İNANÇ YILAN
Kurbağalarda Üreme!
Bu hafta Fetö hakkında ki yazı dizime devam edecektim ama gerek açılan davalar gerek AVAZTURK’ün kapatılması hususunda ki baskılar gerekse yazdıklarımızın belgeli gerçekler olmasına rağmen gereğini yapmaktan aciz marifet sahipleri sebebiyle yazı dizimin konusunu değiştirmeğe karar verdim.
Çünkü bu aralar başım yeterince derde girdi... Yani derde girmesi sorun değil de, çok büyük rakamların konuşulduğu tazminat davalarına muhatap oluyoruz, bu da biraz sıkıntı teşkil ediyor. Ayrıca bütün çevrem bana özel hazırlanan kumpastan bahsediyor. Gerçi o da dert değil, uyduracakları geyikleri merakla bekliyorum. Böyle çapkınlık falan üzerine bir şey olursa daha iyi olur gibime geliyor. Malum fallosantrik bir toplum için benim bu anlamda kumpasa maruz kalmam bile şahsıma artı puan getireceği gibi “Meğerse ne yere bakan yürek yakanmış” minvâlinden kıskançlık çemkirmelerini de duyarım sağdan soldan.
Bu süreçte yazmaktan geri kalmamak için Kurbağalarda Üreme konusunda ki son araştırmamı yayınlayacağım.
Neyse efendim, kurbağalar malumunuz sulak ortamlarda yaşar. Özellikle şeker pancarı tarlaları çok müsaittir. Şimdi başım daha fazla derde girmesin diye Kayseri Şeker Kooperatifinde himmet toplanıyor, Fetö örgütüne yardım ediliyor diye şikayetçi olan köylülerin çocuklarının işten atılmalarını takiben kendilerinin de önce kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını sonra da daha yakın zamanda da Şeker ekim kotalarının iptal edildiğini yazmayacağım. Bana ne kardeşim(!) Hiç işim olmaz... Nerde kalmıştık, kurbağalar durgun sulak yerlerde yaşar... Döllenme metotları da ilginç, dış döllenme derler buna! Yani dişi yumurtalarını suda belirli bir yere bıraktıktan sonra erkek gelip döller ve nur topu gibi yavrucaklar çıkar. Benzeri kamu kurumlarında ki Fetö Kuluçka Merkezlerinde görülür (Umarım bunun içinde tazminat davası açmazlar, sonuçta kurbağalardan bahsediyorum).
Kuluçka merkezi öncelikle Personel Dairesi Başkanlığı olur. Tıpkı sulak araziler gibi verimlidir bu Personel Dairesi kısmı. Oraya dişi kurbağanın yumurtalarına girmeye hazır güççük fetoşlar koyarsınız zaman içinde iribaş olup kuruma dağılırlar. (En son dava rakamı 100 bin Türk Lirasıydı).
İribaşlar kuruma dağıldıktan sonra iş kolaylaşır. İşbirlikçi ajan mı lazım, askeri darbe mi? İribaşlarınız gelecekte bütün bu hizmetlere hazırdır. Tabii en önemli unsur, sabırdır.
Zaman içinde ön ve arka ayakları çıkan iribaşlar Genç Yavru Kurbağaya dönüşürler. Ki bu halleri çok önemlidir. Tam randıman vermeğe neredeyse hazırdırlar ancak erken dönem kumpas operasyonlarında kullanılmaları sâlık verilmez. Ellerine yüzlerine bulaştırma ihtimalleri yüksektir. Alt seviyede hazırlık operasyonları hatta talimlerinde bulunmaları daha faydalı ve gelişimleri açısından önemlidir. Ancak beslenmelerine dikkat edilmeli, gizli servis eğitimlerinden geri bırakılmamaları kesinlikle şarttır. CIA desteğinin alınması başarı oranını yükseltir.
NATO benzeri bazı üreticiler erken davranıp kumpas operasyonlarında kullanma hatasına düşüyorlar, sonra da yüzlerine gözlerine bulaştırınca öfkelenip CIA müşteri hizmetlerine şikayette bulunuyorlar. Oysaki Emniyet ve Yargıda ki uygulamaları gözden geçirseler başarının asıl kaynağına şahit olabilecekler. Mesela mevzu yetiştirip geliştirmekse Emniyet özellikle incelenebilir. Orada ki su potansiyeli ve işçilik kalitesi kadar yetiştiricilerin becerisi de tartışılmaz. İsim vererek başarılarından dolayı yaşadıkları mahcubiyeti arttırmak istemem. Mesela bir tanesi var ki 35 daire başkanı affedersiniz iribaş yetiştirdi. Sadece üç tanesi fire verdi. Gerisi tam başarıyla minik fettöş çıktı.
Unutulmamalıdır ki Kurbağa yetiştiriciliğinin asıl faydası neye ve kime hizmet ettiğini bilmeyen ürünler elde edilmesidir. Bu açıdan faydaları tartışılmaz. Mesela Beton Santrallerinde kullanılan türleri de mevcuttur. Şimdi hepiniz Nuh Çimento diyeceksiniz, beni ilgilendirmez, ne derseniz deyin, adamlar 100 bin gayme istiyor benden haklı olduğum halde.
Dolayısıyla altını çizmekte fayda var; Yumurta à Larva à İribaş à Yavru Kurbağa à Ergin Kurbağa aşamaları tamamlandıktan sonra elinizde artık kullanılabilir bir ürün vardır.
Oh be! İlk defa başımı derde sokmadan bir yazı şey ettirebildim. Başarılı olacağıma yürekten inanıyorum.