MUHTEŞEM TIRAŞ
KÖPEK ZEHİRLEYEREK AK PARTİYE ZARAR VERMEK!
Büyük bir ilçemizde Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış bir arkadaşım anlatmıştı.
"Sokak köpekleriyle ilgili en çok şikayet sol görüşlü vatandaşların oturduğu mahallelerden gelir; Telefonda bas bas bağırırlar, "toplayın şu köpekleri bıktık artık, nasıl belediyesiniz" şeklinde azarlamalarla...
İhbar üzerine biz de ekip gönderir hayvanları yakalamaya çalışırız.
Sonra durum anlaşılır ki, telefon eden kişilerin amaçları köpeklerin toplanması değil!
Ellerinde telefonlarla perde arkasında, balkonlarda pusuya yatarlar.
Beklerler ki, köpekler toplanırken ekipler hayvanlara eziyet etsin, onlar da görüntüleri kaydedip medyaya ve hayvan derneklerine servis etsin."
Bu anektodu aktardıktan sonra gelelim meseleye...
9 Kasım günü Ankara'nın Pursaklar İlçesinde 30 sokak köpeği kimliği belirsiz kişilerce vahşice zehirlenip öldürülüyor. Görüntüler gerçekten yürek parçalayıcı.
Vahşetin ortaya çıkmasıyla Pursaklar Belediyesi olayı derhal kaymakamlığa ve savcılığa iletip hayvanlara kıyan kimliği belirsiz manyak/ların bulunması için girişimde bulunuyor. Bir de açıklama yaparak medya üzerinden kamuoyunu bilgilendiriyor. Olması gereken de bu.
Fakat olayın duyulmasıyla beraber sosyal medyadan son derece organize, son derece agresif bir şekilde Pursaklar Belediye'sine saldırı başlatılıyor; iftiralar gırla gidiyor.
Dikkatinizi çekerim...
Koro halinde, köpekleri belediyenin zehirlediği terennüm edilirken "Akepeli Belediye" ve Akepelilerin yoğun olduğu ilçe vurgusu da özenle yapılıyor.
Belediye yöneticilerine beddualar ediliyor. Müthiş bir duygu sömürüsüyle ortalık velveleye veriliyor. Paylaşımlarda Hayvan Koruma Dernekleri etiketleniyor.
Sosyal medyadaki bu organize saldırıyı analiz etmek ve pis kokuyu hissedebilmek için polis, savcı, dedektif olmaya gerek yok. Herşey o kadar açık, hedef o kadar net ki.
Bir belediye sokak hayvanlarını öldürmek istese bunu neden uluorta yapsın?
Hem de seçim sathımailine girilmişken!
Gerçekten böylesi vicdansız bir yönetim olsa, alır götürür kimsenin ruhu duymadan öldürür hayvanları. Normal zekâya sahip, iyiniyetli herkes bu mantığı yürütebilir.
Peki, neden bilip bilmeden, sorgusuz sualsiz, elde kanıt olmadan ve haber duyulur duyulmaz anında bir saldırı başlatılır?
Sokak köpeklerinden nefret eden ve cinnet getiren bir psikopatın bu cürmü işleyebileceğini hesap edemiyor mudur doğrudan belediyeye saldıranlar!? Elbette hesap edebiliyorlar. Lakin amaçları başka!
Hiç eğip bükmeden tahmin ettiğim en mantıklı iğrenç senaryoyu yazayım:
Birileri mevcut AK Partili Belediyeye karşı halkı ve havanseverleri kışkırtmaya karar verdi.
Planını yaptı ve gitti köpeklerin önüne zehirli yiyecekleri attı. Sonrası kolaydı. Nasıl olsa 30 tane köpeğin ölümü hemen duyulacaktı. İşte bu kişiler, haber duyulur duyulmaz operasyonun devamı için sosyal medyadan da düğmeye bastılar ve Pursaklar Belediyesi'ni hedef tahtasına koydular.
Şimdi...
Buradan gerek yerel yetkililere gerekse savcılığa önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum. Köpek itlafından sonra sosyal medyadan organize saldırı başlatan hesaplar tespit edilsin.
Hepsi de teker teker sorgulansın. Bu kişilerin birbirleriyle irtibatları var mı araştırılsın. İçlerinde Ankara'da ikâmet edenlerin telefonları, hayvanların zehirlendiği saatlerde hangi bölgeden sinyal vermiş, tespit edilsin.
Kuvvetle muhtemel ki, köpek itlaf eden vahşiler, bu kişilerin içerisinde veya bu kişilerin irtibatlı olduğu çevreden çıkacaktır.
Muhalefetin muhalefet olmaktan çıkıp nefret volkanına dönüştüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Sırf "ölsünler de cesetlerini kullanalım" diye çoluk çocuğu meydanlara sürüp el ovuşturarak bekleşen aşağılık yaratıklar için köpek öldürmek hiç de sorun değil. Yeter ki iktidar zarar görsün.
O sebeple, önümüzdeki süreçte gerek emniyet birimlerinin gerekse AK Partili Belediyelerin çok ama çok dikkatli olması gereklidir. Kedi köpek itlafı ve benzer operasyonlara karşı tedbirli olunmalı. Bunların imza atamayacağı iğrençlik, imza atamayacağı vahşet yok.