İslamın ilk Kıblesi.

Beytül Haramdan sonra en mübarek ikinci Belde.

Hz.Muhammed (sav) 'ın Miraca çıkış yolu.

Selahaddini Eyyübi'nin mirası.

Üç Hak dinin en mübarek beldesi.

Müslümanların vazgeçilmezi...

Bugün dünden daha kötü durumda.

Adım adım siyonizmin pis postalları altında yok oluyor. Siyonist İsrailin açtığı her yerleşim yeri öncesi onlarca Müslüman şehid oluyor. Her defasında da bir adım daha ilerliyor.

Ne diyordu Filistinli küçük kızımız;

Haarrun ALEYKUM, Haarrun Aleykum diye haykırdı yıllar evvel.

Duyan çok da, işiten kaç kişi belirsiz.

Bugün Filistin yok olmuyor, bugün YOK OLAN KUDÜS. Bugün akan kan Filistinli Arap kanı değil, akan kan Bosnalı, Türkiyeli, Afgan, Peştun, Malay, Urdu, Tacikli'nin kanı.

Bugün vebal siyonist İsrail'in , evangrlist Amerika'nın, Maocu Çin'in, Emperyalist Birleşik Krallığın değildir.

Bu vebal;

Şii İran'ın,

Sünni Türkiye'nin,

Vahhabi Suudi Arabistan'ın,

Boğazına geçirdikleri iplerin ucunu zalim Amerika'ya teslim eden Mısır'ın, Kuveyt'in, BAE'nindır.

Filistin adında bir devlet var öyle mi?

Nerede?

Siyonist tüm dünyayı kandırmak için dalga geçiyor dalga.

Ne devleti?

Muğla'nın Yatağan ilçesi Filistin, etrafındaki bütün ilçeler İsrail.

Aydın'ın Yenipazar ilçesi Filistin, gerisi İsrail.

İzmir'in Torbalı ilçesi Filistin, gerisi İsrail...

Yatağandaki Filistinli, Yenipazar'a asla gidemez. Hele hele Torbalı'ya hiç.

Mahmud Abbas güya Filistin Devlet Başkanıdır. Kendi topraklarına dahi gitmesi için Siyonist İsrail'den İZİN almak zorunda. Yurtdışına çıkmak için de öyle. Ne havalimanı var, ne askeri. Sokakta gördüğünüz Filistinli polisin silahında mermi yok mermi. Yasak.

Nerde Filistin Devleti?

Peki ne yapacağız?

Oturup Ebabil Ordusu mu bekleyelim İsrail'in tarumar olması için?

Ebabil ordusu gelse bile önce bizi taşlar.

Herkes zannediyor ki sadece Gazze ayrı bir parça. Gazze ayrı kalan en büyük parça. Onun gibi yüzlerce parça var içeride. Hiçbirinin durumu Gazze'den iyi değil.

Yanıbaşında Mısır.

Sınır kapılarını zaten darbe ile geldiği ilk gün kapattı Sisi. Yer altı tünellerini de su ile doldurdu.

Mısır pardon? İslam ülkesi değil mi?

Bugün Ürdün Haşimi Krallığı'nın başında, İngiliz anadan doğma, eşi Filistinli bir kral oturuyor. Eşi Filistinli!

Aynı Kral bir yılda iki defa Siyonist İsrai'lin başbakanı ile görüşüyor. Sebep? Ticaret, ilişkilerin düzelmesi. Sizin ilişkiniz batsın. Bir cümle de eşinizin milleti için görüşsenize.

Mekke Ve Medine'nin hizmetkarı Selman Bin Abdülaziz yönetimindeki Suudi Arabistan, İsrail ile doğrudan görüşmelere çoktan başladı.

Pardon nerenin hizmetkarı?

Mekke ve Medine'nin!

Sanki Tel-Aviv'in hizmetkarı gibi.

BM de kendini dünyadan büyük sanan 5'li çeteler bir kınama mesajı bile yayınlayamıyor.

Flistin'in hiçbir geliri yoktur. Toprağı bir kenara bırakın, devlet diye birşey zaten yok ki geliri olsun. Yükün altına giren yine en başta Türkiye.

Hem elini masaya vurarak, hem maddi, hem manevi destek vererek.

Dünyanın, özellikle İslam coğrafyasında bulunan ülkelerin durumu ortada iken, Filistin'in kanı durmaz. Bu gidişe 30 yıl sonra hiçbir şey de kalmaz zaten.

Ne yapalım ?

Gazze'ye üs kuralım,

Silah verelim,

Uçak verelim,

Savaş gemilerini yollayalım,

Savaş açalım...

Söylediğimize kendimiz bari azıcık inansak olur mu?

Türkiye savaşa gitsin demek öyle kolay.

Sakın Filistin'e herşey feda sen ne diyorsun demesin kimse.

Elbette.

Kudüse verilecek bir can daha varsa, Rabbim benim canımı da vermeme nasip etsin.

Fakat pratik başka. İnanç bambaşka.

İsrail ile savaş demek 1 milyar ile savaş demektir.

Öncelikle yanıbaşındaki kukla devletlerin aklını başına alması şarttır. İsrail ile savaş ne Suriyeye, ne Libya'ya, ne de Afganistan'a benzer. On bin Vietnam savaşı demektir.

Filistinli dişe dokunur 40 tan fazla grubun birlik olması da gerekir. Bunu sağlayabilecek tek ülke yine Türkiye'dir.

Herşeyden evvel D-8 ülkelerinin uygulayacağı program, hem İsrail hem de Amerika üzerinde, diğer bütün uygulamalardan daha etkili olacaktır. Ne Arap Birliği, ne de güdümlü İİT nin bir fonksiyonu yine olmayacak. Bayram sonrası da zaten İsrail yaptığı ile kar, Filistin kaybettiği ile zarar olarak seslerini bir müddet, taaa ki siyonist İsrail yeni yerleşim yeri açmaya başlayana kadar susacaktır.

Elbette bütün ümmetin yükünü omuzlarında taşımaya çalışan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın gayretlerini asla göz ardı edemez. Zaten tek korktukları da o. Onun attığı her adım tek korkuları.

Bu mesele Arap Birliğine, İİT nin kahve kebap partilerine terk edilmemesini de istiyoruz. D8 lerin etkisi ortaya konmalı. Kolaysa sen yap denmez inşallah.

Kudüs bizim vazgeçilmezimiz.

Allah ümmeti korusun.

Rabbim Siyonist İsrailin yaptıklarını tez zamanda öyle bir tersine çevirsin ki, ettiği zulümler gözünün önünden Gazze Şeridi gibi geçsin.

Selam ve dua ile.