Silivri'de Gece Yarısı Operasyonu! İBB Tutukluları 2 İldeki Cezaevlerine Nakledildi
Silivri'de gece sessizliğini delen sirenlerle başlayan ve adeta bir suç filmi sahnesini andıran olağanüstü operasyon, İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturmaları kapsamında tutuklanan isimlerin apar topar cezaevi değişimiyle sonuçlandı.
Marmara Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan bazı tutukluların, olağan dışı güvenlik önlemleriyle Tekirdağ ve Kocaeli'deki yüksek güvenlikli cezaevlerine sevk edildiği bildirildi. Gece boyunca cezaevine giriş yapan onlarca zırhlı araç, siren sesleriyle yankılanan Silivri semalarında adeta gövde gösterisi yaptı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada adı geçen bazı isimler, jet hızıyla cezaevi değişikliğine tabi tutulurken, sevkiyatın gerekçesi ise sır perdesiyle örtülü kaldı. Resmi açıklamalar her ne kadar güvenlik ve soruşturmanın sağlıklı ilerlemesi yönünde olsa da, kamuoyunun aklındaki soru işaretleri her geçen dakika artıyor.
NECATİ ÖZKAN KANDIRA F TİPİ CEZAEVİ'NE NAKLEDİLDİ
Gece boyunca süren operasyon kapsamında, gözlerin üzerine çevrildiği bazı isimlerin hangi cezaevlerine gönderildiği ise sabah saatlerinde netleşti. Murat Ongun ve Hüseyin Köksal, Çorlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne nakledilirken; Murat Kapki, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin ve Tuncay Yılmaz’ın Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne gönderildiği öğrenildi. Ancak en dikkat çeken detaylardan biri, İBB'nin stratejik planlamalarına yön veren isimlerden Necati Özkan’ın, ülkenin en sıkı güvenlikli cezaevlerinden biri olan Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’ne sevk edilmesi oldu. Aynı cezaevine Fatih Keleş ve Serdal Taşkın da nakledildi. Bu isimlerin aynı noktaya yönlendirilmesi, perde arkasında çok daha derin bir senaryonun işlediği yönünde yorumlandı.
BAKAN TUNÇ'TAN AÇIKLAMA VAR
Tüm bu gelişmelerin ardından kamuoyunun baskısıyla açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, operasyonun yasal zeminine dikkat çekti. Bakan Tunç, 14 tutuklunun naklinin tamamen "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun" kapsamında yapıldığını belirtti. Güvenlik düzeninin sağlanması ve soruşturma sürecinin etkili yürütülebilmesi adına bu adımın zorunluluk haline geldiğini ifade eden Tunç, bazı çevrelerin “savunma hakkı kısıtlanıyor” yönündeki iddialarını da sert bir dille yalanladı. Bu uygulamanın mevzuata uygun ve adalet sisteminin etkinliğini sağlamak amacıyla yapıldığını yineledi.
Ancak tüm bu resmi açıklamalara rağmen, operasyonun zamanlaması, kapsamı ve seçilen isimler üzerindeki titizlik, Türkiye gündeminde daha büyük bir fırtınanın yaklaşmakta olduğunun habercisi gibi görünüyor. Asıl dikkat çeken ve kamuoyunun gözünden kaçmayan ayrıntı ise, bu tutuklamaların ve cezaevi nakillerinin, yaklaşan siyasi gelişmelerle nasıl örtüştüğü... Gecenin karanlığında başlatılan bu operasyon, aslında yalnızca birkaç ismin cezaevi değişimi değil; çok daha büyük bir hesaplaşmanın ilk sinyali olabilir.