Metin Uca’nın paylaştığı yemek faturası, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Ünlü sunucu, bir iş kadını dostu ve 14 yaşındaki oğlunun, bir yengeç salata, 8 adet sushi, su, gazlı içecek ve bir kadeh şarap sipariş ettikleri bir restoranda ödedikleri faturayı gösteren bir fotoğraf paylaştı. Faturanın tutarı ise tam 2.500 euro!

Metin Uca, bu faturayı “Böyle kazıklanma gördünüz mü?” diye başlayan bir mesajla paylaştı. Uca, gelir adaletsizliği ve yoksulluk sarmalındaki Türkiye’de, bu kez emeğiyle yaşayan değil, zengin dostlarının da haklarını savunmak zorunda kaldığını belirtti. Uca, televizyonda iş yaptığı dönemlerde İtalya, İspanya, Fransa başta olmak üzere gittiği 1-2 Michelin yıldızlı muhteşem tadım restoranlarında hatta Tokyo metrosundaki 3 yıldızlı sushicide bile 37-44 euroluk tabak fiyatı görmediğini söyledi. Uca, ülkemin zenginlerinin kazıklanmasını da şiddetle telin ettiğini ifade etti.

Restoranda Euro Fiyatları

Metin Uca’nın paylaştığı faturada dikkat çeken bir başka detay ise, restoranın euro fiyatları uygulaması oldu. Uca, bu euro fiyatlarında firma günlük kur uygulanıyormuş dedi. Yani yemekte ne kadar gecikirseniz bu cennet taamını tatmayı ne kadar ertelerseniz o kadar daha çok ödüyorsunuz dedi. Uca, ülkemde zengini de yerini görgüsüz türedi. Arap zenginine ve Rus oligark denetimsiz varsıllığına devrediyor “tehlikenin farkında mısınız” diye sordu.

Sosyal Medyadan Tepkiler

Metin Uca’nın paylaştığı fatura fotoğrafı, sosyal medyada binlerce beğeni ve yorum aldı. Bazı kullanıcılar Uca’ya katılırken, bazıları da zenginlerin böyle faturaları hak ettiğini veya bunun reklam olduğunu iddia etti. İşte sosyal medyadan bazı tepkiler:

• “Bu fatura gerçek mi? Bu nasıl bir soygun? Bu nasıl bir adaletsizlik? Bu nasıl bir vicdansızlık? Bu nasıl bir aymazlık? Bu nasıl bir cehalet? Bu nasıl bir görgüsüzlük? Bu nasıl bir zevksizlik?”
• “Bu fatura reklam amaçlıdır. Metin Uca’nın dostu dediği iş kadını restoranın sahibidir. Bu şekilde restorana ilgi çekmek istemişlerdir.”
• “Bu fatura gerçekse zenginler de hak ediyor böyle kazıklanmayı. Onlar da bizim vergilerimizi çalıp lüks hayat yaşıyorlar. Onlar da bizim emeğimizi sömürüp bize açlık sınırında yaşatıyorlar. Onlar da bizim geleceğimizi karartıp bize umutsuzluk veriyorlar.”
• “Bu fatura gerçekse çok üzüldüm. Bu parayla kaç aile doyar? Kaç çocuk okur? Kaç hayvan kurtulur? Kaç fidan dikilir? Kaç hastane yapılır? Kaç okul açılır? Kaç bilim insanı yetişir? Kaç sanat eseri ortaya çıkar?”