Kadın cinayetlerinde “Ağır tahrik” karmaşası
Kadına karşı işlenen cinayetlerde yargının tavrı şaşırtmaya devam ediyor. Son örnekten yola çıkarak aslında erkeklerin ezber savunmalarını yargının nasıl okuduğunu görelim.
Kayseri’de bir AVM’de karısını silahla öldüren şahıs olaydan bir gün öncesini şöyle anlatıyor; "Boşanma aşamasına geldiğimiz için evleri ayırmıştık. Ancak, eşimle konuşmak, onu çok sevdiğimi söylemek için uzaklaştırma kararım olmasına rağmen yaşadığı eve gittim. Kapının önünde beklerken evinden içinden erkek sesi geliyordu. Bunun üzerine polis çağırdım. Gelen polis ev içinde arama yaptı ancak bulamadı. Biz Emine ile karakola gittik. Bu sırada evin önünde dayım bekliyordu. Biz karakola gittiğimizde karşı komşumuz evden bir erkeğin çıktığını dayıma söyledi. Hatta bunu da cep telefonu ile kayda almışlar. Bunun üzerine dayım karakolu aradı ve ikinci defa eve giden polisler evde eşimle birlikte olan Ç.D.'yi buldu"
Eşinin ihanetini yakalamış olan Levent Akgül bu durumda boşanma davası açmak yerine ertesi gün eşi kendisini hem de aldattığı kişiyle görüştürmek için AVM’ye çağırdığında yaşananları yine şöyle aktarıyor; "Eşimin beni aldattığını öğrendikten bir gün sonra, Emine beni arayarak, olayın gerçekleştiği AVM terasına çağırarak konuşmak istediğini, yanında aldattığı Ç.D.'nin olduğu söyledi. Ben de çağrıldığım yere gittim. Bana sivil polislerin AVM'de olduğunu söyledi. Çağırdığı yere bana tuzak kuracakları düşüncesi ile tabancamı yanıma alarak gittim. AVM'ye gittiğimde Emine'den başka kimse yoktu. Ona barışmak istediğimi, çocuklarımız olduğunu söyledim. Eşim barışmak istemedi, Bana 'Sen erkek misin?' diyerek o yatakta beni aldattığını söyledi. Ben de o an kendimi kaybettim. Ne yaptığımı bilmiyordum. Tabancamı çıkarıp ateş ettim. Olaydan sonra Emine'ye karşı bir söz söylediğimi hatırlamıyorum. Çok pişmanım. Emine'yi her şeye rağmen çok seviyordum. Hep yuvamızı kurtarmamızın derdindeydim. Anne ve babasına da aramızın düzelmesi için yalvardım. Keşke böyle olmasaydı"
Yanında olduğunu iddia ettiği adam yok, her nedense sivil polislerin kendisine tuzak kuracağını iddia edecek kadar gerçeklikten kopuk bir hikaye uyduruyor ve sonra her zaman duyduğumuz katil koca savunmasını yapıyor; “...Bana Sen erkek misin? diyerek o yatakta beni aldattığını söyledi. Ben de o an kendimi kaybettim.”Lütfen geriye dönük olarak kadın cinayetlerinde ki katil erkeklerin ifadelerini okuyun, her seferinde bu cümleyi duyacaksınız... “...Sen erkek misin? o yatakta beni aldattığını söyledi.”
Şahit yok, duyan yok ama erkekler hep aynı cümleyi söylüyor savunmalarında! Her nedense hakimler bu savunmanın aslında avukatlarca ezberletilmiş ve ağır tahrik indirimi için bir tuzak olduğunu göremiyorlar. Sonuç mu? Karısını öldüren Levent Akgül ağır tahrik indirimi ile 17 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Yargının bu konuda ki refleksini bilen avukatlar sayesinde katiller işledikleri cinayetin savunmasını kolayca yapabiliyorlar. Bu anlamda yasal bir düzenleme gerektiği toplumun bütün kesimlerince düşünülmektedir.
Avaztürk Editör