Mahkeme salonunda zaman zaman duygusal anlar yaşanırken, S.K. yaptığı savunmada olay anında kendisinde olmadığını, büyük pişmanlık duyduğunu ifade etti. Ancak bu savunma, işlenen vahşeti hafifletmeye yetmedi.

“Kendimde Değildim” Dedi, Ceza İndirimi Bekledi

Sanık S.K., duruşmada gözyaşları içinde “Üzgünüm, o an ne yaptığımı bilmiyorum, kendimde değildim” şeklinde savunma yaptı. Ancak iddia makamı, yapılan akıl sağlığı değerlendirmesinde S.K.’nin cezai ehliyetinin tam olduğunu, dolayısıyla olay anında bilinçli hareket ettiğini vurguladı. Savcı, “Kendisini savunamayacak altsoyu kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.

Sanık avukatı Muhammet Hüseyin Büyükkaya ise, daha önce iki kez alınan akıl sağlığı raporlarında çelişkili sonuçlar olduğunu belirterek, müvekkilinin yeniden adli tıpa sevk edilmesini ve yeni bir değerlendirme yapılmasını talep etti.

Mahkeme Kararını Verdi: Müebbet Hapis

Tüm beyanları, tanıkları ve delilleri titizlikle değerlendiren mahkeme heyeti, sanık S.K.’yi “Kendisini savunamayacak altsoyu kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak heyet, cezada iyi hal indirimi uygulayarak cezayı müebbete çevirdi. Kararın ardından salonda derin bir sessizlik hakim oldu.

Kan Donduran Cinayet: 3 Yaşındaki Masum Melek Bıçakla Katledildi

Olay, 24 Mart 2023’te Sarayönü ilçesinde meydana gelmişti. Üç çocuk annesi S.K., evinde henüz 3 yaşındaki küçük kızını bıçaklayarak öldürdü. Olay sonrası kendisine de zarar veren S.K., ağır yaralı şekilde hastaneye kaldırılmış ve tedavisinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Küçük çocuğun hayatını kaybettiği olay, hem yerel halkı hem de Türkiye’yi derinden sarsmıştı.

Toplumda Travma Yaratan Cinayet

Sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu korkunç olay, “annelik” kavramı üzerinden büyük tartışmalara yol açtı. Psikolojik destek sistemlerinin yeterliliği, aile içi denetim mekanizmaları ve kadınların yaşadığı zihinsel çöküntülerin erken fark edilip edilmediği gibi birçok konu tekrar gündeme taşındı. Uzmanlar, bu tür trajedilerin yalnızca cezai boyutuyla değil, toplumsal ve psikolojik arka planıyla da ele alınması gerektiğini savunuyor.