MUHTEŞEM TIRAŞ

MUHTEŞEM TIRAŞ

NE DİYONUZ LAN SİZ?

Cemal Kaşıkçı suikastıyla ilgili analizler, komplo teorileri ve yorumlar hâlâ havalarda uçuşuyor.

Medyamızın çok bilmişleri, Kaşıkçı suikastini adeta Kaşık Havası'na çevirdi. Suikast üzerinden neredeyse bir Mini Dünya Savaşı(!) çıkartacaklardı

Efendim;
- Kaşıkçı cinayetindeki hedef Türkiye'ymiş, Türkiye'nin başı belaya sokulacak/mış!
- Türkiye'ye büyük bir tuzak kurul/muş!
- Bu, Türkiye'ye ve MİT'e bir mesaj/mış! Amerika diyesiymiş ki,"Bak senin ülkende cinayet işlettiririm haberin bile olmaz."
- Bedevi Çakal, Kaşıkçı'nın yok edilmesini Türkiye'nin üstüne yıkıp ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı yaptırımların artmasını sağlayacak/mış!
- Suud devleti içindeki cinayeti planlayan merkezin amacı Türkiye ile Suudi çadır devletinin arasını açmak/mış!.
- Bu cinayetle Türkiye'nin ne kadar güvenilmez bir ülke olduğunu gösterecekler/miş! Arap halkları da Türkiye'ye düşman edilecek/miş!
Yani...
Birileri plan yapmış ve "Dur şu Cemal Kaşıkçı'yı konsoloslukta öldürelim. Cesedini de yok edip işi Türkiye'nin üstüne yıkalım. Türkiye'ye ABD yaptırımları artsın, Suudi Arabistan'la arası bozulsun. Hatta 6. Filo Ankara'ya birkaç füze fırlatsın!" mı demiş!
Ne diyonuz lan siz?
Nasıl olacaktı bu? Türkiye'nin başı nasıl belaya sokulabilecekti?

 

Merhum Cemal Kaşıkçı kimdi?
Şu kadar önemli bu kadar önemli; neticede bir gazeteci.
Kaşıkçı gibi kaç gazeteci girip çıkıyor bu ülkeye? Binlerce!...
Bırakın konsoloslukta öldürülmesini; Kaşıkçı, bir psikopatın saldırısıyla İstanbul'un orta yerinde öldürülseydi veya bir gizli servis tarafından infaz edilip cesedi yol kenarına atılsaydı!
...veya ortadan kaybolsaydı ve bulunamasaydı bile!...
Bu suikast hangi gerekçeyle Türkiye'nin başına sarılabilirdi ki?
Havalimanı çıkışında her gazetecinin arkasına polis takmak gibi bir zorunluluk var da o mu yerine getirilmedi?


Serdedilen yorumları duyan da "Vay anasını! Ne büyük bir tehlike atlatmışız, nasıl da direkten dönmüşüz!" diyecek.
Sıradışı analizler yapıp sıradışı komplo teorileri kuracağız diye zırvalamak zorunda mısınız beyler/beyanlar?

Bakın, bu ülkeye 40 milyon turist geliyor. Her ülkede olduğu/olabileceği gibi bizim ülkemizde de yabancılar cinayete kurban gidebiliyor. Milyonlarca turistin içerisinde gazetecisi de var, siyasetçisi de var; bürokratı da, sanatçısı da, akademisyeni de... Ülkeye giren her yabancının can güvenliğini "özel olarak" sağlamak gibi bir mecburiyeti mi var devletin?

Maktul, cinayete kurban gitmez de kayıplara karışıp bulunamayabilirdi de... Türkiye neye dayanılarak güvenilmez ülke ilan edilecekti? Gelen her yabancının kıçına polis mi takılacak? Hangi konsoloslukta kimlerin öldürüleceğini önceden bilmek ve önlemek gibi bir görevi mi var devletin?
Devletlerin kendi toprağına giren her yabancının canından bire bir sorumluluğu olmadığına/olamayacağına göre...
Türk Devleti'nin dâhli, bilinçli bir göz yumması olmadığı sürece başı nasıl belaya girecekti?

Hangi mantıkla, hangi akılla bu cinayetin hedefinin Türkiye olduğu sonucu çıkartılıyor akıl alır gibi değil.
"Başkalarının Türkiye'de işleyeceği her cinayetten Türk devleti sorumludur/sorumlu olmalıdır" mesajı verdiğinizin farkında mısınız?

Görüşlerine sıkça başvurulan insanların bir süre sonra psikolojisi mi bozuluyor ne?
Kaşıkçı suikastının; Dünya tarihindeki en aptalca yöntemlerle işlet/tirilmiş, katillerin kolayca ortaya çıkartılması amaçlanarak özel olarak tasarlanmış bir vaka olduğunu anlamak için süper öngörülü derin ANALİZATÖR(!) olmaya gerek var mı?

 


 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar