NECDET PEKMEZCİ
Üç İl'e Sıkıyönetim mi geliyor?
Olağanüstü Hal, aynı vakitte yasadışılığın da adıdır. Yani yasal tarifiyle rutin dışına çıkmak. Bireyden başlayalım!
Rutin dışını söyle anlatmak gerekiyor; sabah mesaisine giden evli kadın veya erkek; beklenen saatte evine dönmemeye başlar. Telefonları vakti geldiğinde açılmaz ya da sık sık pili biter. Ya da ikinci bir telefona ihtiyaç duyar birey. Ki genellikle evden uzakta çalışır bu alet hatta haneye bile getirmez. Genelde büroda tutulur. Makul mantıklı ve izah edilebilir mazerler de de mahirleşir birey...
Anlaşalır ki artık o birey rutin dışına çıkmıştır!
İşte devletin de rutin dışına çıkmasının adıdır Olağanüstü Hal. Devletler de erkek oldukları için, genellikle Olağanüstü Hal tercihleri değildir ama ayartılırlar, baştan çıkartılırlar. Oysa devletin tercihi değildir bu hal. Baştar çıkartan, yasa dışılığa çekenler de devleti yer altı örgütleridir. İllegalitenin şevkine düşen yeraltı örgütleri devleti de ayartmak için fırsat kollarlar. Fırsatını bulduklarında "Gel gel yaparlar" devlete...
Devlet ki, o da yasadışı hazzın tutsağıdır aslında. Adrenalin patlaması gibi birşeydir devletin rutin dışına çıkması...
Alışkanldığı kadimdir devletin...
Yeri vardır beyninde o tadın...
İşte teröristlerin döktükleri kanın kokusu tetikler devletin adrenalini...
Ve devleti haliyle kan tutuyor...
Beşiktaş-Kayseri-Ankara Rus Büyükelçi, Reina katliamları ve son olarak da İzmir saldırısı...
terörün cilveleşmesidir devletle...
Terör, öyle mektupla, telgrafla, telefonla ya da kurye ile vermiyor mesajını;kanla, etle, kol bacakla iletiyor...
Çoluk çocuk, genç ve yaşlı yok hükmünde...
Terör örgütleri biliyorlar ki OHAL'in iki kardeşi daha var...
Birinin adı Sıkıyönetim, diğerinin ki Darbe!
Önce OHAL, sonra Sıkıyönetim ve en son da Darbe çıkıyor kanla rahimden...
Bakmayın siz, saldırı Yahudi, dönme, Müslüman, Seküler hatta ve hatta ibnelere yapılıyor...
Teröristler, neden bulmakta zorlanmazlar kan dökmek için. Hiç bir şey bulamazlarsa; bumulmadık bir şey çıkarırlar heybelerinden...
El Bab çıktı durduk yere, sırada Rakka olmadı İdlib var...
Şu sıralar Rusya dost, ABD kalleş....
Hani klasik sözdür, devletler arasında ebed müddet dostluk yoktur, çıkarlar vardır...
O Rusya ki, İdlib'in boşaltılmasını istiyor Türkiye'den. Üstelik şartı da Gaziantep, Kilis ve Hatay'da sıkıyönetim ilan edilmesi...
Ya ABD ne istiyor!
O sabırsız!
ne olsa eski dost!
Kadim alışkanlığı depreşti ABD'nin, çünkü 27 Mayıs 12 Mart 12 Eylül, 28 Şubat ve de 15 Temmuz'un kokusu var burnunda....
Ki aynı kan kripto çocuklarının dişlerine de değdi 15 Temmuz'da....