GastroAntep festivali büyüledi!
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Gaziantep Valiliği Koordinasyonunda Gaziantep’i Geliştirme Vakfı (GAGEV) ile iş birliğinde düzenlenen 2’nci GastroAntep Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali (GastroANTEP) sona erdi.
Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde 60 dönümde yapılan biber hasadı ve kuruluk gezisiyle başlayan festival, Güneydoğu’nun ve Mezopotamya’nın Dünya’ya açılan yeni penceresi oldu. Güneşten, topraktan ve tarihten gelen yerel lezzetlerin dünyaya tanıtıldığı festivali, yurt içi ve yurt dışından 1 milyon kişi ziyaret etti.
Dünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olan Gaziantep, Dünya’nın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Dünyaca ünlü şeflerin ve Türk gastronomi profesyonellerinin workshop ve panellerinin damga vurduğu GastroANTEP Festivali’nde dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri, gurmeler, gastronomi yazarları, yurt içi ve yurt dışından festivali ziyarete gelen yaklaşık 1 milyon kişi, unutulmaz anlar yaşadı.
ZİYARETÇİ SAYISINDA 4 KAT ARTIŞ
Sevilen sanatçılar Yavuz Bingöl, Edis, Berdan Mardini konserleri, workshoplar, paneller, sergiler, mutfak atölyeleri, yemek yarışmaları ve çeşitli etkinliklerle şehir, keyifli sahnelere ev sahipliği yaptı. Festivalde Ali Ronay, Rafet İnce, Arda Türkmen, Ömür Akkor, Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu gibi 64 Türk şefin yanı sıra, 9’u Michelin Yıldızlı olmak üzere 13 ülkeden Eduard Xatruch Cerro ve Paco Torreblanca gibi 21 yabancı şef yerini aldı.
200 STANT ZİYARETÇİLERİN İLGİ ODAĞI OLDU
GastroANTEP Festivali kapsamında kurulan 200 standı gezen ziyaretçiler, lezzetin başkentinden Dünya’ya seslendi: Gaziantep’e gelin eşsiz lezzetleri tadın!
Yurt içinden ve yurt dışından gelen ziyaretçiler, lezzetin başkentini bir kez daha keşfetti. Gastronomisini Dünya’ya tanıtmaya devam eden Gazi şehir, 12-15 Eylül 2019 tarihlerinde mutfağını, misafirperverliğini, birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini Dünya’ya gösterdi.
ŞAHİN, ALANDAN AYRILMADI
Gaziantep’in kalbinin attığı Festival Park, Gaziantep Lezzetler Sokağı, El Sanatları ve Ahiler Sokağı, kurum ve halk stantları, çocuk animatörleriyle çocuk oyun alanları, fotoğraf çekim alanları ve DJ müzik dinletilerine ev sahipliği yaptı. Bir an olsun festival alanından ayrılmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Michelin yıldızlı şeflerle workshoplar, panellerle sunumlara katıldı, açılan 200 standı tek tek dolaştı.
ZİYARETÇİLER NE DEDİ?
Festivale Muğla Fethiye’den katılan Hüseyin Yıldız, Gaziantep’i yaşamak ve kentin yerel lezzetlerini tatmak amacıyla GastroANTEP Festivali’ne geldiğini söyledi.
Esra Yıldız, GastroANTEP etkinliklerini başarılı bulduğunu belirterek, baklava diyarı Gaziantep’in baklavasının yanı sıra Gaziantep’e özgü çorbaları tadacaklarını kaydetti.
Belçika’da yaşayan Atilla Bahçıvan, “Yılda en az 10 kez Gaziantep’e gelirim, festivalleri ve konserleri kaçırmam. Festivalin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Gaziantepliler festivalle bir araya gelmiş bunu gördüm, çok mutlu oldum. Kentin tüm yerel ürünleri, stantlarda sergileniyor, Dünya’nın Gaziantep’e gelip burada yetiştirilen ürünlere yakından bakmasını istiyorum” dedi.
Niğde’den gelen Çağdaş Tez de Antep’in eşsiz yöresel yemeklerini görmek ve tatmak için festivale katıldığını dile getirdi.
