Sosyolog / BETÜL BAYKAL DİNÇ
NERDEN NEREYEEE TÜRKİYE
Recep Tayyip Erdoğan bütün özgürlüklerimizi elimizden aldı!
Hey gidi günler hey… Ne günlerdi ama…
Gecenin üçünde hastane kuyruğuna girmek için kalkar, kakmışken de teheccüd namazı kılardık.
*
SSK hastanelerimiz vardı:
1. Aşama; istediğin polikliniğe fiş alma kuyruğu
2. Aşama; muayene olma kuyruğu
3. Aşama; doktorun yazdığı ilacı hesaplatma kuyruğu
4. Aşama; ilacın fiyatını ödeme kuyruğu
5. Aşama; İlacı alma kuyruğu, Allah şifa versin… Amin.
*
Su almak için tanker kuyruğunda beklerken, komşuluk ilişkilerimiz gelişirdi.
*
Bolu Dağını her geçişimizde, Ayet-el Kürsi okurduk yolda kalmayalım diye.
*
Çocuğumuza kitap bulmak için komşularımızı ziyaret eder, hava kirliliğinden korunmak için maske takar, yerlerde ki çöp dağlarına, mikroplara çelme atardık.
Tek eğlencemizdi ne de olsa.
*
SSK’nın ödemediği ilaçları bulmak için eşten-dosttan ilaç ister, bu vesile ile komşuluk ilişkilerimizi geliştirirdik. Ne kadar da sosyaldik!
*
Ne güzel tebeşir tozlarımız vardı pembe, mavi, sarıydı oysa… Hapşırdıkça tüm sınıftan çok yaşa dua alırdık yetmiş kişilik sınıflarda.
*
Yollarımız uzuuun uzun uzardı, bir yerden bir yere giderken yolda kalırdık, Anadolu’yu tanırdık.
*
Aynı banka yirmi kere batırılır, mudiler banka protestosu sırasında tanışır, kaynaşır, fırsattan istifade akranları ile sosyalleşirlerdi.
*
Hiçbir dini özgürlüğe izin verilmez, gençler temel ve pozitif bilimlere yönlendirilirdi. Şimdiki bilim insanları, astronotlar hep o dönemin insanlarıydı.
*
Uçaklara tenezzül bile etmez, otobüsleri tercih ederdik lakin 3 saatlik yolu yirmi saatte gitmenin tadı da bir başkaydı.
*
Başörtüsü sorunumuz falan hiç yoktu, hoşgörülü devletimiz (tamamen sevgisinden) kızım sen niye öyle giyiniyorsun babında, bir baba edasıyla kızlarımıza ikna odalarında çay kahve ikram eder, severdi.
*
Piknik tüplerimiz vardı, doğalgaz falan zararlıydı, bittiğinde sallar, halter vazifesi görürdü, günlük sporumuzu yapardık.
*
Üniversite yurtlarında bir tane çamaşır makinesi yoktu. Popomuzdaki pantolonu, sırtımızdaki gömleği kendimiz yıkardık. Böylece elimiz alışırdı, pek bir mes’ud olurduk.
*
İşte bu özgürlüklerimizi heppp elimizden Tayyip aldı.
İktidara laf sokuşturup, huzurlu eski Türkiye masalları anlatanlar…
Yeni yetme bebeler bilmez!
Suni gündemler, içi boşaltılan bankalar, iflas eden işadamlarının intiharları, hortumcular, dolandırıcılar, öldürülen gazeteciler…
*
Ahbap-çavuş ilişkisi ile yerli-yabancı büyük ağa babalarının, mafyaların fink attığı, başbakanların pijamayla karşılandığı koskoca bir Türkiye…
*
Hastane kuyrukları, elektrik kesintileri, PKK’nın hiç bitmeyen katliamları, köy taramaları, faili meçhuller…
*
Talancısı, yalancısı, çıkarcısı, fırsatçısı, ahlaksızı hiiiç yoktu gençler, hepsini Tayyip getirdi.
Ahh be kardeşim nereden nereye…
Olsundu…
Siz gene de vurun Tayyibe!