NECDET PEKMEZCİ

NECDET PEKMEZCİ

MİT Müsteşarı Fidan'ın koltuğu ve bir derin operasyon

O geldi, bu gitti; şu yakın, o değil de bu daha yakın derken, Binali Yıldırım Başbakanlık koltuğuna oturdu. Bazı Kabine üyeleri koltuğunu kaybetti, bazıları da korudu. Haliyle meşhur bürokrasi; hop oturup, hop kalktı. Malum ya, getiren gittiğinde, getirilen de gidiyor!

Bakmayın ketumluğuna, güvenlik bürokrasisinde de aynı hal var. Güvenlik bürokrasisi denilince de akla İçişleri Bakanlığı değil ama  Kamu Düzeni ve Güvenliği ile Milli İstihbarat Müsteşarları da istim üstünde. Özellikle de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın koltuğu 7 Haziran’daki başarısız siyaset girişiminden bu yana hep tartışmalı...

An geliyor kulislerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın adı geçiyor bu koltuk için, gün geliyor Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun…

Ancak son günlerde bir isim daha çokça konuşulur oldu, kulislerde; emekli Albay Levent Göktaş...

Yenisöz Gazetesi’nde Zihni Çakır yazmıştı 17 Mayıs 2015’te “Albay Levent Göktaş’ın MİT Müsteşarlığı Nasıl Engellendi” diye…

Merak edenler okusun, süreci…

Dönelim kulislere; işte Levent Göktaş’ın adı yine Hakan Fidan’ın yerine MİT Müsteşarlığına geçiyor.

Üstelik bu durumdan Hakan Fidan da haberli!

Neyse…

Bir vakitler; Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını yaşıyordu Türkiye.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın zabitleri de haliyle hedefteydi. O günlerde haliyle sohbetlerin ana konusu da fedakarlıklardı.

Rivayet bu ya; PKK’nın Bakü temsilcisi o yıllarda Türk Büyükelçiliği’nden bir kadına çengel atmış. Üstelik kadının babası da Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey de bürokratmış. İstihbaratın uyarıları, kadına yapılan telkinler, bir türlü sonuç vermiyor ve işadamı kimlikli PKK’lı ile ilişkisini kesmiyormuş.

Ve iki zabitin canına tak dediğinde bu hal; çıkmışlar komutanlarının karşısına, bu durumu halletmek için izin istemişler. Komutanları, “gidin ama ben duymadım, görmedim” demiş. İki zabit, ülkücü bir işadamından finans sağlayarak, Bakü’ye gitmişler…   

Sonrası malum….

Önceki ve Sonraki Yazılar