sen-ben çekilmeleri bölgesinde belli kesimlerin ortaya attıkları çekinceleri göz önüne alarak bu muazzam eser kadük kalmamalı. Yapılan yorumlar baz alınarak elde edilebilecek ekonomik kazanç gözden kaçmamalı. Kim ne derse desin devlet menfaati ön planda tutularak yapılmalı. BAE'nin çölün ortasında, denizin içine, 50 derece sıcağın göbeğine yaptığı Palmiye Adalarını misal vermek de isterim. Dünya petrolün biteceği günden sonrasını hesap etmeye çoktan başladı.

Ya biz?

Konunun yürütme birimlerine acizane tavsiyemiz olsun istedik.

Selam ve dua ile.