BİA Platformu Kurucusu Büyükakça beklentileri ve taleplerini AVAZTÜRK’e açıkladı

BİA Platformu Kurucusu Büyükakça beklentileri ve taleplerini AVAZTÜRK’e açıkladı

Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Kurucusu İlknur Birsel Büyükakça, 30 yıllık bir yara olan Süresiz Nafaka uygulamasını savunan kesimlere tepki gösterip platform olarak sorunun çözümüne dair taleplerini açıkladı.

1988 yılından bu yana birkaç günlük evlilikten, çocuksuz evliliklere kadar ölçüsüzce ve süre sınırı olmaksızın uygulanan “süresiz nafaka”nın kararttığı hayatlar, parçaladığı aileler ve cinnete götüren tartışmaların görmezden gelinip konunun “kadın hakkı” çerçevesinde ele alınması, kimi hukukçu ve kadın derneklerinin konuyu dar bir çerçevede ele alması Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformunu çileden çıkardı.

AVAZTÜRK’e açıklamalarda bulunan Platform Kurucusu ve Yöneticisi İlknur Birsel Büyükakça, Süresiz Nafakanın suiistimale açık olduğunu ve vicdansızca, ahlak dışı kullanıldığını anlamayan kesimin ekran-resmi-2018-09-18-13.54.16.pngkalmadığını belirtti. 30 yıllık yasanın bugüne kadar seslerini duyuramayan, hayata küsmüş mağdurlarının kısılmış, çekingen sesleri Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu sayesinde artık gür biçimde çıktığını belirten İlknur Birsel Büyükakça, “Nitekim geçtiğimiz yıl Türkiye tüm medyada ve sosyal medyada yayılan başta 10 günlük çocuksuz evlilik, 30 yıl nafaka ve düğünden önce yapılan nikah ve boşanma yüzünden dört yıldır ödenen nafaka haberi sonrası ardı arkası kesilmeyen mağduriyet öyküleri ve üç gün önce Avaztürk tarafından Platform üyemiz ile yapılan röportaj ve tüm haber sitelerine yayılan haber bunu açıkça göstermekte” dedi.

Özellikle son bir yıldır nafaka ile ilgili şaşırtıcı, okuyucuya ya da izleyiciye dudak uçuklatan haberin yoğunlaştığına da işaret eden Büyükakça, nafaka alacaklısı kadın nafaka artırımı için mahkemeye nişanlısı ile geldiği konuyu da örnek gösterip, “Dört yıldır nişanlı olduklarını ve evlenemediklerinden bahsediyor. Yani şunu demek istiyor. ‘Ben evlenirsem senden nafaka alamayacağım. Bunca yıl seni soyduğum yetmedi Nafakayı arttırıp seni bir süre daha soymam lazım ki evlenebileyim’. Nafaka iptali kadın evlenmedikçe ya da kadın asgari ücretle çalışsa, erkek işsiz olsa da mümkün değil” diye konuştu.

Yaşanan binlerce gerçek dururken hala nafaka iptalini çok basitmiş gibi anlatan, halen bunun ömür boyu hak olduğu iddiasında olan kesimlerin bulunduğuna da işaret eden Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformunu Kurucusu ve Yöneticisi İlknur Birsel Büyükakça, “Kendine feminist diyen bazı hukukçular ya kendi sırça köşklerinden dışarıyı gözlerini tamamen kapatmışlar, ya da sadece yasa ezberliyorlar. İnsanları hapis cezalarıyla deli eden, cinnete sürükleyen TMK 175’in sebep olduğu Boşanan Eşler ve Aileleri arasında ömür boyu nefrete neden olduğu, Aile yapımızın an be an çöküşüne neden olduğu gibi bu ve bunun gibi yasaların Devlet-Vatandaş ilişkisini zedelediğinden memnun bir kesim de olduğu açık ve net görülmekteyken, neden hala buna kadın hakkıymış diyerek sarılmış bırakmıyorlar. Hem feministim deyip hem kadının ömür boyu boşandığı eşin cebine bağlanmasını savunmak nasıl bir feminizm, nasıl bir çelişkidir” dedi.

Verdikleri mücadele destek vermek yerine kendilerine yasa üzerinden savunma geliştirenlere de veryansın eden Platform Kurucusu ve Yöneticisi Büyükakça, “Bize yasayı anlatmaya kalkmayın hukukçu hanımlar beyler. Biz yasayı çok iyi biliyoruz. Çıkıp televizyonlarda yasayı öğretmeye kalkmak, ezbere bunu ömür boyu hakmış gibi göstermek yerine, bu yasa doğru mudur, yanlış mıdır, irdelesenize sayın hanımlar, beyler…

Bu ifadeleri kullanırken bu konuda hakkaniyetli düşünce yapısına sahip, sorgulayan değerli hukukçularımızı tenzih ediyorum. Onlar iyi ki varlar” dedi.

