Anlayamıyorum; anladığını anlayamamak fena halde rahatsız ediyor. Vakitli-vakitsiz "15 Temmuz'un suçluları dışarıda dolaşıyor" hükmüne varmamın nedeni de bu. Meksikalı yazar Carlos Fueantes'in "suçlular fırsatını bulduklarında devlete dönüşüyor" yazması mı tedirğinliği rahatsızlığa çeviren yargı...

Yoksa hüküm kurmak; vermek, haniyse çok kolay.
Zor olan anlayamamak!

Hele anladığını anlayamamak, anlatamamak ister istemez yer altına itiyor, illegalitenin derinliklerine çekiyor kişiyi.

Yine öyle oldu işte... 

En fenası da düşler her fırsatta yasa dışına çıkıyor!

Bakın polise, alın askeri ve de yargıyı. Gündüz; adalet anlayışına inandığımız yargı, polis ve de asker vardı.

Yasal, legal olan polis-asker bir gecede yer altına indi.

İllegaliteye çekilenler kadar, daha doğrusu çekilip de çekilmeyenler de haliyle vardı.

 Örneği; Fethullah Gülen'in yaşamıydı anlattıklarımın.

Mesela bilmem kaç küsur sene, yer üstünde yaşadı Fethullah Gülen...

Gördük ki; 15 Temmuz'da meğer yer altındaymış asıl yaşamı.

Sadece kendisi değilmiş yeraltında soluk alıp veren; Türkiye Cumhuriyeti'nin külliyetli miktarını da çekmiş oraya...

Ve yaşadık hep birlikte kanlı 15 Temmuz'u..

Manalı bir pankart asıldı işgale uğrayan Genelkurmay Karargahı'na sonrasında...

27 Mayıs ihtilalinin en cevval sloganı yazılıydı kırmızı zeminli pankartta; "Ordu-Millet Elele"

10 Kasım'da da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, tuttu aynı adla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vatandaşlarla anmak için etkinlik düzenlemek istedi Anıtkabir'de...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da davet etti etkinliğe, günler öncesinden...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "vakitsiz buldu" etkinliği, uyardı Temmuz yorgunu Hulusi Paşa'yı...

Hulusi Paşa, duymadı uyarıyı, anlamadı, anlatılmak isteneni..

Ata'nın huzurunda asıl yorgunlugu nüksetti Hulusi Paşa'nın... 

Selamlayamadı askerce Ata'yı...

Yine tam da törenler sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bir kez daha davet etti "Ordu Millet Elele" etkinliğine, yine aynı yanıtı aldı haliyle..

"Zamanlama yanlış" dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan...

Bir müddet sonra da Ankara Valiliği'nden telefon açıldı Anıtkabir'e...

Denildi ki;  "Hal böyleyken böyle. Hulusi Paşa rahatsız. Ancak ondan da rahatsız bir vatandaş topluluğu var. Yine de siz bilirsiniz!"

Etkinlik iptal edildi; apar topar düştü yollara Temmuz yorgunu paşa ve paşalar.

İşte bu minval üzere gerçekleşti 10 Kasım'daki hudut ziyareti...