GASTROANTEP, DOĞAL ÜRÜNLERE DUYULAN ÖZLEMİ DİNDİRDİ
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Doğal Hayatı Koruma ve Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından kurulan stant, yoğun ilgi gördü. Stantta, yerli ürünlerin sergilendiğini gören ziyaretçiler, yerli ve doğal ürünlere duyduğu özlemi dindirdi. Festival alanına kurulan 200 stant arasında en fazla dikkati Büyükşehir Belediyesi Doğal Hayatı Koruma ve Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı standı çekti. Festival boyunca sergilenen; Gazi şehrin verimli topraklarından yetişen ürünler, görenlerin ilgisiyle karşılaştı. Tamamen doğal ortamda kentin bereketli topraklarında yetiştirilen; haylan kabağı, sof domatesi, acur, çekirdekli karpuz, şeker pancarı, menengiç, nar, kurutmalık biberle patlıcan, karpuz, yer fıstığı gibi 25 adet ürünün sergilendiği stant, ziyaretçilerden tam not aldı. Tamamen yerli ve doğal ürünlerin bulunduğu, traktörleriyle, saman balyalarıyla köy hayatının oluşturulduğu stantta fotoğraf çektiren ziyaretçiler, her biri ortalama 800 gram ağırlığında olan Sof Domatesi görünce şaşkınlığını gizleyemedi.
bir yerel yönetim bünyesinde kurulan Ekonomik Gelişim AR-GE ve İnovasyon Daire Başkanlığı tarafından GastroANTEP Festivali için kurulan stant ise hatıra fotoğrafı çektirenlerin uğrak yeri oldu. Maket kartonlarda kendini usta bir şef gibi hisseden ziyaretçiler bu anları ölümsüzleştirdi. Öte yandan kare kodlar sayesinde şehir ve yurtdışından festivale katılanlar birbirinden leziz Gaziantep Mutfağı’nın yemeklerinin tariflerine kolaylıkla erişebildi.
GAZİANTEP’TE LEZZET RÜZGARI ESTİ!
Antep’in leziz yemeklerinin kokusu, Lezzet Sokağı’ndan yayıldı, şehri sardı. Lezzet Sokağı’nda açılan stantlar ziyaretçi akınına uğradı. Ülkenin dört bir yanından gelen vatandaşlar, Gaziantep’e özgü; kebap, beyran, baklava, katmer ve yuvalama gibi yöresel lezzetleri tattı, tadı damağında kaldı.
Lezzet Sokağı’nı gezen İsmail Özdoğan, “Geçen sene de festivale katılmıştım. Bu yıl gözle görülür bir şekilde festivale olan katılım fazla. Bu bizim kentimiz için çok önemli. Ayrıca Lezzet Sokağı Stantları da vatandaştan büyük ilgi görüyor. Gaziantep’in kendine özgü tatları zaten ülkece kanıtlanmış durumda. Bu nedenle lezzet standından ayrılmıyorlar” dedi.
Merve Altınışık, “GastroANTEP Festivali’ne ilk kez katılıyorum. Lezzet Sokağı stantlarını dolaşıyordum. Daha önce Gaziantep’in yuvalamasıyla ilgili iyi eleştiriler almıştım. O nedenle bu yemeği tattım, gerçekten çok farklı bir tat” diye konuştu.
Mehmet Alıç ise şunları aktardı: “GastroANTEP Festivali’nde geçen yıl da bulunmuştum. Bu yıl organizasyonu çok beğendim. Özellikle Lezzet Sokağı Stantları festival alanına farklı bir renk katmış. Gaziantep’e özgü her ürünü bulabiliyoruz. Kebap ürünlerini tattım. Çok beğendim. Gaziantep bu yönüyle gerçekten farkını gösteriyor.”