Platform olarak öncelikli amaçlarının aile yapısının korunması olduğunu, dengenin korunmasını sağlayacak düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirten Büyükakça açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bizler 2014 yılında kurulmuş BOŞANMIŞ İNSANLAR VE AİLE PLATFORMU olarak cinsiyet ayrımcılığına karşı, insan odaklı düşünen, sorgulayan, ve sorunların ve şiddetin çözülmesi için önce nedenlerine inip bu nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini düşünerek bir araya gelmiş mağdurlar topluluğuyuz. Ortak paydalarımız, boşanmalarda yasa ve uygulamalardan kaynaklanan insan hakkı ihlalleri. Amacımız mağduriyetlerin giderilerek en önemlisi toplumun en temel dinamiği olan aile yapımızın korunmasıdır. Ne kadın, ne erkek mağdur olsun, yeter ki dengeler kurulsun diyoruz.

Bizler bu platform çatısı altında toplanarak konuyu başta Aile Komisyonu olmak üzere devletin en üst makamlarına kadar taşıdık. Bugün yöneticileri ile iletişim kurduğumuz Hukukçular Derneği, Hukukun Üstünlüğü Platformu ve Kadem de bu konulardaki sıkıntıları anlamışlar, destek vermişler ve vatani görev olarak bizlerle birlikte sorunları çözmeye hazırdırlar.

Konunun her an takipçisi olarak bütün gerçekleri gün yüzüne çıkarmak vatani görevimizdir.

Toplumda kadın ve erkek birbirini tamamlayıcı iki unsurdur. Bunlardan birini korumak ve kollamak adına konulmuş, insan hakkı ihlallerine neden olan, normal bir insanı süreç içinde depresyona iterek, cinnet noktalarına getiren bazı yasaların Adalet Bakanlığımızca ele alınıp yeniden düzenlendiği, çalışmalarda son aşamaya gelindiği ve en son olarak 100 günlük icraat listesinde çocuk icrası ile birlikte yer alması yönündeki haberler son derede sevindiricidir.

1988 yılından günümüze kadar uygulanmakta olan, kadının güçlenmesini, çalışmasını engelleyen, kayıtsız çalışma, nikahsız yaşama nedeni olurken aynı şekilde erkeği evlilikten soğutan, iş hayatında gelişmesini engelleyen, yeniden evlilik yapanların eşlerini, çocuklarını mağdur eden, ömür boyu olması nedeniyle insanın tüm yaşamına İPOTEK konulmasına neden olarak taraflar arasında ömür boyu husumete neden olan, hapis cezalarıyla birlikte 30 yıldır milyonlarca insana zulmü yaşatan 4721 sayılı TMK’nın 175. Maddesi olan SÜRESİZ YOKSULLUK NAFAKASI’nın SÜRELİ olması ile ilgili ADALET BAKANLIĞI tarafından belli kriterlere göre hazırlanan yasa taslağının tamamlanarak, seçim çalışmaları başlamadan önce Aile kurumumuzu çökerten bu yasaya dur denmesini ve SÜRELİ NAFAKA yasanın yürürlüğe girmesini acil olarak talep ediyoruz.

NAFAKA HAPSİ gibi bir ilkelliğe son verilmesini ve yılar süren boşanma dava süreçlerinin kısaltılmasını istiyoruz.”

TALEP VE BEKLENTİLER

Platform Kurucusu ve Yöneticisi Büyükakça, Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu olarak başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlardan kriterli Süreli Nafaka hakkındaki beklenti ve taleplerini de maddeler halinde şöyle sıraladı:

1- Dava açıldığı tarihten itibaren Çocuksuz boşanmalar için en fazla 1 yıl

2- Dava açıldığı tarihten itibaren Çocuklu Boşanmalarda en fazla 5 yıl

3- Sınırlı Süre belirlenirken de nafaka alacaklısının yaşı, eğitimi, evli kalma süresi, iş gücü gibi kriterlerin devreye girmesi. Yaş kriterine bakılırken ileri yaşlarda evlilik süresinin de devreye girmesi. Kaçıncı evlilik olduğuna bakılması.

4- Nafaka alacaklısı kişinin mesleği yoksa meslek edindirme ve iş imkanı sağlanması, sağlık sorunu yaşayan kişiye aynı şekilde devlet yardımı.

5- Nafaka Hapsinin kaldırılarak İşsiz ve Asgari ücretli çalışanın nafaka borcunun devlet tarafından karşılanması

6- Süre bitiminde gerçekten mağduriyetİ devam eden nafaka alacaklısına devlet tarafından yardım nafakası bağlanması

7- Yargıtay tarafından 2012 tarihinde verilen "Asgari ücret kadının yoksulluğunu ortadan kaldırmaz" kararının yok hükmünde sayılması.

8- Süreli nafaka yasası çıktığı takdirde bu süreyi dolduran ya da aşan nafaka yükümlüsünün ödeme yükümlülüğüne derhal son verilmesi

AVAZTÜRK Özel

 

47153.jpg47196.jpg47215.jpg47297.jpg