Devlet için muteber olmanın sırrı elbette ki var. Devlet, muteber elemanının sırrını her daim saklıyor. Sırrın sırrı gibi bir şey bu.

Bir vakit Abdullah Öcalan'ı sordum, ilgili Devlet'e...

Ki haliyle bu Türk Silahlı Kuvvetleriydi..

O devlet, dedi ki, ilgili kanunun şu bu maddesi gereği "Söz konusu kişi devletin iç ve dış güvenliği ile ilgilidir. Bilgi veremeyiz.."

Yıl, 2003'tü...

Anlayacağınız kapı duvar...

Aradan haliyle yıllar  geçti; bu kez  Fethullah Gülen'i  sordum Devlet'e...

Üstelik, 15 Temmuz 2016 sonrasıydı..

Hani şu her taşın altında, uçan kuşun kanadında Fethullah Gülen aranıyordu...

Ne hikmetse, TSK'dan, tesadüf bu ki aynı yanıtı aldım; "Söz konusu kişi devletin iç ve dış güvenliği ile ilgilidir. Bilgi veremeyiz!"

Dedim ya tesadüf bu...

Öğrendim ki; devlet sırrı olan dün de bugün de sır...

Haliyle ikna oldum...

Sırf bu yüzden soru sormayı da bıraktım...

Ki nafile sorularmış, sorduklarım...

Ha Abdullah ha Fethullah...

Meğer biri İmralı'da diğeri Pensilvanya'da olsa; "adamımızmış."

Neyse; duydum ki; TBMM Darbe Komisyonu'nun bazı üyeleri de merak etmiş Fethullah Gülen'i...

Soracaklarmış TSK'ya "Fethullah Gülen bir vakitler gladyo anılan Seferberlik Tetkik Kurulu'nun elamanı mı" diye...

Yani Türkçesi, "Askerliğini, İskenderun'da bulunan dinleme üssünde mi yaptı!"

İnanasım yok...

TSK haliyle bir makul ve mantıklı gerekçe bulacak Fethullah Gülen'e..

Tecrübe ile sabit; Aldullah Öcalan'a bulunan gerekçe ile Fethullah Gülen'ki üç aşağı beş yukarı aynı olacak...

Oysa, Suriye'nin 22 Haziran 2012'de düşürdüğü Türk F-4 uçağı; Fethullah Gülen'in askerlik yaptığı üssün  adarının yenilenmesinin test edilmesi  sırasında yaşanması sadece tesadüf olarak kalacak, bilmeyenler için...

Bilenler içinse zaten malumun ilanı...