Türk yargısının, Danimarka hukukuna karşı teslimiyetçi tavrı, Aydın’ın Kuyucak ilçesinde yaşan Adil Halaç’ın H.H (8) MH(5) iki çocuğunun velayetini almak için verdiği mücadeleyi de baltaladı.

Danimarka'da yaşayan Adil Halaç’ın Türkiye'de tanışarak evlendiği ve Danimarka’ya götürdüğü Ayşe Halaç ile evliliklerinden iki çocuk dünyaya geldi. Ancak zamanla yaşanan şiddetli geçimsizlik Adil Halaç’ı boşanma noktasına getirdi.

BABANIN YANINDA KALMASINA KARAR VERİLDİ

Adil Halaç’ın, eşinin psikolojik sorunlar yaşadığını iddia ederek boşanması üzerine, Danimarka yargısı 2 çocuğun velayetini anneye verdi. Türkiye’ye dönen baba Adil Halaç, çocuklarının Danimarka’da kimlik ve inanç asimilasyonuna tabi tutulacağını düşünerek yargıya başvurdu.

Annesinin izni ile çocuklarını 2016 yılında Türkiye’ye getiren baba, çocuklarının velayetini anneden almak için Nazilli 1. Aile mahkemesine dava açtı. Annenin çocukları gerektiği gibi yetiştirebilecek ehliyete sahip olmadığını iddia eden baba Adil Halaç’ın talebi üzerine mahkeme, dava karara bağlanana kadar çocukların babanın yanında kalmasına karar vererek aynı zamanda yurtdışına çıkartılma yasağı getirdi.

AİLE BAKANLIĞI İNCELEMEYE ALDI 

Mahkeme kararı ile Aile Bakanlığı tarafından yönlendirilen sosyologların velayet davasında söz konusu olan iki çocuğa da yönelttiği sorular karşısında çocukların "maddi manevi hiçbir eksiklerinin olmadığını, babalarının kendilerine çok iyi baktığını, babalarını çok sevdikleri, annelerine gitmek istemedikleri ve babamızla birlikte burada yaşamak istiyoruz" şeklindeki beyanları rapor edildi.

DANİMARKA YARGISI DAVAYA MÜDAHİL OLDU

Hukuki sürecin babanın aleyhine sürdüğü süreçte, Danimarka Yargısı çocukların geri gönderilmesi için süreç başlatınca olayın seyri değişti. Danimarka makamlarından gelen bu istek üzerine Türk yargısı iki çocuğun yurtdışı yasağını kaldırıldı ve Danimarka'ya iadesinin yolunu açtı.

MAHKEME DELİLLERİ DEĞERLENDİRMEDİ SONUÇ: ACIKLI BİR AYRILIK

Baba Adil Halaç’ın Danimarka yargısına karşı velayet mücadelesi devam ederken Nazilli 1. Aile Mahkemesine annenin psikolojik ve ahlâki durumuna dair yeni kanıtlar sunma isteği reddedildi. Aile bakanlığı tarafından hazırlanan ve içinde çocukların baba ile kalmak istediklerini beyan ettikleri ifadeler mahkemece dikkate alınmadı.
Mahkeme kararının üzerine Danimarka Konsolosluğundan gelen yetkililer jandarma ve polis eşliğinde Halaç'ın kapısına dayandı. Baba ve evlatlarının feryatlarına ve ağlamalarına aldırış etmeksizin iki çocuğu haykırışlar arasında zorla alarak götürdüler.

Avaztürk'e açıklama yapan Adil Halaç; “Cumhurbaşkanına ve Adalet Bakanlığına yazdığım mektuplara cevap dahi alamadım. İki yavrum için yaklaşık 40 yıldır yaşadığım Danimarka'yı terk edip vatanıma, devletime sığındım. Lakin bir velayet davasını milli mesele haline getirecek kadar önemseyen küçücük Danimarka karşısında devletim benim yanımda durmadığı gibi adeta Danimarka'ya jest yaparak evlatlarımı teslim etti. Hem de evlatlarımın bende kalması için uluslararası hukuki dayanak bulunduğu halde! Hem de dünyadaki en vahşi asimilasyon politikalarının işletildiği Danimarka gibi bir ülkeye! Bana ve evlatlarıma bu acıyı yaşatan ve evlatlarımın geleceğini karartanlara hakkımı helâl etmiyorum" dedi.

AVAZTÜRK