FESTİVALİN SON GÜNÜ RENKLİ GEÇTİ
Festival boyunca ziyaretçiler; yarışmalar, paneller, atölye çalışmaları ve konserlerle hem eğlendi, hem bilgilendi. Gün boyu süren etkinliklerle tarihinin en canlı ve hareketli günlerine ev sahipliği yapan Festival Park’a gelen binlerce ziyaretçi, 4 günü dolu dolu geçirdi. Festivalin gündüz bölümünde kurulan Gaziantep Lezzetler Sokağı, El Sanatları ve Ahiler Sokağı, kurum ve halk stantları, çocuk animatörleriyle çocuk oyun alanları, fotoğraf çekim alanlarını dolaşan ziyaretçiler, Michelin yıldızlı şeflerin workshop programını kaçırmadı. Festivalin akşam bölümünde sevilen şarkıcıların konserleriyle coşku doruğa çıktı.
PANELLERDE ANTEP YEMEKLERİ VE İÇECEKLERİ KONUŞULDU
Festivalde uzmanların sunumlarıyla düzenlenen panellerde, yöresel yemeklerin önemine dikkat çekildi, Gaziantep yemeklerinin lezzetine ve insan sağlığına etkileri anlatıldı, doğal beslenmenin yararları ele alındı. Bu kapsamda festivalin son gününde, “Dilara Koçak’la Gelecek Gelenekte”, “Ömür Gedik’le Sinema ve Müzikte, Yemek ve Sofralar”, “Ender Saraç’la Gaziantep Yemekleri ve Şifa” konulu paneller ilgiyle izlendi. “Dilara Koçak’la Gelecek Gelenekte” adlı panelde, insanların yaşadığı bölgede yetişen ürünlerle beslenmesinin yararlarından söz edildi. “Ömür Gedik’le Sinema ve Müzikte, Yemek ve Sofralar” isimli panelde ise, yemekle sinema ve müzik arasındaki bağlantı ele alındı. “Ender Saraç’la Gaziantep Yemekleri ve Şifa” konulu panelde de yerel içeceklerden olan Menengiç kahvesinin ve Antep Fıstığı’nın yararlarından bahsetti, Saraç çocukları asitli ve şekerli içeceklerden uzak tutulması gerektiğini söyleyerek, çocukların menengiç kahvesi ve meyan şerbetine yönlendirilmesini tavsiye etti.
YARIŞMALAR NEFES KESTİ
kapsamında organize edilen yarışmalarda, gerek profesyoneller gerekse amatör aşçılar, dereceye girmek için amansız bir yarışa girişti, farklı damak tadına sahip jüriyi etkilemeye çalıştı.
3 kişilik ekipten oluşan “Local Chef Üniversiteliler Yarışıyor” adlı yarışmada ipi göğüsleyen İstanbul Özyeğin Üniversitesi’ni, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden ve Gaziantep Üniversitesi’nden (GAÜN) takip etti. Yarışmada, Akdeniz Üniversitesi 4’üncü oldu, Emine Göğüş ödülünü almaya hak kazandı. Üniversiteler arası local chef yarışmasındaki jüri, birbirinden farklı yemekler arasında en iyi yemeği seçme konusunda karar vermekte zorlandı.
ÖDÜLLER, ŞEHİTKÂMİL BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISININ ÇOCUKLARINA
Yarışmaya katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Akdeniz Üniversitesi, İstanbul Özyeğin Üniversitesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi ve Ankara Atılım Üniversitesini temsil eden aşçı adayları, hünerlerini sergiledi. Jüriyi etkilemek için ellerinden geleni yapan üniversiteli öğrenciler, gösterdikleri performansla parmak ısırttı. Yarışma sonunda birinci olan İstanbul Özyeğin Üniversitesi’nden Zeynep Özgüler, Emre Özgüler ve Korhan Kızıltan’dan oluşan ekip, 10 bin TL para ödülü kazandı. Zeynep ve Emre Özgüler kardeşlerin babası Şehitkâmil Belediye Başkan Yardımcısı Murat Özgüler’in çocukların olduğu tespit edildi.
Yarışmada, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Aleyna Gümüş, Akın Kiraz Buğra Anıl Türker’den kurulu ekip ikinci oldu. Muhsin Karaoğlan, Cansel Türksal ve Serena Keler’in oluşturduğu Gaziantep Üniversitesi ekibi, üçüncülüğü elde etti. Akdeniz Üniversitesi’nden Yılmaz Yelken, Ferda Yeliz Çubuk ile Ali Ekber Turan’dan kurulan ekip, dördüncü sırada yerini aldı.
