Marmara’da Büyük Deprem Yaklaşıyor: İstanbul Kendi Göbeğini Kesemez

Marmara’da Büyük Deprem Yaklaşıyor: İstanbul Kendi Göbeğini Kesemez

Marmara Denizi’nde her an 7 ve üzerinde bir deprem olma olasılığının yüzde 64 olduğunu söyleyen Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’un kendi kendine yetemeyeceği ve dışarıdan yardım alması gerektiği uyarısında bulundu.

Marmara Denizi’nde 1999 depremlerinden sonra büyük bir deprem beklendiği biliniyor. Ancak bu depremin ne zaman, nerede ve nasıl olacağı konusunda kesin bir bilgi yok. Bu konuda uzun yıllardır araştırma yapan Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’da her an 7 ve üzerinde bir deprem olma olasılığının yüzde 64 olduğunu ve İstanbul’un bu depreme hazır olmadığını söyledi.

Marmara’da 30 Yıllık Deprem Periyodu

Prof. Dr. Naci Görür, 1999 depremlerinde Marmara Denizi’nde denizde bütün araştırmaları yapan ekibin Türk tarafının başkanı olarak görev yaptığını belirtti. Bu araştırmaların devlet desteği ile değil, bilim dünyasının desteğiyle Avrupa Birliği fonlarıyla yapıldığını ifade etti.

Görür, 1999 depremlerinden sonra Marmara’da gelebilecek tehlikeye dair alarm verdiklerini, nasıl olacağını, nelerin beklenebileceğini yazdıklarını, çizdiklerini, konuştuklarını ve yerel yönetimleri, halkı, merkez yönetimini uyardıklarını anlattı. Ancak yapılanların ne kadar yeterli olduğunu sorduğunda “Hayır” cevabını verdi.

Görür, “Bizim yaptığımız bu güne kadar yaptığımız yapılmayanların yanında çok az” dedi ve şöyle devam etti:

“Parsons diye bir Amerikalı bilim insanı bizden Türkler de var bir grup yaptığı çalışmada 1999 depremlerinden sonra her an olmak kaydıyla Marmara’da 7 ve üzerinde bir depremin olma olasılığının yüzde 64 olduğunu buldular yazdılar bütün dünyada büyük ölçüde bunu kabul etti 2004 yılında da yayınladılar bunu ciddi bir şekilde.”

Görür, Marmara’da 30 yıllık bir deprem periyodu olduğunu ve bu periyodun sonunun 2029 yılında geleceğini söyledi. Ancak bu tarihin artı eksi 13 sene oynayabileceğini de ekledi.

Görür, “Biz de yani 24 seneyi nihayet geçirdik depremin yani olma periyodunuz onlarla doğru geliyor her yıl da ana dolu batıya doğru yılda iki buçuk santim ilerliyor her sene 24 yılda da en az 50 santim daha stres birikti demektir. Bir de bu olan depremler öyle veya böyle belli oranda stres yükleyebilir yüklemiştir. Bunu o halde yani biz sona yaklaşıyoruz demektir yani basitçe söyleyeceğimiz anlayacağımız bu olmalıdır” dedi.

İstanbul’da Büyük Bir Kaos Söz Konusu Olabilir

Prof. Dr. Naci Görür, olası bir depremde İstanbul’un kendi kendine yetemeyeceğini, hastanelerin, itfaiyenin, ulaşımın, elektriğin, suyun ve iletişimin çalışmayabileceğini veya çok sıkıntılı olabileceğini vurguladı.

Görür, “İstanbul’da depremde olabilecek yıkım nedeniyle burada ulaşımda olmayabilir veya çok sıkıntılı olabilir. İstanbul’da büyük bir kaos söz konusu olabilir. İnsanlar belli bir kısmı göçük altında kalabilir onlara ulaşılamayabilir can kurtaranlar çalışamayabilir” diye konuştu.

Görür, İstanbul’un plansız ve gecekondu mantığıyla geliştiğini, dar yollarda üç beş binanın bile yıkılması sonucu nasıl bir şehir içinde ulaşım sağlanacağının Allah bilir olduğunu söyledi.

Görür, “Bakın büyük bir diyelim bir kar yağışı bir yağmur olduğu zaman bile biz İstanbul’un ne kadar kaosa sürüklendiğini görüyoruz. Öyle bir depremde böyle dar yollarda üç beş binanın bile yıkılması sonucu nasıl bir şehir içinde ulaşım sağlarsanız Allah bilir” dedi.

İstanbul Dışarıdan Yardım Almalı

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’un depremde yardım umut ediyorsa bunu Marmara Bölgesi’nin dışından destek ve yardım gelmesi gerektiğini söyledi.

Görür, “İstanbul kendi kendini besleyemez kendi kendine yardım edemez özetle kendi göbeğini kendi kesemez muhakkak dışarıdan Marmara Bölgesi’nin dışından destek ve yardım gelmeli. Eğer İstanbul depremde yardım umut ediyorsa bunu bu depreme uzak büyük kentlerde yığışım yaparak veya onlarla anlaşma yaparak planlayarak bu işi yapması lazım destek ve kurtarıcı ekibin dışarıdan gelmesi lazım ya da uluslararası yardımın gelmesi lazım” dedi.

Görür, İstanbul’da doğru düzgün havaalanı bile olmadığını, iki yapılan havaalanının da zemini nedeniyle ilk depremde devre dışı kalacağını iddia etti.

Görür, “Niye? Çünkü zemini nedeniyle nasıl Hatay’da havaalanı kalmadı burada da aynı şey olacaktır. Atatürk Havaalanında da yıktığımıza göre belli ölçüde. Yani biz elimizden gelen yanlışlıkları maalesef biraz yapmıştır durumdayız” dedi.

Görür, yerel seçimleri geliyor diye hatırlatarak, “Bu seçimlerde depremi ön plana çıkarmalıyız. Depremden sonra değil depremden önce önlem almalıyız. Bu konuda duyarlı olmalıyız” çağrısında bulundu.