Suriye’yi kontrol etmeden Ortadoğu’yu kontrol edemezsiniz
Ortadoğu’da Güncel Sorunlar üzerine araştırma yapan, “Büyük Güçlerin Suriye Planı” kitabının yazarı Doç. Dr. Ali Poyraz GÜRSON, Suriye meselesi üzerine AVAZTÜRK Dergi’nin üçüncü sayısında Nuray Başaran’ın sorularını yanıtladı.
Ülkelerin stratejik önemini belirleyen temel unsur yalnızca sahip olduğu öz kaynaklar değil, bunun yanında coğrafi konumu da büyük önem arz etmektedir. Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası’nın Anadolu ve Avrupa’ya açılan konumundaki Suriye, Irak ve Suudi Arabistan gibi petrol zengini ülkelerin Akdeniz üzerinden petrollerini dünya piyasalarına sürmeleri için sahip olduğu konumla ciddi bir role sahiptir. Uluslararası arenada Suriye meselesi, özü itibariyle karmaşıklığının yanı sıra merak ettiğimiz sorunların belki de en başında gelmektedir.
NURAY BAŞARAN: Hocam öncelikle Suriye üzerine yazmış olduğunuz kitabın Türkçe baskısından sonra farklı dillere çevrileceğinden de bahsetmiştiniz. İlk tercihiniz Rusça baskıyı çıkarmak oldu. Bunun temel sebebi nedir?
Ali Poyraz GÜRSON: Çok kutuplu “yenidünya düzeninde” A.B.D. yönünü Pasifiğe, Çin’in kontrolüne çevirdi. Ortadoğu’da belirleyici ilk pivot güç Rusya oldu. İngilizce versiyonunu kitabımın Arapça versiyonu ile aynı anda ve fakat biraz daha kısa(150-200 sayfa) olarak hazırlıyorum. Türkçe kitabım 6.baskıyı yaptı 20.000’e yakın kitap satıldı. Okuyucularıma teşekkür ediyorum. Doğru bir şey yaptığınızda ki ilk Suriye kitabım Atılım Üniversitesi yayını olarak 2010 yılında çıkmıştı ve Suriye/muhaberatın doğru anlaşılamadığını ortaya koyarak başladım kitaplarımı yazmaya. Başlangıçta konunun uzmanı olduğunu zannedenlerden, eski Libya büyükelçisinin torunu gibilerden sert eleştiri almıştım. O zaman söylediğim gibi bölgede yıllarım geçti. Ben eski bir savaşçı şu anda da bir akademisyenim ve en önemlisi Türk’üm! Herkesin olayları nasıl gördüğü beni ilgilendirmez. Tam 28 yıldır Suriye ile ilgileniyorum. Gazetecilik mezunuyum, Ortadoğu uzmanıyım. Bölgeyi sanırım ilk defa denize veya dereye bakan odalarında anlamaya çalışan Amerikalı akademisyenler ve onların kürede yer alan etki ajanları da kitaplarımdan öğrenebileceklerini anladılar!
Emin olun hiçbir şey bilmiyorlar! Entelektüel olarak; bu onlar biliyordur anlayışını kırmamız şart! Benim zamanımda üniversite sınavını kazanamayanları aileleri parayla ABD’de okuturdu. Şimdi tüm dünyada geçerli üniversitelerini dayatıyorlar! Seneye veya bir dahaki seneye daha iyi öğrenebilmeleri için İngilizce de basacağım kitabımı. Ama önce bir stratejist olarak “üst akılın” onlar değil “ben” olduğumu anlamalarını ve vekâlet savaşının kazananının “onlar” değil çok haklı bir şekilde vatanları için savaşanlar olduğunu savaşı kazananın da her metrekaresini bombaladıkları “Vietnam”da bile hâkimiyet teorileri değil “yürek” olduğunu öğrenebilmeleri adına.
NURAY BAŞARAN: Küresel güçler Suriye’de... ABD ve Rusya arasında yaşanan çatışmanın odağı olarak da nitelendirebilir miyiz?
Ali Poyraz GÜRSON: Vekâlet Savaşı Suriye’de hız kesmiş değil henüz. İsrail ve Suudi Arabistan birlikteliği de savaşı Lübnan’a taşıyor. İran’ın ve Hizbullah’ın Ortadoğu’da artan bir etkisi oldu son dönemde. Suriye’yi kontrol etmeden Ortadoğu’yu kontrol edemezsiniz Patric Seale’nin de belirttiği üzere.
NURAY BAŞARAN: Soçi Zirvesi, Suriye meselesinde Rusya ve ittifaklarının kazandığını mı simgelemektedir? Yoksa mevcut güç mücadelesi devam eder mi?
Ali Poyraz GÜRSON: Astana görüşmelerinin sonucunda oluşan bir zirve. Son nihai söz gene siyasi çözüm için Cenevre’de söylenebilir. Syces Picot 1917 de 20.yüz yılın iki büyük gücü ile Kahire’de imzalanmıştı. Şimdi taraflardan birinin Rusya olacağı kesin.
NURAY BAŞARAN: Son dönemde Rusya’dan S-400 füze sisteminin satın alınmasının yanı sıra Soçi’de yapılan zirvede Türkiye’nin de yer aldığını görüyoruz. Tüm bu gelişmeleri dikkate aldığımız zaman Türkiye’nin önümüzdeki dönemde Suriye meselesinde nasıl adımlar atacağını düşünüyorsunuz?
Ali Poyraz GÜRSON: Türkiye’nin Afrin’e mutlaka müdahale etmesi gerekecek er veya geç.
RÖPORTAJIN DEVAMI AVAZTÜRK DERGİ'DE...