Süresiz Nafaka mağduru annenin feryadı: Süresiz nafakayı bir gelir kapısı olarak görüyorlar
AVAZTÜRK, büyük bir toplumsal yara haline gelen ‘Süresiz Nafaka Kanunu Mağdurları’nın sesi oluyor. Konunun yasal ve toplumsal boyutları sık sık AVAZTÜRK’te olacak.
Aile içi şiddet ve cinnet vakalarını tetikleyen ve her geçen gün büyük bir toplumsal yara haline dönüşen Süresiz Nafaka uygulamasının kararttığı hayatları, bu uygulamanın sonuçlarından etkilenen aileleri AVAZTÜRK kamuoyunun gündemine taşıyor.
Süresiz Nafaka Kanununun ailelerde açtığı tahribatı mağdur Annesi Hatice Aslan AVAZTÜRK’e anlattı.
AVAZTÜRK olarak bir anne gözü ile Süresiz Nafaka uygulamasının sebep olduğu etkiyi gözler önüne sermek istedik.
- Oğlunuzun evliliğe giden sürecinden bahseder misiniz?
- Oğlum evlenmeye karar vermişti ve bu kararını bize söyledi.
Eşim ve ben de önceden tanıdığımız bir ailenin bekar kızı olduğunu belirtip oğlumuza bir öneri olarak sunduk ve zorlama olmadığını kararın tamamen kendisine ait olduğunu iyice vurguladık. Bunun üzerine tanışmaya karar verdi görücü usulü bir evlilik oldu.
- Evliliği ne kadar sürdü?
- 9 Aylık bir evlilik süreci geçti başından.
- Kısa süren bir evlilik! Neden bu kadar kısa sürede bitti?
- Kendi aralarında bir tartışma çıkmıştı ve kız bunun üzerine tüm aile ve akrabalarını arayarak üstelik yüzüğü de bırakarak ailesi ve akrabalarıyla evi terk etti.
Tartışma yüzünden ailesinin ve akrabalarının gecenin bi saatinde evi basmaları ve oğlumun da tam tersine kimseleri karıştırmamaya çalışması üzerine böylesi bir kargaşaya oğlum dayanamadı ve çok çok üzüldü. Kızın aile içi meseleleri fazlasıyla ifşa etmesine üzüldü ve bir daha da istemedi ve kızın da evden giderken yüzüğü bırakarak ben istemiyorum evi terk ediyorum sözü üzerine oğlum boşanma kararı aldı.
- Boşanma sürecinde anne olarak hissettiğiniz duygular nelerdir?
- Bir anne olarak oğlumun yuvasının dağıldığını görünce içim hiç böyle yanmamıştı.
Daha öncede üzüldüğüm olaylar olmuştu ama bu kadar canım yanmamıştı.
Kızı hiç samimi bulmamıştım ama oğluma söyleyemedim bir kaç defa oğlumun gözlerine bakarak bir şeyler anlatmaya çalıştım, fakat oğlum beni hiç görmüyordu. Bir kaç defa da düğün öncesinde kızın ailesinin yalanlarını yakaladık. Hatta kızın teyzesinin kendi damadı hakkında şöyle dediğini hatırlıyorum ve çok da garip gelmişti: ‘eğer bi boşanmaya kalkarsa onu tazminat ve nafaka ile süründürürüz’.
Evlilikler de gelinen nokta son cümle ile daha iyi anlaşılır.
Boşanma aşamasına gelindiğinde bizden ne kadar mal ve para kopartabileceklerinin derdine düştüler, altınları aldılar, 100 bin lira istediler, aracı koydular, bir devlet memuru olan oğlumdan 1000 lira nafaka istediler eşyaları tamamen aldı lar, oğlumun evinden bir bardak su bile içemedik susadığımız halde. Onlarsa evdeki sodayı içerek, çerez yiyerek ev topladılar. Gerçek niyetleri ortaya çıkınca bir kez daha ailecek yıkıldık. Oğlum ne bir şiddet, ne de bir açlık gösterdi. Üstelik çocukları da yok. Buna karşın nafakayı kendilerine hak olarak görmeleri bizi çok üzdü.
- Kadın gözü ile süresiz nafaka kanunu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
- Süresiz nafaka bir şantaj ve geçim kapısı olarak görülmeye başlandı. 9 aylık bir evlilik, çocuk da yok ve üstelik kızın baba evinde durumu bizden daha iyi olmasına karşın bu süresiz nafakayı bir gelir kapısı olarak görüyorlar ve bu yasa suistimale fazlasıyla açık.
Oğlum 2. Bir evliliği kursa, çocuğu olsa nasıl geçinecek?
Her yıl artan süresiz nafaka ile hayat kuramazsınız.
- Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
- Son olarak ise şunu söylemek istiyorum: Oğlum bu sürece mutlu bir yuva kurmak için çıktı. Eşim memurdu zor şartlarda oğlumuzu okuttuk. Büyük şehirlerde oturduk, iş bulduk.
Bundan sonraki süreçte hiçbir bağı kalmayan kişiye ne zaman biteceği belirsiz bir borç altına girmiş iken, hayatının geri kalanını bir başkasına bakmakla nasıl yükümlü olsun? Geleceğini yanlış yapılan evlilikle bitiren insanların hayata tutunmaları zordur.
Devlet büyüklerimizin bir an evvel bu yasayı düzeltmeleri gerekmektedir.
AVAZTÜRK