PROFESYONELLER YARIŞTI
Local Şef Uluslararası Mutfak Yarışması’nda Barcelona Le Meridien, Hotel Palacio Tondon ile İstanbul Fairmont Hotel’de çalışan şefler dereceye girdi.
Yarışmada; Hotel Palacio Tondon şeflerinden Sara Peral Sanchez, Llorenç Sagarra Garcıa, Dubai Versace Hotel’den Harun Keskin, Gaurav Khurana, Sunaryadı Kosasıh, Barcelona Le Meridien’den Imma Güell Bolano, Vıctor Herreranın, Jordı Guıllem Munoz, İstanbul Fairmont Hotel’den Yusuf Kızılırmak, Necati Barış Gümüş, Volkan Aydın, Hilton İstanbul Bosphorus’tan Hasan Aykut Kala, Yasin Ersin, Serdar Çakır, Swissotel The Bosphorus’tan Yunus Sidar Işıklı, Zeki Güray Arıkan, Şahan Çalışcı ter döktü.
DOWN SENDROMLU 9 ÇOCUK, MENEMEN YAPTI
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Türkiye’de yerel yönetimlerin hayata geçirdiği ilk korumalı işyeri olan Glütensiz Bir Başka Kafe’de çalışan 9 zihinsel ve ruhsal engelli, yaptığı melemen yemeğiyle yarıştı. "Geleceğin Şefleri Yemek Yarışması"nda down sendromlu 9 çocuk birincilik için mücadele etti. Yarışmaya katılan down sendromlu 9 çocuk, menemen yaptı. Çocukların hazırladığı menemenler, jürinin takdirini toplarken, yarışma sonucunda 9 yemek de birinci seçildi.
Konser programını takip eden Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Davut Gül ve on binler, Berdan Mardini, Turgay Başyayla, Hünkar ve Çiğdem Doğan konseriyle unutulmaz bir final gecesi yaşadı. Tüm Türkiye ve Gaziantep, şimdiden 3’üncü Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali’ni beklemeye başladı.
BAŞKAN FATMA ŞAHİN, FESTİVALİ DEĞERLENDİRDİ
Festivali değerlendiren Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Biz bu yola çıkarken bir hedef koyduk ve yerelden evrensele, gelenekten geleceğe Anadolu’nun, bölgenin ve Gaziantepimizin farkını tüm dünyaya anlatmayı kendimize görev tayin ettik. Dünyanın lezzet başkenti olduğumuzu ispatlamak için uluslararası boyutu çok önemsedik ve San Sebestian’da, Lyon’da, Paris’te, Londra’daki profesyonelleri ikinci defa şehrimizde bir araya getirdik. Akademisyenleri, bu işin eğitimini alan öğrencileri, çocukları, engellileri, esnafı ve tüm halkımızı Gaziantepimizde gastronomi uzmanlarıyla buluşturduk. Olağanüstü bir başarı ile geçtiğmiz yıl 250 bin olan ziyaretçi sayımızı bu yıl 4’e katlayarak festivalimizde yaklaşık 1 milyon kişiyi ağırladık. Önümüzdeki yıl tam 2 milyon ziyaretçiyi şehrimizde misafir etmeyi hedefliyoruz. Bölgede ve şehrimizde büyük bir lezzetin yanı sıra muazzam bir tarih ve medeniyet var. Beş antik kenti, Osmanlı’yı, Selçuklu’yu, Hitit’i, Roma’yı, İslam medeniyetini görmek istiyorsanız buraya gelin. Güneşten, topraktan ve tarihten gelen lezzetleri tatmak istiyorsanız buraya gelin. Bizm soframız birleştiriyor, paylaştırıyor, kardeşliği arttırıyor. İnanıyorum ki biz sofrayla Dünya barışını tesis edeceğiz. Anadolu’yu yeme-içme turizminde, gurme turizminde ve kültürel turizmde hak ettiği noktaya mutlaka taşıyacağız” dedi.