HARUN YILDIRIM
Gazetecilik ve mesleğin müsveddeleri 2
DERT ETME BAYIM, HİÇBİR HALT OLAMAZSAN GAZETECİ OLURSUN BU MEMLEKETTE!
Şu gazetecilik kavramının meslek müsveddeleri tarafından bir itibar devşirme aracı olarak kullanılmasının gerçekten bu işin ehli insanları da itibarsızlaştırdığı üzerine yazmıştım ilk bölümü. Bu mevzu aslında akademik olarak incelenmesi gereken bir meseledir ve tabi ki bu mesleğe hülle yoluyla kendilerini transfer etmiş sosyal medya soytarılarının da psikolojik bir vakıa olarak ele alınması gerektiğini de not düşmek isterim.
Şahsen hak arama ve gözlemlediği adaletsizlikleri ve usulsüzlükleri yazma, topluma aktarma noktasında herkesin sosyal medyayı kullanmasında asla ama asla bir beis görmüyorum. Eğer sosyal medyada bunu yapmamış olsa insanlar gidip ilgili makamlara gördükleriyle ilgili şikâyetlerini ifade edeceklerdir. E her gördüğünü gidip anlatmaya kalkışsa ömrü yetmez insanın. Sosyal medyanın bilgi dolaşımında bir güç olarak kendini var etmesinin altında yatan temel neden de bu değil midir zaten?
Benim şahsen yazımın başlığıyla birlikte eleştiri yağmuruna tuttuğum şey sosyal medyada kendini keşfedenlerin bir süre sonra kendilerini bir mesleğe intikal ettirmeleridir. Şu hale bakar mısınız? İnşaatçı ama işleri kötü gitmiş gazeteciyim artık diyor, eğitimci ama istediğini elde edememiş hayattan bari bir sıfat bulayım kendime demiş, gazeteciyim diyor, ayakkabı tüccarı iflas etmiş gazeteci olmuş, yahu mahalle bakkalıyken gazeteciliğe terfi etmiş zevat var bu memlekette! Bu nasıl bir aymazlıktır kardeşim!
HİÇBİR HALT OLAMAZSAM GAZETECİ BARİ OLURUM MANTIĞINA ERİŞMİŞ BİR TUHAF GÜRUH VAR. SABAH AKŞAM KOPYALA YAPIŞTIR YAPIP KENDİNİ HABERCİ OLARAK TOPLUMA KAKALAMAYA ÇALIŞAN BU GÜRUHA MESLEK ÖRGÜTLERİ DE SESLERİNİ ÇIKARAMIYORLAR.
Mevzunun daha vahim boyutları da var. Bu sonradan gazeteci olma hastalığının asıl müsebbipleri bu ilin siyasal sürecinde aktör olarak ön plana çıkmış isimler aslında. O kadar usulsüzlükleri, o kadar açıkları var ki bu aymaz aktörlerin onların bu ayrıntılarını ele geçirmiş kim varsa onlar bir anda gazeteci oluveriyorlar. Diyeceksiniz ki siz bunun böyle olduğuna nereden kanaat getirdiniz?
ADAM YÜZÜME SÖYLÜYOR BAYIM YÜZÜME, BİZ ÖNCE SOSYAL MEDYAYI SONRA DA GAZETECİLİĞİ KULLANARAK ŞU DÖNEMİN SOYTARILIĞINI YAPTIK DİYE YÜZÜME SÖYLÜYOR!
Allah var, bu tayfanın dava edebiyatından menfaat bekçiliğine doğru dönüşümlü süreçler yaşaması BASIN YAYINLA ALAKASI OLMAYAN DİPLOMALI SOYTARILARIN KENDİLERİNİ GAZETECİ OLARAK PAZARLAMASINDAN DAHA VAHİM DEĞİLDİR. Gazetecilik bir meslek olarak kendisini ihdas ettiği günden beri kamu adına adeta bir denetim mekanizması işlevi görmektedir. Bu sektör daha önce de ifade ettiğimiz gibi literatür bilgisi gerektirir ki aksi yönde bir durum varsa şu soruyu sormak elzem hale gelir; “Muhabir misin? Köşe yazarı mısın? Yoksa gazeteci misin?”
Bu kavramları tanımlamaya çalışmakla vakit kaybetmek yerine ben yerelde soytarı diye tabir ettiğim meslek müsveddelerinin bu denli itibar görebiliyor olmalarının altında yatan iki temel sebep gözlemledim; BİRİNCİSİ CAHİL CESARETİ, AYMAZLIK VE BİLGİSİZLİK. İKİNCİSİ İSE BAŞTA YEREL YÖNETİMLERİN BAŞINDAKİ AYMAZLAR OLMAK ÜZERE KAMU KURUMLARINDA GÖREV YAPAN AMİR, MEMUR, MÜDÜR VS KİM VARSA AÇIKLARINI KAPATMAK İÇİN YAHUT ORTAYA ÇIKMASIN DİYE BU SOYTARILARA İTİBAR GÖSTERİYORLAR. Bu iki sebep nedeniyle yerelde meslek müsveddesi soytarıların gazeteci olarak itibar görmeleri kaçınılmaz oluyor.
Bu sektörle ilgili eğitimi, bilgisi, literatür hakimiyeti olmayanların daha da önemlisi işsiz kalıp bir baltaya sap olamayınca bari gazeteci olalım nasıl olsa üç beş açığı olan birilerini buluruz mantığıyla kendilerini gazeteci olarak topluma kakalamaya çalışan bu soytarıların GAZETECİ KİMLİĞİNİ bu kadar kolay kullanabiliyor olmalarının en önemli sebeplerinden biri de yerel yöneticiler ve kamudaki kurumların başındaki amir memur tayfasıdır. Onlar kapılarından içeri giren ve gazeteciyim diyen herkese SANKİ KENDİLERİNİ NEW YORK TİMES MUHABİRİ ZİYARETE GELMİŞ GİBİ MUAMELE EDİNCE ortaya karışık böylesine absürt bir tablo ortaya çıkıyor.
Zaman ne gösterir bilemem ancak bir kamu görevi, toplumu bilinçlendirme ve yönetim erkinin toplum adına denetimi işlevi gören bir mesleğin menfaat bekçilerinin soytarılığıyla eş değer tutulmaya başlaması bu sektör adına üzücüdür. Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler!