Malkara’da geçen yıl inşa edilen iki blok 18 dairelik bina, betonun kalitesiz olduğu ve depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkıldı. Binaları yapan müteahhit İdris Karataş, binaları yıkmanın kendisi için büyük bir mağduriyet olduğunu söyledi.

Beton Numuneleri Kalitesiz Çıktı

Karataş, binaları bitirdikten sonra beton numuneleri aldırarak laboratuvara gönderdiğini belirtti. Laboratuvar sonuçlarına göre ise, binalarda kullanılan betonların kalitesiz olduğu ve ilgili deprem yönetmeliğindeki gerekli vasıfları taşımadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine Malkara Belediyesi, her iki bloğun yıkımına karar verdi.

Müteahhit Karataş: Kimseyi Mağdur Etmedik

Karataş, binaları yıkma kararını uyguladığını ve bu süreçte kimseyi mağdur etmediğini ifade etti. “Belki bu hiç kimseye daire satışı yapmamıştık. Konuştuğumuz kişiler vardı, söz verdiklerimiz vardı. Bu aşamaya artık ortaya çıktıktan sonra beton santralinin ve laboratuvarının verdiği bu raporlar ortaya çıkardıktan sonra mecburen bu yaptığımız ön görüşmeleri de iptal etmek durumunda kaldık. Bu bizim için bir avantaj, kimseyi mağdur etmedik, sadece kendimiz mağdur olmuş olduk.” dedi.

Karataş, kendi mağduriyetinin de az bir rakam olmadığını vurguladı. “18 daireyi yapıp sonuna kadar bitirip tekrardan bunları yıkmak bu insan psikolojisi açısından da ciddi bir durumdur. Ben burada tarafların empati yapmalarını veya bizi izleyen kişilerin de empati yaparak benim içerisinde bulunduğum durumu ve benim bu psikolojiyle anlamalarını istiyorum.” diye konuştu.

Hukuki Süreç Devam Ediyor

Binaların yıkılmasına neden olan beton kalitesizliği ile ilgili olarak hukuki sürecin devam ettiğini belirten Karataş’ın avukatı ise şunları söyledi: “Bir yıllık bir süreç bu. Hukuki süreçte bizim aldığımız ve mahkemeler tarafından aldırılan iki tane ve bizim aldığımız üç tane rapor var. Bir tanesi tespitli betonun kalitesiz olduğu ile ilgili. Deprem yönetmeliğindeki gerekli vasıfları taşımadığından dolayı buranın yıkılması gerektiğini tespit edilmiş vaziyette ve bundan dolayı da müvekkil müteahhit insanların mezarı olmaması için bu yeri yıkmak zorunda kaldı ve yıktı. Gördüğünüz üzere bundan sonra da hukuki sürecimiz devam etmektedir. Hukuki sürecinde bir an önce sonuçlanmasını temenni ediyoruz.”

Avukat, bölgemizin deprem bölgesi olduğunu ve buradaki bütün yapıların 7-8-9 ölçekli depremlere dayanıklı olmak zorunda olduğunu da hatırlattı. “Bundan dolayı da deprem riski olan bölgede bu binanın yıkılması bu beton kalitesizliğinden dolayı zorunlu olarak ortaya çıkmıştır ve bundan dolayı müvekkil kendi iki blok 18 daireden oluşan binaları yıkmıştır.” dedi.